Maybe Force With You

1. Bölüm - Ani Gelen Haber

Aypolat her sabah olduğu gibi huzurlu bir şekilde uyanmış ve yatağından kalkıp elini yüzünü yıkayıp abdest almak için banyoya yöneldi. İçinden "Bugün de her zamanki gibi çok sıkıcı olacak." derken içerden annesinin ağlama seslerini duydu. Hemen koşarak yanına gitti ve "Anneciğim ne oldu, neden ağlıyorsun?" diye sordu. Annesi hıçkırıklı sesi izin verdiğince ağzından birkaç kelime çıkardı "Deden, deden ölmüş." Aypolat bunun üzerine afallayıp yere kendini bıraktı. Şaşırmanın etkisi ile bir süre donakaldı ardından o da ağlamaya başladı. Analı oğullu bir süre ağladılar. Aypolat kendini toparladı ve annesinin koluna girerek ona moral vermeye başladı. "O morondan bir bok olmazdı zaten iyi oldu öldüğü, her gece içip içip nenemi döverdi, kumarda yerdi parayı." dedi. Annesi "Haklısın yavrum, haklısın ama babam işte ne yapayım." dedi. Aypolat "Cenazesine gidecek miyiz?" diye sordu. Annesi "Elbette. Gitmemek çok büyük ayıp olur." dedi. Aypolat "Tamam o halde sen git yat biraz dinlen ben de o sırada uçak bileti bakayım." dedi ve annesini yatağına yatırıp yorganı üstüne örttü ve alnına bir öpücük kondurup "Her şey geçecek." dedi. Ardından telefonunu eline aldı ve uçak bileti sitesine girdi. Ertesi gün Türkiye'ye gidiş için iki tane bilet ayarladı ama dönüşü hesaba katmadı. İçinden sürekli "Ulan ihtiyar tam ölecek vakti buldun." diye sayıklıyordu. İşlerini bitirdikten sonra akrabalarını arayıp tek tek başsağlığı diledi. Günlük aktivitelerini yaptı, namazlarını kıldı, dedesi için Yasin okudu. Akşam oldu ve o da yatağına geçti. Yatak duasını okudu ve uykuya daldı. Sabah oldu. Aypolat çoktan uyanmış elini yüzünü yıkamış sabah namazını kılıp annesi için güzel bir kahvaltı hazırlamaya başlamıştı. Annesinin en sevdiği yemek olan yumurta salatası yapmıştı, annesi biraz zevksizdi, annesinin odasına gidip onu uyandırdı. Annesi "Ahhğr, günaydın oğlum." dedi. Aypolat "Günaydın annem, nasılsın? Düne göre daha iyisindir umarım." dedi. Annesi "İyiyim bir tanem, iyiyim. Teşekkürler." dedi. Aypolat "Hadi kalk, senin için çok güzel bir yemek hazırladım." dedi. Annesi yataktan kalktı, elini yüzünü yıkadı ve mutfağa gitti. Mutfaktan girince çok sevinip "YUMURTA SALATASI MI?" diye bağırdı ve Aypolat'a sarılıp yanağına kocaman bir öpücük kondurdu. Hemen sandalyeye oturdu ve yemeye başladı. 3 koca tabak yumurta salatası yedi ve Aypolat'a dönüp "Bu kadar marifetli olduğunu bilmiyordum, çok ama çok güzel olmuş." dedi. Aypolat "Senin iyi olman için elimden gelen her şeyi yaparım annem." dedi ve ekledi "Biraz hızlı olmalıyız 3 saat sonra uçağımız kalkıyor hadi hemen yiyip hazırlanalım." Annesi "Tamam çocuğum." dedi ve yumurta salatasından son bir kaşık alıp odasına valiz hazırlamaya gitti. Aypolat arkasından annesini ne kadar sevdiğini düşündü ve sonra masadan kalkıp o da hazırlanmaya gitti. 1 saat içinde ikisi de hazırlandı ve bir an önce evden ayrıldılar. Arabaya bindiler. Arabayı Aypolat kullandı. Gerçekten inanılmaz araba kullanırdı resmen Lewis Hamilton veya Sebastian Vettel gibiydi. 30 dakika içinde havaalanına vardılar. Annesi "Çok heyecanlıyım uzun süredir memleket yüzü görmemiştim." dedi. Aypolat "Bende" diye ekledi. Kontroller yapıldı ve uçağa doğru yürüdüler. Aypolat uçağın merdivenlerinden çıkarken belki de son kez Tayland'a baktı ve gülümsedi.

------------------------------------------------------------------------------------------

Ayyy aşkolar ilk bölümümü yazdım ve çok heyecanlıyım. Umarım seversiniz. İleride çok önemli olaylar yaşanacak ben de en az sizin kadar merakla bekliyorum. Sizleri seviyorum. Öpüyorum yanaklarınızdan. bayyyy. Bu arada upvote vesaire atmayı unutmayın <3