OPİA (texting)

67

"Doğru diyorsun ha, ben buna biraz kafa yorayım."

"Olmayan bişeyi yormazsın hayatım." Kırlentin kafama geçirilmesi ile sustum. İnsanın düşünme özgürlüğü denen bir hakkı vardı!

Telefona dink mesajı gelince telefonu elime aldım.

Alex Cameron: Çiçekler geldi mi?

Opia🤍: Bu çiçek işini ne zaman bırakacaksın?

Opia🤍: Hem neden mesajlardan konuşuyoruz?

Alex Cameron: Burada hiç konuşmamız yok, neden olmasın?

Opia🤍: Anlıyorum

Alex Cameron: Bende sana bayılıyorum

Opia🤍: Çok şovcu bir insansın, bil istedim.

Alex Cameron: İnkar etme sende seviyorsun bu hallerimi

Opia🤍: Severdim

Alex Cameron: Aşıksın yani diye yorumladım

Opia🤍: Olayları götten anlama diyince de sen

Opia🤍: Ayrıca cidden şu çiçek işinden vazgeç evin her yeri çiçek oldu

Alex Cameron: Reçel mi yaptınız?

İstemsizce kahkaha atmıştım bu dediğine.

Opia🤍: Ne alaka gerizekalı

Alex Cameron: İnternette bir teyze torununa gelen çiçekler ziyan olmasın diye reçel yapmış oradan gördüm

Opia🤍: Laleden reçel olur mu ki?

Alex Cameron: Şekerli su ile kaynatacaksın alt tarafı niye olmasın?

Opia🤍: Az zorlasak senden bir Türk kadını çıkarabiliriz diye düşünüyorum..

Alex Cameron: Az zorlasak bizden de çok güzel şeyler çıkar

Alex Cameron: Zorlayalım mı?

Opia🤍: Manyaksın

Güldüm aptal aptal, gerçekten deliydi. Bende deliydim. Her anlamda. Birbirimiz için gerçekten uyumluyduk sanırım.

"Seninki senin gönlünü alıyor gibi az." Nil'e döndüm.

"He?"

"Ooo, sen uçmuşsun bile. Affedecek misin şimdi sen bunu?" Dudak büktüm kararsızlıkla.

"Affetmeli miyim?"

"Onunla mutluysan et bence." Ben ondan başka kimsenin yanına o kadar mutlu olamıyordum ki. "Çocuk üç gündür deli divane oldu kapıda. Ha hak etti mi, beter olsun ama en azından uğraşıyor. Hiç uğraşmayanlar da var yani." Dudak büktüm bilmiyorum dercesine.

Biraz daha erkeklere sövmeli, kıyafetlere gelen zamları kınamalı sohbetler ettikten sonra vakit epey geç olmuştu. Zehra hanım odasından inmiş bizimle biraz konuşmuştu. Çekingendi, herkese karşı. Sadece Akif amcayla gerçekten gülüyor gibi geliyordu.

"Nida'm, biraz daha iyi misin kuzum?" Evet, annem bana Nida'm diyordu. Oysa daha kızı olduğumdan haberi yoktu. "İyiyim Zehra hanım." Akın yemek masasında kulağıma eğildi.

"Ana kız ikinizde tımarhaneliksiniz." Karnına dirseğimi geçirmemle yüzünü buruştup Nil'e döndü. "Bana neler yapıyor görüyor musun?"

"Beter ol." Bunu dememiş gibi gülümsemesi kahkaha atma isteğimi tekrar doğurmuştu.