Mesela canımızı sıkılınca marketten ilk başta birşey çalar sonra da hiçbir şey olmamış gibi eski yerine koyuyorduk.Bu ilk başlarda aşırı derecede eğlenceliydi.Taa ki yakalanıp bir iki gün hapishanede kalana kadar.Ne kadar eğlenceliydi anlatamam.Bunu size dalga babında söylemiyorum.Birkaç gün bu fantezinin içinde olmak heyecan vericiydi.Ve hayatımda uçurumdan ipsiz atlamak kadar eğlenceli olduğunu söyleyebilirdim çünkü gördüğün tek şey yanındaki suç ortağın ve duvarlar oluyordu.Ve insanın cidden hayal gücünü geliştirmesine yardımcı oluyordu.

Hadi ama kitaplarda olduğu gibi o güzel ve şevhetli gökyüzünü gördüğümüz için dert yanmıyorduk.Fakat dediğim gibi ciddi bir kız olmam an meselesiydi.Her ne kadar hayatı önemsemesem bile canım oldukça tatlıydı.Tamam maceralar her zaman yaşanırdı,aksiyonlar güzelce hayatına işlerdi fakat etim kesilirse onlara burayı cehennem bellerdim.Evet canımın tatlılığı en üst seviyedeydi ki bu beni çıkışa çağıran kıza kabadayılık taslasam da çıkışta ellerinde çakı gördüğüm zaman tüyme süremi ben bile hesap edemediğim bir ışık hızı seviyesindeydi.

Annem yanlış odaya girdiğini suratım yerine boş boş odanın dağınıklığına bakıp anlamış olacak ki tek kelime etmeyip tekrardan odaya girdiği gibi kapıyı kapatıp hiçbir yaşanmamış gibi odadsn çıktı.Evet son birkaç asırdır onunla konuştuğumuz söylenemezdi.Telefonla sıcak konuşmalarını duymasam sesini bile unutabilirdim.Bazen sorgulamıyor değilim.Bu kadın herkese melek kesilip nasıl bana hiç kimse olabiliyordu anlamıyordum.Bunun cevabını bulmayı ise daha dondurmamdan bedava çıkmasına sevinmediğim zaman bırakmıştım.Çünkü annem ne benimle konuşuyor ne de yüzüme bakıyordu.

Açık söylemek gerekirse dışarıda gördüğüm anne kızların tatlı ilişkilerine belki hafif bir iç çekiyordum fakat sonra da omuz silkerek önüme dönüyordum.Onlara özenmiyordum.Çünkü annemle sanki ben hiç doğmamışım,yıllardır bu evde yaşamamışım,ona anne dememişim ve o beni hiç doğurmamış gibi davranıyordu.Bu anlamsız oyunumuza uzun süre alışamasam bile artık bende ayak uydurabiliyordum.Belki de başka şansım yoktu.Fakat bu emin olun umrumda bile değildi.

Kapı kapandığı sırada önüme dönüp elimdeki tatlı tarağı yerine bıraktım.Ece ile buluşmam gerekiyordu.Çünkü o koca kıçım o kadar tembeldi ki bana yaklaşık bir saat önce 'neredesin?Hani buluşacaktık?'diye mesaj atmış ve bende'yoldayım'diyerek yalan söyleyip geçiştirmiştim.Buna onun da inanmadığını biliyordum fak-İçimden kurduğum cümleleri yarıda kesen beyaz oda kapımın aniden açılması oldu.İçeriye güneş kadar turuncu saçları ile giren Ece olmuştu.Tamam kabul bunu beklemiyordum.Tamam kabul bunu hiç mi hiç beklemiyordum!

Fakat bu deli kız ne zaman ne yapacağı belli olmayan bir insancıktı.Beni gördüğü zaman önce beni süzmüş sonra da yüzünü buruşturup göz devirmişti.Onu görmenin heyecanı mı yoksa düşüncelerimden sıyrılmamın mutluluğu mu desem yüzüm gülüyordu.

"Eee sen hâlâ hazır değil misin kızım"dedi Ece dolabıma yönelirken.Neyden bahsettiğini anlamamıştım.Hazırlanmam gerektirecek ne vardı hele onu hiç anlamamıştım.Ece dolabımın kapağını açıp içindeki kıyafetlere bakarken birçoğunda yüzünü buruşturup birçoğunu yere atıyordu.

"Neye hazır olacağım tam olarak?"dedim başımı iki yana sallayarak.O ise bana anında ters bir dönüş yaptı.Klasik sosyal aktiviteler diyorsa onlara katılacak hiç halim yoktu.Genelde sınavlara hazırlanadığımız için bize böyle arada güzellikler yaparlardı ve ne yalan söyleyeyim hiç biri de ucuz harcamalar ile olmazdı.Fakat benim dikkatimi o herkesin içip içip ergenler gibi öpüştüğü partilere gidesim yoktu.Çünkü cidden aşırı anlamda sıkıcı oluyorlardı.

Ece şaşırmış yüzü ile hâlâ bana dönükken elindeki kıyafetlerimi bir kenara fırlatıp hemen yanıma atladı.O yatağımda yerini alırken hâlâ bana bakıyordu.Şimdi bomba patlayacaktı çünkü Ece bir olay ya da dedikodu anlatırken kendini kaybeden o tipik insanlardandı.Ben ise yeri geldiğinde aksiyon severdim ki şuan hiç sevecek havamda değildim.

Ara SokakOnde histórias criam vida. Descubra agora