UFUK IŞIĞI

-3-

İyi okumalarr ♡

Hasan ağabey işinin olduğunu söyleyip gitmişti. Biz ise toplantı odasına gidiyorduk.

Toplantı odasına varınca hemen operasyonlardan bahsetmek için dosyaları aramaya başladım. Ege ise
etrafı süzüyordu.

"Teğmenim oturun isterseniz."dedim.

'Doğru'dermiş gibi baktı ve oturdu. İçimden bir ses bu adam ile iyi anlaşacağımızı söylüyordu.

Dosyaları bulunca gülümseyerek sandalyelerden birine oturdum.

"Önce timden mi bahsedeyim yoksa içinde olduğumuz operasyonlardan mı?"

"İstediğinden başla."

"O zaman" diye mırıldandıp,
"Timden bahsedeyim çünkü bence yaptığımız şeyler olduğumuz ortama bağlıdır."

"Seni dinliyorum."

Hemen anlatmaya başladım...

~~~~~~

Hemen hemen her şeyi detaylarıyla anlatmıştım bir an telefonum titredi ve "İzninizle"dedim. Ege onaylayan bir şekilde başını salladı.

Dışarı çıkıp telefonuma bakınca bunun bir arama olmadığını gördüm. Bu bir alarmdı ama neyin alarmı ?

Eğitim alarmı olabilir mi canım?

Lan doğru eğitim saatiydi.
Ne yapacaktım. Teğmeni burada bırakıp gidemezdim.

Gidemezsin tabii :))

Ya o anlamda değil her şeyi anlatamadığım için.

Tamam inandık inandık.

Eğitim saati gittikçe geçiyordu hemen Serkan'ı aradım.

"Alo Serkan"

"Emredin komutanım."

"Serkan şuan bir işin var mı?"

"Hayır komutanım."

"Tamam o zaman benim yerime eğitime sen girebilir misin?"

"Emredersiniz komutanım"

"Kusura bakma her şeyi de senden istiyorum bu aralar."

"Estağfurullah komutanım ne kusuru
gurur duyarım benden bir şeyler istemenizden."

"Sağ olasın Üstçavuşum hadi
sana kolay gelsin."

"Başka bir isteğiniz var mı
komutanım?"

"Canın sağlığı."

" Hadi görüşürüz benim
biraz işim var "

"Kolay gelsin komutanım
iyi günler."

"Sanada." deyip telefonu kapattım.

Hemen Ege'nin yanına gittim.
"Kusura bakmayın komutanım."dedim
"Ne kusuru estağfurullah."dedi
Gülümseyip kaldığım yerden anlatmaya
devam ettim...