13

556 64 46
                                    

hello!

nasılsınız?

yeni bölümle karşınızdayım. umarım severek, eğlenerek beğenerek okuyacağınız bir bölüm olur.

yıldızı doldurduysak bölüm sonunda görüşmek üzere. yorumlarını merakla bekliyorum.

25.2.2024 

13

Evin tanımı herkes için farklıdır. Bazıları dört duvara ev derken bazıları bir nesneyi ev yerine koyabilir. Bazıları içinse bu ev sevdiği kişidir. Hepsinin temelinde huzur vardır aslında. Kendini nerede huzurlu hissediyorsan evin orasıdır. Benim için ev ailemdi, kocamdı. Şimdi hiç bilmediğim bir şehirde hiç bilmediğim insanların arasındayım ama kocamın yanındayım ve bu yetiyor.

Ocağın başındayım kocamın işten gelmesini beklerken yemek yapıyorum ve bu bile beni çok mutlu ediyor. Onu beklemek, onunla bir şeyler paylaşmak, ona bir şeyler hazırlamak... Basit görünse de bazılarının burun kıvıracağı şeyler olsa da benim için çok özel, çok kıymetli.

Ocakların altlarını kapattım. Yemeklerin üstlerini soğumasın diye örtüyle örttükten sonra hızlıca duşa girdim. Özenle hazırlandım. Makyaj yapıp güzel kokular süründüm. Kapı çaldığında saçlarımı düzeltip sekerek kapımı açmaya gittim. Kapıyı açtığımda kendi elleriyle topladığı çiçekleri bana uzattı.

"Ya yedi cihanım!" dedim elindeki çiçekleri alıp koklarken. "Çok teşekkür ederim canım kocam benim." Elimdekileri ayakkabılığın üstüne koyup kucağına atladım. Yüzünün her karesine öpücükler kondurdum. "Hoş geldin sefalar getirdin evimin direği!"

Cihangir gülerek içeri girdi, ayağıyla dış kapıyı kapattı. Sımsıkı sarılarak etrafında döndürdü beni.

"Delirdim hasretinden."

Kıkırdadım. Boynuna ıslak öpücükler bırakıp hafifçe ısırdım. Beni kendine bastırdı iyice.

"Sen zaten delisin yedi cihanım, özlemi bahane etme."

"Delirtenler sağ olsun karıcığım," dediğinde sırıttım. Dudaklarımda küçük bir öpücük kondurdu. "Pis kokuyorum, duş almam lazım," dedi.

"Benim kocam hiçbir zaman pis kokmaz ama illaki duş alacağım diyorsan tabi ki alabilirsin. Ben de sofrayı kurarım o esnada," dedim. Beni yere indirdi, saçlarımdan öpüp duşa girdi.

Sofrayı özenle kurdum. Çiçeklerimi suya koyup masaya yerleştirdim. Cihangir duştan çıktığında kedi gibi peşinden gittim. Odaya girdiğimde Cihangir belindeki havluyu çıkardığında sırtı bana dönüktü. Kalçalarının güzelliğine iç çektim. Yanına gidip kalçasına şaplak attım.

"Hepsi senin mi yakışıklı?"

Cihangir bileğinden kavrayıp beni kendine çekti.

"Hepsi karımın," diye fısıldadı gözlerinde alevlerle. Ellerimi su damlacıkları olan yapılı göğsünde dolaştırdım. Parmaklarım kasıklarına doğru yol alırken ellerimi tuttu.

"Yemek ziyan olmasın," dedikten sonra sertçe yutkundu. Her şeyi boş verip sevişmemek için iradesiyle savaş veriyordu.

Dizlerimin üstüne çekip seninkini ağzıma alsam yemeği umursar mısın acaba kocam bey?

"Haklısın," dedim. Onu giydirmeye başladım. Tabi bunu yaparken asla rahat durmadım. Kocam değil mi? Her şeyi yapmak hakkım!

Cihangir beni kendine çekip sımsıkı sarıldı, saçlarımdan öptü.

"Sen de yeni duş almışsın. Hep su israfı yapıyoruz," dediğinde güldüm.

"Ocak başındaydım, kokular üstüme sinmişti. Kocama güzel kokmak istedim ne var bunda?"

KOKUNUN İZİWhere stories live. Discover now