''MedeniyetMağarası''⛰️

2.8K 512 303
                                    

*kurguların aktif yazılmasını ve bölümlerin hızlı gelmesini istiyorsak lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayalım.

🖋️Sen kendime doğru çevirdiğim bir bıçaksın!.. Franz Kafka

Ne varsa aklında
benim hakkımda
Hiç kusura bakma
Bıraktım ardımda...🎙️

Elinde tuttuğu son nohut renkli kırlenti çarşafın üzerine güzelce yerleştirmiş, ayakucuna dek kıvırdığı ince yorganı usulca kavramıştı Eşref Haşim. Olmuştu ya! Kırlentleri yatağın ortasına böyle intizamlı dizince Berlin duvarından hallice bir sınır oluşmuştu işte. Dudağı yanağına doğru hafifçe kıvrılırken kısa bir yutkunuş geçmişti boğazından. Günlük hayatında bu kadar hareketli , hatta hiperaktif olan Nergis acaba gece uyurken nasıldı? Gerçi bunu birkaç gece evvel bizzat görmüş gibiydi. Deli kız sahildeki o bankta omuzuna yaslanarak uyuyup kaldığında onu evine ve yatağına dek kucağında taşımak zorunda kalmıştı.

Mütebessim koyu mavileri yan yana duran yastıkların üzerinde derin bir iç çekişle dolanmıştı. Aklına düştüğünde yüreğini bir bahar ferahlığıyla dolduran nergis kokulu o kadın bu gece yanıbaşında mı uyuyacaktı şimdi? Gün ağır ağır ışırken onun uykudaki masum çehresini seyredecekti? Bu akşam yaptığı ufak tefek sivrilikler aklına geldiğinde kısık bir sesle gülüvermişti. O boncuk gözleri ve çıtı pıtı haliyle Antep'i sertliği ve acımasızlığı ile sallayan koskoca Selahaddin Ağa'yı eşekten düşmüşe çevirmişti. Hemde öyle koca koca hamleler yapmadan , artık görmeye alıştığı sinsirella gülüşüyle. Ah Nergis ah... Daha da iflah olmam dedirten derin bir acının dibine düşmüşken nasıl güneş gibi doğmuştu yorgun yüreğine? Nasıl ve ne ara?

Derken derin düşünceleri oda kapısının paldır küldür açılmasıyla dağılıvermiş, genç kadın kuşağının ne ara açıldığını fark etmediği sabahlığını uçuşturarak hışımla dalmıştı içeriye. Elindeki su dolu bardağı çalkalanırken sertçe koymuştu şifonyerin üstüne. Su yeşilleri öfkeden kudurmuş gibi dikilmişti yüzüne.

-Nasıl söylemezsin? Nasıl saklarsın Didem'in annesinin farklı olduğunu?'

Duyduğu ile istemsizce çatılmıştı genç adamın kaşları. Didem'in annesi mi? O nereden çıkmıştı şimdi? Tabii ya. Mutfağa indiğinde annesiyle karşılaşmış olmalıydılar. Elbette Nergis boş durmamış, tüm gece atakta beklemesine rağmen tersleşemeyince Asmin Hanım'ı gördüğü ilk yerde iğnesini batırmıştı. İyide iki dakikada konu nasıl ta oralara kadar gitmişti? Elini havaya kaldırıp üzerindeki koyu lacivert pijama takımıyla hırs dolu kıza doğru bir adım atmıştı.

-Dur dur nefes al.'demişti gayet sakin ve rahat bir tavırla. Elini kaldırıp düşünceyle yanağını kaşımıştı. Sahi ya, bu detayı söylemeyi nasıl atlamıştı? Belki de söylemek gelmemişti içinden. Kaşları havalanıp alnı kırışırken omuzlarını da yukarı aşağı kıpırdatmıştı. 'Kadın daha Didem beş yaşına girmeden vefat edince anam kardeşimi benden ayırmadan büyüttü. Hem resmi nikah anamda olduğu için kayıtlarda da anne ismi olarak o görünüyor. Bu yüzden gerek duymadım, önemsiz geldi.'

Boran hemen hemen oğlunun yaşlarıydı Eşref Ağa'nın kızı Asmin ile evlendirildiğinde. Aklı bir gençlik hevesiyle gönlünün kaydığı bir başka kızda kalsa da babası Haşim Ağa ağa oğluna ağa kızı yaraşır diyerek konuyu açılmamak üzere mühürlemişti. Boran evlenmiş, evlendiği kızı sevmeye çalışmıştı. Çok sürmemişti Asmin'in gebe kalması. Nur topu gibi bir erkek evlat doğurmuş, iki ağa baba dostluklarını ilk erkek torunları üzerinde perçinlemek ister gibi kendi isimlerini vermişlerdi ona. Eşref Haşim! Fakat mutlulukları uzun sürmemişti. Asmin'in lohusalıkta geçirdiği bir rahatsızlık sinsice ilerlemiş, sonrada ne yaparlarsa yapsınlar deva edinememişti. Doktorlar bir daha çocuk sahibi olamayacaksınız dediğinde kucağındaki oğluyla dünyası başına yıkılmıştı genç kadının. Başına gelecekleri daha o an anlamıştı.

NERGʼİS KOKUSU 👠 (Töre&Adalet Serisi)Where stories live. Discover now