Düzenlendi
ALP YİĞİT AKTAN
"Bu devirde mektup mu kalmış amına koyayım bu ne?"
"Abi yazı yazı değil bu çivi yazısı, böyle yazı mı olur şuna bak."
"Ağzınızı toplayın sıçmayayım şimdi size, düzgünce okuyun da dinleyelim."
Duyduğu seslerle girdiği odada ortada Emrah olmak üzere etrafında toplaşan timi görünce boş bakışlar eşliğinde ne yaptıklarını anlamaya çalıştı, Alp Yiğit. Oysa neler olduğunu az buz anlamıştı da. Emrah'ın elinde bir kağıt vardı ve herkes etrafında toplaşmış okumaya çalışıyordu. Gördükleri kişi ile ayaklanan time oturmalarını söyledikten sonra onlara doğru yürümeye başladı. Bu gevezeler gene ne işler karıştırıyordu?
"Oo komutanım hoş geldiniz, gelin gelin az eğleniyorduk bizde." Gülümseyerek konuşan Eren'i umursamadan Emrah'a doğru gidip elindeki kağıdı aldı. Kağıtta yazanlara kısaca baktığında bunun bir mektup olduğunu anlamıştı, kapı dışarısında duyduklarından da anlamıştı ama gene de teyit etme gereğinde bulunmuştu.
Bu devirde mektup mu kalmıştı?
"Bu ne?" Dedi sanki elimdekinin mektup olduğunu anlayamıyormuş gibi. Kendini zeki sanan Serdar sazan gibi atladı, "Mektup komutanım." Ters bakışlarımı ona yönelttiğinde susmak zorunda kalmıştı ama hemen arkasından Emrah konuştu.
"Komutanım mektup okuma görevini bana vermişlerdi de..." Dediğinde ilk ona ve sonrasında etrafında toplaşan time baktı. "Görevi sana mı vermişler, yoksa tüm time mi belli değil."
"Aşk olsun ama komutanım, az eğlenecektik ne olurdu sanki?" Eren'in sesini duyduğunda ona doğru döndü, bir kez daha timinin boş boğaz olduğuna emin olmuştu. "Çok eğlenmek istiyorsan ben seni çok güzel eğlendiririm Eren, ister misin?"
"Aman kalsın komutanım, çok sağolun. Haydi bana müsade." Diyerek odadan çıktı. Göz ucuyla bakındığında Turan'ın da odadan ayrıldığını gördüğünde şaşırdı. Gitmesine şaşırmamıştı, şaşırdığı şey odada bulunmasıydı. Turan pek böyle ortamlarda bulunan biri değildi.
"Mektubu yazan kimmiş?" Dedi kağıda bakarken. Mektup yazmayı bilmeyen biri olduğu kesindi, yazan kişinin adı dahi yoktu.
"Vallahi komutanım, Yavuz komutanım bana Faruk Gezer'in yazdığını söyledi." Emrah'a kafa sallayarak mektubu geri uzattı. "Sen oku bak, kontrol et. Sizde dağılın lan, işiniz gücünüz yok mu? Hepiniz toplaşmışsınız gün yapar gibi."
İlk ayağa kalkan Akif abi oldu. "Bismillahirrahmanirrahim." Diyerek kalktı, sonrasında etrafa göz attı. "Bu zevzekler boş boğazlık nedir çok iyi bilir komutanım, yazıvermiş işte bir yiğit yarenine mektup. Ne var bunda dalga geçecek anlayamadım?" Dese de onunda buraya istekle geldiği belli oluyordu.
Tekrardan odaya göz gezdirip oradan ayrıldı, Alp Yiğit. Boş boğazlık edecek vakti yoktu, bir sürü işi vardı. Akşam'a doğru evine vardığında evsizlerde evindeydi.
Hayır sever kurumu muyum ben diye düşünmeden edemedi. Bu düşünce sinirlerine dokunduğunda kafasını iki yana sallayarak uzaklaşmaya çabaladı. Neden tüm evsizler evinde toplaşmıştı?
"Hay komutanım sizden Allah razı olsun, binlerce kez teşekkür ederim size komutanım, komutanım Allah sizi sevdiğinize kavuştursun inşallah, komutanım sevdiğiniz var mı?"
أنت تقرأ
Bi' Hayalin Aşkı(DÜZENLENME AŞAMASINDA)
أدب نسائيSırayla okurlarım geliyor; bana soru soranı, kitabı nasıl sevdiğini anlatanı, sohbetten kitabı konuşmayı, heyecandan konuşmayı ve heyecandan sarılmayı bile unutanları... Sonra, bir şey oldu. Biri geldi. Hiç beklemediğim anda, hiç beklemediğim şekild...
