Gece Lambası |YARI TEXTİNG

2.5

İyi okumalar❄️

Atmasın bu nabız seninle olunca...

Yutkundum. Bana biraz daha yaklaşıyordu. Dudağımdan öpecekti neredeyse. Ellerim ayaklarım bağlanmıştı. Ne geriye gidebiliyor ne de kalbimi susturabiliyordum. Artık beyinler değil kalpler konuşacaktı...

İçeriye müdür girene kadar bu romantik halimiz devam ediyordu. İçeriye müdürün girmesiyle yerimden zıpladım.

Ateş gözlerini kapıya çevirmiş ne olduğuna bakıyordu. Utançtan yerin dibine girecektim. Öğretmen ve öğrencisi ilişkisi kadar saçma bişey yoktu. Müdür de basmıştı. Oh oh tadından yenmez.

Müdür bizi öyle sarmaş dolaş görünce 2 dakika bize öyle bakakalmıştı. Biz ona bakıyoz o bize bakıyordu. Az kaldı 3 2 1 fight diyip birbirimize dalacaktık.

Sonra geri kapıyı kapatıp odadan çıktı. Elimi başıma koyup dolanmaya başladım.

"Napıcağız herşeyi yanlış anladı."

"Yanlış anlaşılacak bişey mi var Gece?"

"Evet!"

Dolanmayı bırakarak önümü Ateş'e döndüm.

"Annemgile söylerse ben bittim. Eğitim hayatım  bitti. Yada direk benim hayatım bitti. Of gençliğim eyvah-"

Ellerini ağzıma götürerek susturdu.

"Sen sarhoşken de bu kadar konuşuyordun. Hatta o zaman öperek sustur demiştin."

Yine yemişim yiyeceğim boku.

Ellerini ağzımdan çekti.

"Kızınca çok güzel oluyorsun."

Şuan utanma vakti değildi. Telefonum çalıyordu. Arayan Arda idi. Hemen telefonu açtım.

"Lan dombili yanıma çabuk Azra'yı gönder. Hayde."

Diyerek telefonu kapattım. Bana dalga geçercesine bakıyordu.

"Ne bakıyon pis zampara."

"Tatlılığına."

"Sen bana mı yavşıyorsun?"

Kafasını aşağı yukarı salladı.

"Tam elimin tersindesin sana bir geçirirsem şurda dombalak dönersin. Voltaj attırırım sana."

Gülmeye başladı.

"Biz şuan basıldık herşey yanlış anlaşıldı ve sen hala gülüyorsun."

"Hiçbir şey yanlış anlaşılmadı."

"Ya ya kesin öyle. Müdür bastı bizi bastı. Keltoş Murroya yakalandık."

"Bu akşam yemeğe çıkalım mı?"

Duyduğum lafla kafamda şimşekler çakmaya başladı. Hem çok ani olmuştu hem de hiç olmadık bir yerde bu teklifi almıştım.

"Ne?"

"Evet bu akşam yemeğe çıkalım."

İçeriye Azra girmişti. Beni bu durumdan kurtardığı için ona bir dondurma borçluydum.

"Noluyor kızım burda."

"Yanıyoruz."

Azra kendini gülmemek için zor tutarak

"Ne anlamda?" dedi.

"Senin ağzına ederim anlamında."

Azra'nın kolundan çekerek hemen odadan çıktım.

Eğer oy almazsa kitabı bitireceğim. YKS döneminde kitap yazmak zaten zor ve karşılığını alamıyorum. Lütfen bana yardım edin <3