5.BÖLÜM

763 65 10
                                    

"İnsanların gitmesi seni yalnız kılmaz. Sen olmasan bile sen zaten yalnız kalırsın..."

Lac1vert-

🇹🇷🌸

Herkes dağılmış bir haldeydi. Herkesin çok sevdiği o iki insan karşımızdaki Türk bayrağı sarılmış tabutların içinde yatıyorlardı. Akraba olarak kimse gelmemişti. Çakır'ın zaten annesi ve babası yokmuş. Argün'ün annnesi öldüğü için ve babası da onun için öldüğü için yoktular. Ve öğrendiğime göre bu timde kimsenin bir ailesi yokmuş. Bu timfeki herkes birbirlerine aile olmaya çalışmışlar. İlhan bey gelmek için bile bir şey söylememiş, yaptığı kan dondurucu olayı kabullenebilmişti.

Mustafa amca, Sibel teyzeyi ayakta tutmak için uğraşırken ben de destek vermek için Hüsna'nın koluna girdim. Tabutlarının önünde duran fotoğraflarına baktım. Çok güzel çıkmışlardı. Yan tarafımda duran Simay, Tahir, İsmet ve Yiğit'e baktım. Üzgün görünmüyorlardı. Kaşlarımın istemsizce çatılmasına engel olamadım.

"Siz neden üzgün değilsiniz?" Diye sordum merakıma yenik düşerek. Sesim oldukça kısık çıkmıştı. Tahir bana döndüğünde üzülmüş gibi görünmeye çalışıyordu. Burada bir şeyler dönüyordu. Bu adamlar askerdi ve her ihtimal olabilirdi. Belki de yaşıyorlardı, fakat görev icabı söylemiyorlardı.

"Ne demeye getiriyorsun Feyza?" Diye sordu beni tersler bir şekilde Yiğit. Belki de acıları varmış gibi gözükmeye çalışıyorlardı ama başaramıyorlardı, yapamıyorlardı. Ben yalanı her ne olursa olsun, nasıl söylenirse söylensin yaşadığım şartlar gereği hemen anlayan biriyim. Kulağına yaklaştım.

"Ne demek istediğimi anladın bence sen Yiğit. Bir şeyler dönüyor. Çakır ve Argün gerçekten ölmediler öyle değil mi?" Diye sordum kısık sesle Yiğit'e. Birileri duyupta her ne kadar olma ihtimali olsa bile deli bu kız demesin diye. Geri çekildiğimde gözünü kırpmaya bile tenezzül edemiyor gibi dursa da aldırış etmedim. Benim tahmin ettiğim gibi bir şey çıksın istedim.

Tabutlar kalktıktan sonra şehitliğe gömülmek için götürüldüler. Ama emindim. O tabutun içinde değillerdi. Bu fikir öyle normal bir insan ölse aklıma gelmezdi ama Argün ve Çakır askerdi. Her ihtimal vardı. Ve Şimşek timinin askerlerinin üzülmemesinin de bir nedeni vardı.

Belki dikkat çekmez diye böyle davranmışlardı ama beni unutmuşlardı. Ben herkesi dikkatlice incelerdim cenaze törenlerinde. Kim arkasından acı çekecek diye meraklanırdım. Babamın cenazesinde de yapmıştım bunu. Babam çok iyi bir insan olduğunda onu çekemezlerdi. Halbuki bir insan kötüyü değildi iyiyi nasıl çekemez?

Mustafa amca ile ben, Sibel teyze ve Hüsna'nın kolundan tutarak arabaya doğru taşıdık. Sibel teyzeyi öne oturtturan Mustafa amca arka kapıyı da açtı ve geçmemize izin verdi. İyi ve nazik bir adamdı Mustafa amca. Hüsna'ya destek vererek arabaya bindirdim. Mecali kalmamış olacak ki başını omuzuma yasladı.

Çok geçmeden evin önüne geldiğimizde ben, Hüsna ve Sibel teyze eve geçmiştik. Mustafa amca işinin olduğunu söyleyip gitmişti. Ben Hüsna'yı ve Sibel teyzeyi yalnız bırakmamak için onların evinde kalacaktım şimdilik.

KARANLIĞA BULAŞAN DENİZLERWhere stories live. Discover now