Bölüm 1-Salgın!?

Start from the beginning
                                    

Masamdan malzemelerimi aldıktan sonra Buse'yle otoparka inip -Buse'nin arabası yoktu.- arabama bindik, bildiğim güzel bir kafeye doğru sürmeye başladım, giderken bir sessizlik oluştu.

''Gidene kadar konuşmayacağız galiba?''

''Pardon yorgunumda biraz.''

''Sorun değil şaka yapıyorum, nereye gidiyoruz?''

''Bildiğim güzel bir kafe var oraya gidiyoruz.''

''Güzel, anlatsana dalgınlığının sebebini.''
''Ya açıkçası bu aralar hep böyleyim, biraz hayattan soyutlanmış haldeyim diyebilirim.''

''Bende mi yokum?''

Buse'yle baya birlikte takılıyorduk, son zamanlarda hayattan uzaklaştığım için konuşmuyordum onunla da ama ses tonundan kırıldığını hissettim.

''Tabi ki sen varsın, özür dilerim. Önemli bir yere sahipsin hayatımda, bu yalnızlığımda da çoğunlukla sen vardın yanımda.''

''Sorun değil, bazen kendini soyutlamak lazım oluyor, bakış açısını değiştirip olanlara bakmak gerekli.''

Kafeye ulaşmıştık, arabayı otoparka park edip içeriye geçtik. Cam kenarında bir masaya oturduk. Siparişlerimiz geldiğinde konuşmaya devam ettik.

''Açıkçası bu son hafta somurtarak geçirdin, bende üzüldüm seni o halde görünce.''

''Geçer, toparlamaya başladım zaten.''

Yüzü kızarmıştı ve sanki bir şey söyleyecek gibiydi. Biraz bekledim, derin nefes alıp konuşmaya başladı.

''Mehmet, üzülmene dayanamıyorum bilmiyorum sanırım arkadaşlıktan daha öte bir hislere sahibim.''

Açıkçası bunu demesi beni şaşırtmamıştı çoğu süre birlikteydik ve bana ilgiliydi hatta birkaç kişi bizi yakıştırıyordu -aralarında Ali'de var- biraz duraksadım. Kendime baktım bende seviyordum onu baya iyi gelen az insanlardandı ve beni önemsiyordu, onunlayken mutlu olduğum anlar geldi aklıma, onunla mutluydum.

''Aslına bakarsan bende seninle olmaktan mutluyum.''

''Bu beni sevdiğinin mi anlamına geliyor?''

''Sanırım evet.''

Yüzünde bir tebessüm belirmişti derin bir nefes verdi

''Biraz rahatladım, kabul etmeyeceğini sanmıştım o yüzden biraz geç açıklamak zorunda kaldım. O zaman Mehmet Bey benimle çıkar mısınız?''

''Teklif de geldi, bir düşüneyim.''

Koluma vurarak.

''Birde düşünecek şuna bak.''
''Şaka yapıyorum, sende hemen vuruyorsun.''

Heyecanla.

''Evet bay düşünür, cevabınızı hala vermediniz.''

''Kabul ediyorum.''

Buse çok mutlu duruyordu heyecandan elimi tutar gibi yaptı sonra geri çekti, uzanıp tuttum elini yüzüne döndüğümde gözlerinden heyecanı görünüyordu, yanakları domates gibi kızarmıştı. Sabah yalnızlığıma yanıyordum, şimdi ise çıkma teklifi almıştım. Bazen bazı şeyleri hayatın akışına bırakmak gerektiğini öğrendim bu gece. Kafe'de biraz daha takılıp konuştuktan sonra onu eve bırakmak için arabaya bindik. Sakin sakin evine ulaştığımızda toparlanıp.

''Yarın görüşürüz.''

''Görüşürüz.''

''Ama böyle hiçbir şey yokmuş gibimi göndereceksin beni, gel.''

Aylakların istilasıWhere stories live. Discover now