Mağarada Bekleyiş - Efe -

77 12 9
                                    

Nihayet Ağlayan Yaprak Ormanı geride kalmıştı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Nihayet Ağlayan Yaprak Ormanı geride kalmıştı. Günlerce ıslak bir halde gezdikten sonra Efe kuru olmanın dünyadaki en güzel şey olduğuna karar verdi. Bitkileri seviyordu, öyle mi? Bunu bir daha düşünecekti. Hatta... uzunca bir süre yeşil bir şey görmek dahi istemiyordu. Çatık kaşlarının altında iyice kısılan gözleriyle etrafı taradı. Gerçi burada yeşil de dahil başka  herhangi bir renk görmesi imkansıza yakın gibiydi. Sanki her yeri siyah ve beyazın tonları ele geçirmişti. Onlar da aslında bir renk, diyerek kendi savını çürütmeye başladı. Neden renkli dediğimizde aklımıza siyahın dışında şeyler gelir ki? Bizi bu kalıplaşmış düşünceye iten ne?

Son yarım saattir bunun gibi aşırı saçma şeyler düşünüyordu ve zihni sürekli meşgul olduğu için Perta'yla yaptıkları konuşma ya da iç çürüten uğultular ya da şu garip ışıklar yayan taşlar... hiçbiri mevcut ürkünçlüğünü koruyamıyordu. Düşünmek iyiydi. Öyleyse düşünecekti. Siyah, diye aklından geçirdi bir kez daha. Her yer onlar tarafından ele geçirildiyse burada siyahı kötü adam olarak düşünebilirdi. Kötü adam öyle boyutsuzdu ki boyutları olan her şeyin kaplaması haline geliyor ve aslında onlara dönüşüyordu. Korkutucu bir çoğulluktu bu. Eksiltebilmek mümkün olur muydu? Başını iki yana salladı. Renklerden birini yok edebileceğini düşünerek saçmalama kotasını doldurmuştu.

"Neden bekliyoruz?" diye fısıldadı ama sığındıkları mağara içi yankı yaparak sesini çoğaltarak yükseltti. Yanındaki Meres bilmediğini belirtmek istercesine omuz silkti. Dişi elf suskunluk yemini etmiş gibi Perta'yı izleyip duruyordu. Yakalanmaları, İrfil'in ihaneti, Efe'yle aralarındaki tuhaf duygular derken sözcüklerini kilit altına vurmayı seçmişti ve bu durum Efe'nin hiç hoşuna gitmiyordu. Meres'i coşkulu halleriyle tanımıştı ve şimdi sanki yolculuğuna başka elflerle devam ediyordu.

İrfil de huysuzun teki olup çıkmıştı zaten. "Yapraklar yoksa damlalar da yok ve bir yerlere sığınmak tam bir aptal işi." diyerek iz sürmeye çıkmıştı. Üstüne kat kat geçirdiği yün örtülerle tanınmayacak haldeydi. Tepelerdeki ayaz iç titretecek kadar soğutmuştu havayı ve dayanıklı bir elf bile bu soğuğa anadan üryan çıkamazdı. İrfil tiz ıslıklar salan rüzgara karıştığında Perta onun yanına parterkalılardan iki elfi yollamıştı. İrfil'e güvenmediğini belli eden işaretlerden yalnızca biriydi bu. Diğer parterkalılar mağara ağzında nöbet tutarken Efe, Meres ve Perta ise korunaklı olan iç kesime sığınmışlardı. Tam ortalarında Meres'in büyülü kıvılcımlarla harladığı bir ateş yanıyordu. Odunlar çatırdayarak küçülüp ufalanıyor ve kül haline gelip ateşin bir parçası haline geliyordu. Efe de yün örtülere sarınmıştı ama ateş için de minnetle teşekkür etmişti. Organizmalar sıcakta çürür halbuki, diye yeni bir gereksizlik doldurdu düşüncelerine. Diyar'a canlı diyorlar bir de ama çürüme alameti olarak soğukla yüzleşiyoruz. Asıl saçmalık bu.

Genzini üşüten derinlikte bir nefes çekti içine.

"Neden bekliyoruz?" diyerek sorusunu yineledi. Nihayet Perta'nın dikkatini çekmişti.

"Günün aydınlanmasını." Perta hafif bir tebessüm kondurmuştu dudaklarına. Sıradan tuniği ona sıcaklık için yeterli geliyor olmalıydı, ona uzatılan örtüleri mağara duvarının dibinde istiflemişti. Kabarık yastıkları andıran yığına özlemle baktı Efe. Rahat bir uyku uyumayalı kaç gün olmuştu? Kafa karışıklığı yüzünden hiçbir şeyin hesabını tam yapamıyordu.

Yastıklardan dikkatini uzaklaştırıp... Yastık değil, hayır yün örtüler... Evet, evet örtülerden bakışlarını kaçırıp Perta'nın dediklerine odaklanmaya çalıştı. Bu yaşlı elf bunamış olmalıydı. Gün aydınlandığında zindanları içeren karanlık kuleye gizlice girebileceklerini hayal ediyorsa eğer beynindeki hücrelerin çoğu onu terk etmiş demekti. "Bu da ne demek?" diyen Efe düşüncelerinin en azından bir kısmını dile döktü.

"Ziyaretleri gün aydınlandığında gerçekleştirebiliyoruz. Gece bizi kuleye alacaklarını mı zannediyordunuz yoksa?" Perta köz haline gelen odunları islenen bir başka dal parçasıyla karıştırmaya başladı.

"Pardon... Ne?" Meres ayaklanmıştı. Sessizlik yemini buraya kadardı. "Oraya gizlice gireceğiz Baş Yardımcı. Siz oğlunuz sebebiyle görüş saatinde kuleye rahatlıkla girebilirsiniz evet ama bizim girişimiz için bahane edecek kimsemiz yok."

"Maiyetim olarak benimle birlikte geleceksiniz." Perta oldukça sakin görünüyordu.

Meres bu fikri kafasında tarttı. "Ama henüz bizim neyin peşinde olduğumuzu bilmiyorsunuz?"

"Siz de benimkini bilmiyorsunuz." Perta'nın gülümsemesi artmıştı ama dudakları mühürlüymüş gibi hala kapalıydı.

"Biliyoruz." dedi Efe kafası karışmış halde. "Oğlunuzu görmek için buraya geldiniz."

"Ve muhtemelen yargılama talep etmesi için onu ikna edeceksiniz." Meres ise meraklıydı.

"Amaçlarımdan biri de bu ama işin aslı... Çok daha farklı bir şeyin peşindeyim. Torga..." İşte şimdi alnında derin kırışıklıkla oluşmuştu. "Merhum kralım ve kadim dostum bana bir vasiyet bıraktı ve benden istediği şey... Oldukça şaşırtıcıydı."

"Kendini kimin öldüreceğini daha ölmeden hissetmiş mi yoksa?" Efe kurduğu cümleyi kendisinin bile tam olarak anlayamadığını hissetti ama asıl, Perta'nın cümleleriyle nasıl bir çıkarım yapacağını bilmiyordu. Baş Yardımcı oğlu dışında başka bir şeyin peşinde miydi? Asıl katilin Gliondel olduğunu vasiyet sayesinde mi öğrenmişti? Ama Torga bunu ona nasıl yetiştirebilirdi ki? Ölmeden yıllar önce 'beni bu öldürecek, bilginiz olsun.' şeklinde bir not bırakmak elfler için bile uçuktu.

"Torga'yı öldüreni söylemek mi?" Perta'nın kaşları iyice çatılmıştı.

Efe "Upss." dedi bakışlarını kaçırarak. "Sanırım size satacağımız bu bilgiyi gerçekten de bilmiyormuşsunuz."

Meres derin bir iç çekti. Perta ise açıklama bekleyen bakışlarıyla mağaranın korkutucu bir dikiti gibiydi.

 Perta ise açıklama bekleyen bakışlarıyla mağaranın korkutucu bir dikiti gibiydi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
RUH DÜĞÜMÜ (Sivri Kulak Günceleri-2)Where stories live. Discover now