babası tarafından sevgi ve güven hissini tatmamış kız hayallerini gerçekleştirebilmek için şehir değiştiriyor.
Babası buna nasıl izin verdi?
yaşadığı krizleri tek başına atlatabilecek mi?
hocalık yaptığı camide nelerle karşılaşacak?
Herşey o kadar ani gelişmişti ki bazenleri ne durumda olduğumu fark ederek şaşırıyordum.
Şu an kuaförde gelinliğimi giyiyordum. Aylin ve yeni tanıştığım ama çok hızlı bir süre içerisinde kardeşlerim gibi gördüğüm Betül ve Selin bana bu süreçte çok yardımcı olmuşlardı. Ve şimdide beni bu özel günümde bir saniye bile yanlız bırakmamışlardı.
Son ipleri de bağladıktan sonra Aylin bir adım arkaya çekildi. "Yelda çok güzel oldun."
Gözlerindeki hayranlık belli oluyordu.
"Evet Yelda çok güzel bir gelin oldun." Gözleri dolan seline baktım. Bu süreç içerisinde Selinin çok duygusal Betülün ise çok vurdumduymaz ama bir o kadarda merhametli olduğunu bizzat yaşayarak anladım.
Gözlerim dolu dolu başımı salladım. "Teşekkür ederim. Eminim ki sen çok daha güzel bir gelin olursun."
Küçük bir düğün olacağı için sade bir gelinlik seçmiştim.
Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.
"Hadi içeridekileri bekletmeyelim." dedi Betül ve beraber bir sonraki odaya girdik.
Çalışan kadın güler bir yüzle bizi karşıladı ve beni aynanın karşısına oturtarak şalımı yaptı.
Iki saat sonra komple hazır olduğumda hava kararmaya başlamıştı ve ben giderek heyecanlanıyordum.
Serkan geldiğine dair mesaj atınca başımı telefondan kaldırarak kendi aralarında konuşan Aylin, Selin ve Betüle çevirdim ve ayağa kalktım.
"Serkan gelmiş." dedim heyecanla.
Selin güldü. "Kız evi naz evi değil miydi ya biraz beklesin sende dünden hazırsın."
"Bırak kızı Selin biz daha seni göreceğiz." Betül onunla uğraşmaya başladı.
"Neyse neyse kızlar hadi Yeldaya yardım edelim." Ayline teşekkür eden bakışlarla baktım.
Serkan beni buradan alıp beraber salona geçecektik.
Arkamızdan da Aylin Betül ve Selin ayrı arabayla gelecekti.
Yavaşca kapıdan çıktım ve arabaya yaslanan Serkanı gördüm.
Beni görünce doğruldu ve bakışları üzerimde dondu.
Beyaz gömlek, siyah ceket, pantolon ve kravat takmıştı. Saçlarını özenle taramış ihtişamlı bir şkilde karşımda duruyordu.
Beni gören koyu yeşil hareleri adeta parlıyordu.
Bir süre öylece birbirimize baktık.
"Şunlara bak ya çok iyiler. Allah'ım nasip olur mu?" Selinin sesiyle kendimize geldik.
