Yakın Ama Uzak

138 11 0
                                    

Harry'nin bakış açısı

Quidditch maçının üzerinden 3 hafta geçmişti ve henüz hiçbir şey değişmemişti. Malfoy hâlâ baygın ve hareketsizdi. Ama hayattaydı.

Dersler yeniden başlamıştı ve herkes yeniden kendi hayatına odaklanmıştı. Harry değil. O sadece sarı saçlı, buz mavisi gözlü çocuğu düşünüyordu.

Gündüzleri okul işlerini yapıyor ve quidditch antrenmanlarına gidiyordu, geceleri ise gizlice revire giriyordu.

Çoğu zaman bir şekilde kendisine ulaşmasını umarak kulağına bir şeyler fısıldardı.

Draco'nun bakış açısı

-Zaman atlaması- Draco'nun 8. yaş günü.

"Günaydın küçük ejderha, bugün senin doğum günün. Zaten 8 yaşına girdiğine inanamıyorum! Çok hızlı büyüyorsun" Narcissa mutlu bir şekilde gevezelik etti.

Draco yataktan fırladı ve annesine sımsıkı sarıldı.

"Baban yakında evde olacak." Narcissa açıkladı. Lucius, New York'ta bir iş yapmak için birkaç aydır uzaktaydı."

"3 yıl sonra Hogwarts'a gidiceksin. Harika değil mi? Dört gözle bekliyor musun tatlım?"

"Evet, çok anne. Bütün güzel şeyleri öğrenmek için sabırsızlanıyorum ve hayatta kalan çocuğu görmek istiyorum." Draco heyecanla bağırdı.

"Umarım o da Slytherin'e seçilir. Gidebileceğin en iyi ev kesinlikle burası, değil mi anne?"

"Bu doğru Draco." Narcissa gururla yanıtladı.

"Hadi aşağıya inip hediyelerinize bir bakalım, tamam mı?

-Zaman atlaması - 6 yıl sonra Draco'nun 14. doğum günü.

Draco, Hogwarts'ın koridorlarında tek başına dolaşıyordu. Saat gecenin 4'üydü ve onun da doğum günüydü. Kimsenin bilip hatırlamayacağından değil. Belki anne ve babasının ya da onlar kadar yakın birinin olup olmadığı dışında doğum günü dileklerini umursamıyordu ya da belki...

Aniden Potter köşeden belirdi. Draco'nun kalbi hopladı.

"Pottah, burada ne yapıyorsun, biraz daha ünlü olmak için yeni, küçük bir macera mı arıyorsun?"

"Aynı soruyu ben de sana sorabilirim Malfoy." Harry tükürdü.

"Sadece etrafta dolaşıp kafamı toparlıyorum. Ne umurunda."

Harry yaklaştı. "Bugün senin doğum günün, değil mi?"

Draco'nun nefesi kesildi. "Nereden biliyorsun Pottah?"

"Sesli konuşuyorsun fark etmedin mi hiç ayrıca seni tanıdığım kadarıyla-?"

"Benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun Pottah" diye sözünü kesti Draco öfkeyle.

"Senin hakkında düşündüğünden daha fazlasını biliyorum Malfoy."

Draco'nun göğsü öfkeyle yükseldi. "Siktir git!" diye bağırdı ve uzaklaştı.

"Doğum günün kutlu olsun Malfoy!" Harry bağırdı.

Draco'nun kalbi aptalca atmaya başladı.

Şimdi Draco yine yalnızdı. Geriye dönüşler gitti ve geriye sadece karanlık kaldı.

Ama sonra bir şey duydu.

İlk başta sadece bir fısıltıydı ama sonra söylenen kelimeler tüm kafasını doldurana kadar daha da yükseldi.

"Draco, lütfen uyan."

Bu siyah saçlı çocuğun sesi değil miydi? Kalbinin göğsünden fırlamasına neden olan ya da beni ürperten kişi. Onu yanında ne işi vardı? Ve şuan noluyo?

Harry'nin bakış açısı

Hâlâ Draco'nun elinde dairesel hareketlerle çiziyordu kendi parmağıyla aniden bir şey elini sıkıca tuttu. Harry başını kaldırdı ama birbirine dolanmış ellere bakamadan kendisine bakan bir çift açık mavi göz arasında boğuldu.

Sessizlik.

"Malfoy!"

"Potter?"

Harry irkildi ve elini Draco'nun elinden çekti.

"Sen uyanıksın! Nasıl hissediyorsun?"

"Evet, şaşırdığını biliyorum ve özür dilerim, kavga etmek istemiyorum, gidip Madam Pom'u bulacağım..."

"Hayır" Draco sözünü kesti. "Lütfen gitme ve şaşırmadım. Seni rüyamda gördüm. Aslında burada olmana sevindim" diye açıkladı Draco.

Harry bir iğnelemeye dair bir ipucu arıyordu ama bulamadı. O çocuk son derece ciddiydi.

"Ah, Madam Pomfrey kim ve ben neredeyim?"

Harry endişelenmeye başladı. "Onu hatırlamıyor musun? O bizim okul hemşiremiz. Tamam başka ne hatırlayabilirsin?"diye sordu.

"Sen ve ailem, çocukluğum ve biraz da Hogwarts hakkında... İşte bu kadar."

"Ah." Harry dedi. "Fazla bir şey değil, üzgünüm ama en azından bazı şeyleri hatırlayabilmen harika, bazı şeyleri hatırlaman konusunda yardım etmek isterim"

"Bu harika olurdu Potter" diye yanıtladı sarışın çocuk zayıf bir sesle.

"Yorgun görünüyorsun, Malfoy. Biraz dinlen. Ben de uyuyacağım çünkü saat oldukça geç."

"Sorun değil, iyi geceler Potter" diye mırıldandı Draco.

Harry gülümsedi ve revirden her zamankinden daha mutlu ayrıldı.

Hafıza Kaybı | DrarryTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon