BÖLÜM:17 (+18)

En başından başla
                                    

Bir an önce konuyu kapatmam gerekiyordu. Çünkü Bora'nın söylediği şeylere bir cevap bulmak çok zor. Adam öyle şeyler soruyor ki kendimi sorguda gibi hissediyorum. Aklıma Lara'nın gelmesi ile gözlerimi tekrar Bora da buluşturdum.

"Lara hala gelmedi. Telefonunu ver de bir arayalım. Saat geç oldu." Bora bıkkın bir şekilde nefes verip masanın üzerinden telefonunu aldı. Numara tuşlayıp telefonu bana verdi. Kulağıma koyduktan sonra kısa süre de telefon açıldı.

"Efendim abi."

"Lara, benim canım. Afra."

"Afra, birşey mi oldu? Abim nerede?"

"Burada canım birşey olmadı merak etme. Saat geç olmuştu da ne zaman gelirsin diye sormak için aradık." Ben telefonla konuşurken Bora beni baştan aşağı hayranlıkla süzüyordu. Kardeşiyle böyle güzel konuşmam hoşuna gitmiş olmalı.

"Şey, Afra... Ben bugün arkadaşım da kalmak istiyorum da. Abimi bir şekilde ikna eder misin? Ben söylersem izin vermez." Gözlerim Bora'ya kaydığında 'ne oldu?' dercesine baktı.

"Tamam, kuzum. Ben konuşurum abinle sen keyfine bak."

"Bir tanesin sen canım yengem! Merak etmeyin öğlen saatlerinde eve gelirim zaten." Hafif tebessüm ettim. Lara'nın yenge demesi hoşuma gitmişti.

"Tamam, gelince seninle dışarı çıkarız. Güzel güzel eğleniriz. Olur mu?"

"Olur, yenge. Kapatmam lazım. Kocaman öpüyorum."

"Bende öpüyorum, güzelim."

Telefonu kapattığım da Bora kaşlarını çatmış bana bakıyordu.

"Hayırdır?"

"Lara, bugün arkadaşında kalmak istiyormuş da onu söyledi."

"Sen ne dedin?"

"Kal dedim."

Telefonu elimden alıp bir numara tuşladı.

"Ne yapıyosun? Lara'yı mı arıyosun?"

Telefonu kulağına koyup kafasını sallayınca hemen kulağındaki telefonu elime alıp kapattım.

"Saçmalama Bora bırak kız kalmak istiyorsa kalsın. Uzun zamandır Türkiye'ye gelmiyor zaten hep evde kalacak diye birşey yok." Dediğim de göz devirdi.

"Evet, Afra. Uzun zamandır burada olmadığı için zaten birkaç gün bir yere gitmesini istemiyorum. Yanımda kalıp hasret gidermek istiyorum. Gelir gelmez benden çok arkadaşlarıyla vakit geçiriyor." Bir kardeşim olmadığı için onun hissettiklerini anlayamıyordum. Ama Lara'yı çok sık boğaz ediyordu. Ben bile bunalmıştım artık.

"Tamam ama kız buraya geldiğine pişman olucak. Zaten yarın erken saatlerde gelicek eve. Bu kızın yarın bir gün erkek arkadaşı olursa da böyle kıskançlıklar yapacak mısın?" Dediğim gibi kaşları çatıldı. Yapacak birşey yok, konuyu bir yerden açmam gerekiyordu...

"Erkek arkadaşı falan olamaz. En azından ben ölene kadar o çocuk benim kardeşimin elini bile tutamaz! Açma bu konuları bir daha. Sevmiyorum!"

"Off! Abartıyosun Bora. Genç bir kız artık o. Tabi ki de sevecek, aşık olacak. Sen abisi olarak ona destek olman laz-" dememle sözümü kesti.

"Ne destek olacam! Eğer öyle birşey olursa bak şimdiden söylüyorum benim karşıma çıkarmayın. Elimde kalır falan katil olmak istemiyorum!" Dudaklarımı birbirine bastırdım. Lara'ya hemen, Oğuz'un buraya gelmemesini söylemem lazımdı. Aksi takdirde hiç iyi şeyler olmaz.

Bora fazlasıyla sinirlenince daha fazla konuşmak istemedim. Yanına yaklaşıp kolunun altına girdim.

"Herneyse, zaten kızın sevgilisi falan yok. Olursa diye söyledim ben. Sinirlenme bu kadar." Bişey söylemeyip saçlarımla oynadı.

SEKRETER (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin