Kafasını iki yana sallayarak söylediklerimi idrak etmeye çalıştı. En sonunda kendine geldiğin de ayağa kalkıp odada bir o tarafa bir bu tarafa doğru yürümeye başladı. Düşünüyordu, dediklerimi ciddiye alarak gerçekten buradan nasıl kaçacağımızı düşünerek etrafı yokluyordu. İşte görmek istediğim görüntü tam da buydu...

Kapının sert bir şekilde açılması ile ikimizde yerimiz de zıplayıp o tarafa baktık. Gelen kişi benim daha önce gördüğüm biriydi. Kadir'in adamlarının bir kısmını daha önce görmüştüm. Bu da o adamlardan biriydi. İçeriye girerek önce bana sonra ise Lara'ya baktı.

"Kadir abi sizi bekliyor. Hadi!"

Lara'ya baktığım da az önce ki ağlak halinden eser yoktu. Şuan karşım da kendinden emin olan ve korkusuz bir kız duruyordu. Kaşlarını çatmış, gözlerini adama öldürürcesine dikmişti.

"Söyle o Kadir abine, bu yaptıklarının cezasını çok pis ödeyecek. Onun ölümü abimin değil, benim elimden olacak. Çık git şimdi bu odadan!" Beklediğim performans bu değildi. Bir tık fazla cesaretli davranmış olabilir ama olan oldu artık. Umarım bu adam Larayı pek de ciddiye alabilecek biri değildir. Gerçi yüz ifadesine bakacak olursak sonumuzun iyi olmadığı bariz belliydi.

Tam da tahmin ettiğim gibi adam Lara'nın üzerine öfkeli bir şekilde yürümesi ile hızla ayağa kalkıp önüne geçtim. Eli havada bir şekilde yürüdüğü için Lara'ya atacağı tokat benim yüzüme sert şekilde gelmişti. Yanağımı tutarak savrulduğum da Lara'nın arkamdan gelen sesi kulaklarımı doldurdu.

"Afra! İyi misin?" Dudağım da bir ıslaklık hissettiğim de kan olduğunu anlayıp parmağımla itekledim. İstemsizce dolan gözlerimi aldırış etmeyip ayağa kalktım

"Yok bir şeyim." Tokatın etkisiyle daha kendime gelememişken adam bir eliyle benim, diğer eliyle de Lara'nın kolunu çekiştirmesi ile Lara yine bağırmaya başladı.

"Bıraksana bizi! O pis adamın yanına gitmek istemiyorum, bırak diyorum sana bırak! Yemin ederim o kolunu ısırarak etini paramparça ederim." Ne? Şu halimle gülmek istemiyorum ama Lara, ne diyorsun be gülüm?

Adam bizi merdivenlerden indirirken Lara'nın sesine daha fazla dayanamayarak kolunu sarstı.

"Hele bir dene, bak bakalım ağzında tek bir diş bırakıyor muyum senin!" Diyerek tehdit etti.

Ardından "Ahmet!"diyerek birine seslendikten kısa süre sonra seslendiği adam gelip beni kolumdan tuttu. Hem Lara'yla hem de benimle aynı anda uğraşamayacağını anladı tabi. Neyse ki ben ona göre daha sessiz ve bu olanlara daha çok soğuk kanlı davranıyordum. Şimdilik.

Salon olduğunu tahmin ettiğim bir yere bizi getirdiklerinde Kadir pisliği koltuğunda oturmuş, bir bacağını diğer bacağının üzerine atarak tehlikeliyim imajı vermeye çalışıyordu. Onu tekrar görmek, bana yaptıklarını hatırlamama neden olsa da bunu ona belli etmemeye çalışacaktım. Ve en önemlisi ne olursa olsun bana yaptığının aynısını Lara'ya yapmasına izin vermeyecektim.

"Geldiysek çek artık o pis elini kolumdan!" Lara hala adamla kavga ederken ben gözümü Kadir'den ayırmadan bakıyordum. O da bana aynı şekilde baktığını görünce bir süre sonra gözlerimi ondan çekip Lara'ya baktım.

Bu söylediğimden utanıyorum ama sanki bir tık Lara ile şu ismini hala bilmediğim adamı şhiplemiş olabilirim...

Lara,"Ne var? Geldik işte ayağına ne istiyorsun bizden!" Diye çıkıştığın da Kadir dalga geçercesine kahkaha attı. Ben hala bu zamana kadar nasıl sessiz kaldığımı sorguluyordum. Gerçi Lara'dan bana zaman kalmadı ki. Kızın çenesi bir türlü susmuyordu. Tabi onu gaza getiren de bendim ama neyse...

SEKRETER (+18)Where stories live. Discover now