Kız kaçırma

En başından başla
                                    

Onların gitmesinin ardından kapıya yöneldim kapıdan dışarıya ses gitmediği için bağırarak konuştum "Kimse bir şey bilmiyor kız kaçırdığını bile" dedim ve önüme döndüm kimsenin cevap vermesine izin vermedim eğer izin verseydim itiraz edeceklerdi bunu biliyordum hızla kapıyı açtım. Abimin yaptığı sinirlerimi fazlasıyla bozmuştu ve üstüne babamın onu öylece bırakması daha da fazla sinirlerimi bozmuştu.
Önümde duran 1,80-1,90 boylarında benden muhtemelen 5 yaş büyük olan bi genç vardı aramızdaki boy farkı nedeniyle yüzüne bakabilmek için kafamı biraz yukarıya kaldırmam gerekiyordu tamam biraz değildi ama ne fark eder sonuçta kaldırmama gerekiyordu.

"Merhaba" dediğim sırada çocuk beni resmen yere fırlattı aaa ne kadar da ayıp böyle yapılır mı hiç odun ya "O abin olacak it nerde" diye bağırdı sesi resmen evi titretiyordu çok sinirlenmiştim o kim di de benim abime it diyebiliyor koluma sürdüğü elini paramparça etmemek için kendimi tutuyordum. Sonuçta her şey abim için her ne kadar sinirlensem de ben lafımdan dönmeyecektim.

"Bilmiyorum siz kimsiniz kolum acıyor kolumu bırakır mısınız ayrıca bir sorun mu var?" dedim çocuk dik dik suratıma bakıyordu arkasında da 20-30 tane adam vardı çok hassas bakıyordu yüzüme "Siz şimdi gerçekten hiçbir şey bilmiyor musunuz" dedi hafif şaşkın bir ifadeyle o sırada konuşmaya başladım ''Hayır eğer biliyor olsak salak taklidi yapmayız burada herhalde" diye mırıldandım hafif bir şekildi çok sinir bozucu bi insan belli ki ve şuan konu abim olmasa onu çoktan parçalamıştım bile. Zaten deve kadar da boyu var. Ah abi ah bula bula bu dağ ayısının kardeşini mi buldun. Tam kafayı yemelik olay hayır bir kere ya bir kere düzgün bir şey yapsan ölür müsün. Bu da soru mu ya ölür tabi.

Düşüncelerimin arasından onun konuşmasıyla sıyrıldım ‘’ Bir şey mi dedin’’ yok canim ne bir şey demesi alt tarafı sana biraz sövdüm Allah Allah ‘’Hayır demedim ayrıca gerçekten hiç bir şey bilmiyorum’’ tabi tabi kesin bilmiyorumdur ya aynen ''İsterseniz siz oturun ben kahve yapıp getiriyim hem neler olduğunu anlatırsınız" dedim. Önce hafif ters bi bakış attı inanmıyormuş gibi ve adım kadar emindim bu çocuk bu işin peşini bırakmayacaktı ‘’tabi olur’’ yüzündeki mimikler çok nadir değişiyordu ve bu gerçekten sinir bozucuydu. E tabi onun varlığı başlı başına sinir bozucuydu zaten ‘’Buyurun’’ onlar içeri geçip oturdular.

Görünüşümden dolayı zaten fazla masum duruyordum buna hafif bi tebessüm ve masum bakışlar eklenince zaten masum kız rolünü alıyordum. Onları oyalamam lazımdı bende hemen mutfağa gittim ve kahveleri yaptım ama kahveler onların içmesi için değildi. Kardeşim Ezra'yı çağırdım ve konuşup gönderim. Kardeşim tam 9 yaşındaydı yani benden tam 10 yaş küçüktü. Bende kahveleri alıp içeri gittim kendime çelme taktım ve yere attım kendimi kahvelerin bacaklarıma dökülmesini sağladım. Bizim arabalar bugün bir şey planlanmadığı için aylık bakıma gitmişti ve gelmesine tam 20 dk kalmıştı babam bunları söyledi ve adını bilmediğim çocuk beni hızla arabaya bindirip hastaneye götürdü. Yolda çok fazla konuşmadık aklımda bin bir tilki dönüyordu fakat dışardan çok masum duruyorum.

Aradan tam 2 saat geçti ve bu şekilde abime tam 3 saat kazandırmış oldum ama bir yandan da canım yanıyordu ve kahvenin döküldüğü yer sızlıyordu. Biraz planım dışında gerçekleşmişti bazı şeyler , canım her ne kadar yansa da dayanmak zorundaydım tabi konu abim olunca...

Hastanedeyken çocuğun adını da öğrenmiştim. Adı Miran’dı. Her neyse eve gelmiştik. Miran ve yanında gelen kişiler bizi eve bıraktılar daha sonra biraz oturup gittiler. Ardından abim geldi sinirlerim tepeme çıkmıştı bunlar şimdi neye geldiler. Delireceğim resmen ben sırf onlar gitsin diye uğraşırken onlar şimdi yine gelmişti. Ah delireceğim sanırım...

YILDIZLARIN ALTINDA [BERDEL]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin