2

80 74 0
                                    

Barlas'ın ağzından
Sabah uyandığımda yine üstümde bir heyecan vardı. Çünkü okula gidip güzel gözlü sevdiğimi görecektim. Şerefsiz çok yakışıklıydı ve ben onu her gördüğümde ölecek gibi oluyordum kalbim o kadar hızlı atıyordu ki onu görünce ben hiç kimseye böyle güçlü duygular beslemedim hiç böyle hissetmedim onu gördüğüm zaman çok heyecanlanıyorum ve gözüm ondan başkasını görmüyordu. Ama onun o aşık olduğum yeşil gözleri beni görmüyordu bakmıyordu bile bana hiç ama ben bir şekilde onun beni görmesini sağlayacak elimden geleni yapacaktım güzellik ile olmuyorsa zorla benim olacaktı onu bu kadar çok seviyorken başka kimseye vermem o benim olmalı benim güzel gözlümm sevdiğim KALBİMİN SAHİBİ olmalı. Sevdiğim aklıma gelince herşeyi unutuyordum hemen hazırlanıp okula gitmem gerekiyor güzel gözlümü çok özlemiştim. Hızlı bir şekilde dolaptan kıyafetlerimi çıkarıp giydim ve evet artık okula gitmeye hazırım hemen mutfağa gidip aileme Günaydın dedim ve bir şeyler yemeye başladım. Acele etmem gerekiyordu yoksa geç kalacaktım o yüzden karnımı doyurdum ve evden çıktım. Otobüse bindim ve okulun önünde indim ve bahçeden içeri girdim. En yakın arkadaşlarım Mert ve Ayaz beni görünce koşarak yanıma gelmeye çalıştılar. Ama yüzlerinde endişeli ve korkmuş bir ifade vardı. Bende çok merak ettim ve ne olduğunu sormayı düşündüm.
Ne oldu lan size ne diye koşuyorsunuz böyle dedim. Ayaz da ne olduğunu anlatmaya başladı.
Barlas Efe sinirlenme kanka ama kavga var okulda piç Egemen varya seninki ile yani Meriç Karan ile kavga ediyor!! Çok sinirlendim deliricek gibi oldum, kim benim sevdiğime benden izinsiz dokunabilir ki? Sinirden her yerim titriyordu ve Meriç için korkuyordum. Bağırmaya başladım.
Mert Ne diyorsun lan sen? Nerede şimdi Meriç? Nasıl oldu ne oldu? Çabuk anlatın lan bana dedim. Ne olduğunu kavganın neden çıktığını çok merak ediyordum. Ayaz da bana ne olduğunu anlatmaya başladı.
"Abicim biz okula geldik arka bahçeden sesler geliyordu biz önce önem vermedik tam sınıfa gidecektik Meriç Karan'ın sesini duyduk endişelendik, hemen gittik yanlarına birbirine girmişler yumruk atıyorlardı. Ayırmaya çalıştık ama başaramadık hala kavga ediyorlar. Seni gördük sana söyleyelim dedik. Hadi abi bir şeyler yapalım kurtaralım Meriç Karan'ı."
Ulan şerefsiz ulan piç Egemen sen bittin lan it orospu çocuğu senin ebeni siktim lan. Benim olana dokunmak zarar vermek ne demek göstereceğim sana. Bekle ve gör. Ölmekten beter edicem seni bana seni öldürmem için yalvaracaksın lan şerefsiz piç!!! Kendi kendime mırıldanıp durmaya başladım. Kimse benim güzel gözlüme zarar veremez onu üzemez o piçe bunun hesabını sorucam diye kendime bir söz verdim. Ben ona ne yapacağımı düşünürken bir anda Meriç Karan'ı unuttum. Mert de beni kendime getirmeye çalışarak birkaç tokat attı. Barlas Efe! Oğlum ne duruyorsun lan burada heykel gibi hadi kanka hemen gidip durduralım şu saçma sapan kavgayı niye bekliyoruz dedi. "Onlara döndüm ve şöyle dedim
" Egemen için güzel planlarım var bunları daha sonra anlatıcam size şimdi gitmemiz lazım Meriç Karan'ımı kurtarıcaz o piçten."
Üç arkadaş da koşarak okulun arkasına gitmeye başladı. Sonunda vardıklarında kimse yoktu etrafta sadece yerde kanlar içinde yatan ve acıdan kıvranan Meriç Karan vardı.
Yazarın ağzından
Barlas Efe çok sinirlendi onu öyle görünce ve canı yandı kalbi acıdı çünkü sevdiği çocuk da acı çekiyordu. Benim bakmaya dokunmaya kıyamadığım sevdiğime bunu nasıl yaptın şerefsiz diye Egemen'e sövüyordu içinden. Ondan bunun hesabını sormayı ve ne yapacağını düşünmeyi bırakıp hemen sevdiğinin yanına gitti."Meriç! Meriç Karan iyimisin? Ne oldu sana?" Meriç de zar zor cevap vermeye çalıştı ona."Yok bir şey. Sadece kavga ettik o kadar ben hallederim siz gidin." dedi. Barlas Efe
"Saçmalama Meriç yüzünün haline bak çok kötüsün hastaneye gidicez hadi kalk hemen gidelim."dedi. O da bana gerek yok dedim ya Barlas git buradan sana ihtiyacım yok. Hem sen kimsin de bana yardım edeceksin ki? Kimseyi istemiyorum gidin buradan diye bağırdı. Onu öyle gördükçe kalbi parçanalıyordu sanki çok başkaydı Meriç Barlas için özeldi ve herkesten farklıydı hep de öyle olacaktı. Barlas düşüncelere dalmış giderken gerçek dünyaya dönmesi gerektiğini hemen farketmiş ve sevdiğini ikna etmeye çalışıyordu.
"Hayır olmaz şimdi hastaneye gidiyoruz önce sonra da Egemen bu yaptığını ödeyecek. Seni nasıl bu hale getirdiyse daha kötüsünü yapıcam ona şerefsiz piç cezasını çekecek merak etme." dedi ve o arada onun meleği, hazır cevap, çok bilmiş sevdiği de karşı çıktı ona hemen ve sinirli bir şekilde hiçbir şey yapmayacaksın Barlas bu benim sorunum ben hallederim karışma bu olaya ve hastaneye gidelim dediğin gibi kendimi iyi hissetmiyorum ve bu konu burada kapanacak duydunuz mu beni hiçbir şey yapmak kavga etmek falan yok dedi. Barlasın haşin erkeği sinirlenince çok tatlı olduğunu biliyor mu acaba? Daha fazla uzatmamak için ona döndü ve
herneyse sen bunları düşünme şimdi boşver hadi hemen gidelim dedi Barlas Efe güzel gözlüsüne.Meriç Karan çok kötü durumdaydı ve canı yanıyordu. Ne kadar çok beklerseler daha kötü olacak gibiydi. O yüzden boş yere beklemek ve saçma sapan konuşmak mantıksızdı.Onu görünce Barlasın da canı yanıyordu. Sevdiği insanı böyle görmek çok üzüyordu onu. Egemen için güzel planları vardı ve arkadaşları ile onları gerçekleştirecekti. Bundan sonra Egemen şerefsizi sevdiğinin yanına yaklaşamayacaktı bunun için herşeyi yapacaktı. Arabası yoktu ama arkadaşının arabası vardı. Onlar da Ayaz'ın arabası ile hastaneye gitmeye başladılar.Yarım saat sonra hastaneye gittiler. İçeri girdiler. Meriç Karan'ı gören bir hemşire hemen onun yanına geldi ve pansuman yapmaya başladı. Meriç'in canı yanıyordu. Efe bunu onun yüzüne bakınca anlıyordu ama o kadar cesur ve dayanıklıydı ki pek bir şey hissetmiyor gibi görünüyordu yada öyle güçlü görünmek istiyordu.Zayıf biri gibi gözükmek istemiyor gibiydi. Ve bunu sadece sevdiği anlıyordu. Barlas onu herşeyden hatta kendinden bile çok seviyor ve düşünüyordu çünkü. Bir süre sonra hastanedeki işleri bitti. Hastaneden çıkmaya başladılar.
Ayaz Barlas'a"Abi ne yapıcaz şimdi okula mı gidiyoruz eve mi?" diye sordu. O da sevdiğinin yüzüne baktı.
"Meriç Karan sen iyimisin ne yapmak istersin? Okula mı gidelim yoksa evine mi gitmek istersin dedi. O da
" Eve gitmek istiyorum. Bu halde okula gidemem. "dedi. Haklıydı okulda bir kavga etmiş ve yaralanmıştı, canı acıyordu, bu halde okula gitmeyi düşünecek hali yoktu saçma olurdu.
" Peki öyle olsun. Ayaz Meriç Karan'ın evine gidiyoruz kardeşim."dedi Barlas. Arkadaşı " Tamam kanka "diyerek arabayı sürmeye başladı. Kısa bir süre sonra
Meriç Karan'ın evinin önüne geldiklerinde arabadan inmesi için sevdiğine yardım etti.Onu evlerinin kapısına kadar götürdü. Ve ona
" Yardım edebileceğim başka bir şey var mı Meriç ne istiyorsan söyleyebilirsin elimden geleni yaparım senin için."dedi. Güzel gözlü sevdiği de ona içten samimi bir şekilde gülümseyerek baktı ve teşekkür ederim herşey için Barlas Efe dedi.Zaten çok şey yaptınız sana ve arkadaşlarına teşekkür ederim. Istediğim başka bir şey yok. Gidebilirsin artık sizede sorun çıkardım benim yüzümden okula gidemediniz diye söyleniyordu. Kendine kızıyor gibiydi. Barlas da sevdiğine hayır böyle şeyler düşünme sorun yok seni öyle o halde bırakıp hiçbir yere gitmezdim zaten dedi. "Tekrar teşekkür ederim. Içeri girmem gerek dinlenicem. Görüşürüz Barlas Efe. Dikkatli gidin evlerinize."dedi.Ve sonunda Meriç Karan yani Barlas'ın herşeyii meleğiii kapıyı açıp evine girdi.Ama unuttuğu bir şey vardı. Barlas onun kendisine bakan yemyeşil güzel gözlerinde ve gülümsemesinde takılı kalmıştı. Kalbi duracak gibi olmuştu neredeyse. Her haliyle benim nefesimi kesebilecek güzellikteki kişi sadece Meriç Karan'dır dedi kendi kendine. Başkası olamaz ve olmayacak diye düşündü. O bunları düşünürken aptal aşık gibi yolun ortasında durmuş gülümsüyordu. Bunu farketmemişti bile. Arkadaşları ona seslendi.Abicim mal mısın sen niye sırıtıp duruyorsun orada maymun gibi diye dalga geçmeye başladılar.Tamam anladık seviyorsun aşıksın onu görünce kalbin atmayı bırakıyor deliriyorsun falan okey ama bunu neden herkes görmek zorunda aq. Yolun ortasında aptal gibi sırıtmayı kes ve bin arabaya. Yoldan geçen insanlar sana bu deli ne yapıyor böyle diyor. Dediği şey ile etrafına baktı, birkaç kişi gerçekten de ona bakıyor ve gülüyordu. Sinirlendi ve bir şeyler söylemek için ağzımı açtı. Ne bakıp gülüyorsunuz komik bir şey yok burada hiç mi aşık birini görmediniz sevdiğimi düşündüğüm zaman gülümsüyorum. Ne var ki bunda? Herkes kendi işine baksın. Sinir etmeyin lan beni gidin şimdi diye bağırmaya başladı. Bu hali fazlasıyla komik ve tatlıydı verdiği tepkiler çok doğaldı ve böyle olduğu için zamanla Meriç Karan da onu tanıyacak ve onu sevip aşık olacaktı. Düşündüğü şeyler çok hoşuna gidiyordu. Bir gün sevdiği çocuğun da onu seveceğini biliyor ve bekliyordu Barlas Efe. Aslında kendisi psikopat biriydi. Aşırı kıskançtı. Sevdiğinin yanında kim olsa onu öldürecek gibi bakıyordu sürekli. Ama ne yapsın aşk bu. Insan sevdiği zaman kalbine söz geçiremiyordu ki öyle değil mi? Barlas daha sonra arabaya bindi. Onun iki gerizekalı arkadaşı hala Barlas'a bakıp bakıp gülüyorlardı ve bu durum onun evine gidene kadar sürecekti sanırım. O an aklına bir fikir geldi ve cebinden telefonu çıkarıp sevdiğine bilinmeyenden mesaj atmaya karar verdi.
Bilinmeyen :Bebeğim! Nasılsın iyimisin? Bugün kavga etmişsin o şerefsiz Egemen ile. Nasıl hissediyorsun kendini? Seni Barlas Efe ve arkadaşları ile giderken gördüm çok merak ettim.
Meriç Karan :Hastaneye gittik bana yardım ettiler.
Bir saniye sen ne dedin?
Egemen mi dedin?
İyi de sen onu nereden biliyorsun?
Ohaaaaa aq
Yoksa sen?
Lan yoksa biz seninle aynı okulda mıyız?
Bilinmeyen :Evet güzel gözlümm yoksa nereden bilicem herşeyi ve nasıl görücem seni aynı okulda olmasak?
Meriç Karan :Oha çok şaşırdım. Cidden bunu beklemiyordum. Peki neden karşıma çıkmadın? Neden buradan gizlice mesaj atıyorsun ki?
Bilinmeyen : Yapamam güzelim henüz karşına çıkmaya hiç hazır değilim. Çünkü sen beni tanıyorsun. Karşına çıkarsam herşey daha da kötü olursa buna dayanamam biraz daha zamanı var. Beni tanıman lazım önce. Beni sevmelisin. Seni ne kadar çok sevdiğimi ve senin için herşeyi yapacağımı bilmen gerekiyor. Ancak bu şekilde karşına çıkabilirim. Ve o gün geldiğinde de karşına çıktığım zaman ne olursa olsun beni dövsen de konuşmasan da istemesen de seni bırakıp gitmeyeceğim.Ve her zaman yanında olacağım güzel gözlümm.
Meriç Karan : Seni çok merak ediyorum ama dediğini yapıcam sen karşıma çıkana kadar seni bulmaya çalışmayacağım daha fazla sorun istemiyorum. Yoruldum.
Neyse ben uyuyacağım. Iyi değilim.
Bilinmeyen:Tamam bebeğim dinlen sen sonra konuşuruz. Seni seviyorum bunu unutma. Görüşürüz☺️😘❤️
Meriç Karan :Görüşürüz bilinmeyen☺️

stay with me forever Where stories live. Discover now