BÖLÜM:7 / (+18)

52.7K 718 206
                                    


İyi okumalar aşklarım♥️♥️

Sabah gözlerimi açtığım da Bora'nın yatağında yarı çıplak haldeydim. Dün olanları çok net hatırlıyordum. Çok güzeldi...

Yan tarafıma baktığım da Bora yoktu. Mutfaktan da nefis kokular geldiğine göre muhtemelen kahvaltı hazırlıyordu.

Benim şuan yaptıklarım çok yanlıştı. Kim patronunun yatağına girip de onunla sevişir ki? Anca benim gibi bir mal yapardı bunu. Ama ben ona bağlanıyordum , birşeyler beni ona itiyordu. Sanki yeni tanışmışız gibi değil de yıllardır birbirimizi tanıyor gibi hissediyordum. Hatta belki de önceden tanıyorumdur... Bu fikir aklımdan geçmedi değil.

Yataktan kalkıp dün ki elbisemi tekrardan giydim. Banyoda işlerimi hallettikten sonra dağılmış saçımı biraz tarayıp odadan çıktım ve kokunun geldiği yöne yürüdüm. Mutfağa geldiğim de Bora arkası dönük bir şekilde omlet yapıyordu. Daha doğrusu yapamıyordu. Omlet tavasını usta şefler gibi havada sallayıp yumurtayı tek de döndürmeye çalışırken yumurtanın yarısı yerle buluştu. Bora sesli bir küfür edince kendimi tutamayıp güldüm. Arkasına dönüp bana baktığında gerçekten sinirlenmiş olduğunu anladım. Hala gülmeye devam ederek iki tane peçete koparıp yere dökülen yumurtayı aldım ve çöpe attım.

"Günaydın , beni uyandırsaydın hazırlardım." Dediğim de göz devirdi.

"Ben zaten yapıyordum. Şefler gibi tava döndüreyim dedim, güzelim yumurta çöp oldu." Sırıtarak yanına gittim elinde duran tavayı aldım. Dolaptan yumurta ve yağ çıkarıp yeni omlet yaptım. Onun gibi tavayı havaya kaldırıp çevirdim ve sonuç başarılı olmuştu.

Rezil olmadık çok şükür.

Bora kaşları çatık ve şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. "Senin beceremediğin birşey var mı?" Diye sordu.

'Seni bile beceririm' demek isterdim de onun da zamanı gelecek inşallah.

Omuz silkip havalı şekilde saçlarımı savurdum. "Beni hafife alıyorsunuz Bora Bey." Bora dediğim şeyle sırıtarak yanıma gelip elini usulca belime koydu. Kendine sertçe çekince belim onun vücuduna yapışmıştı. Arkamda erkekliğini hissedebiliyordum. Derin nefes alıp işime devam ettim. Omletin hazır olduğunu görünce kahvaltılık da çıkarıp masaya koydum. Herşey hazır olunca ikimiz de masaya oturup kahvaltı etmeye başladık.

Sessiz geçen kahvaltıdan sonra Bora kalkıp odasına gitti. Bende o zamana kadar masayı topladım. Dün bar da olduğum için Bora'ya vereceğim dosyalar evde kalmıştı eve gidip onları almam gerekiyordu. Bora merdivenden inerken bende telefonumu masanın üzerinden alıp yanına gittim.

"Dosya evde kaldı , beni evime bırakın da onları alayım olur mu?" Gerektiği yerde sizli bizli konuşmayı nasıl başarıyordum acaba. Daha dün seviştiğim adamla şimdi resmi konuşuyordum.

"Gerek yok. Bugünden sonra zaten sekreterim olmayacağın için artık getirmene de gerek yok" nasıl ya? Bu ne demek şimdi ben işten mi kovuldum?

"Anlayamadım? Yanlış birşey mi yaptım?" Bora sırıtarak ağzını araladı.

"Güzelim ben hisselerimi devrettim ya hani. Unuttun sanırım?" Güzelim demesine sevineyim yoksa hisselerini sattığını hatırladığıma mı üzüleyim bilemedim.

"Peki bugün son gününüz mü? Yani son kez mi işe gidiyorsunuz?"

"Hayır en fazla dört gün daha kalmam gerekiyor şirketle alakalı işler hal olana kadar. Tabi o zamana kadar hala küçük sekreterim olarak devam etmek zorundasın Afracığım. Kurtulamadın yine benden"

Kurtulmak isteyen kim be adam.

Göz devirip arkamı döndüm ve kapıyı açtım. Benim her türlü bir şekilde eve gitmem gerekiyordu çünkü kedim Duman'ın yemeğini ihmal etmiştim. Eve gidip ilk önce mama doldurmam gerekiyordu. İkimiz de evden çıkıp Bora'nın arabasına bindiğimiz de kemerimi takıp Bora'ya döndüm.

SEKRETER (+18)Where stories live. Discover now