Seninle böyle olabilirdik zalımın kızı

Amansız tanışma

Günlerden cuma, her zamanki gibi etütten çıkmış metroyla evime gidiyordum. Gün boyu oturarak geçirdiğim için rahat giyiniyordum fakat bir ayağımı diğerinin üstüne attığımdan eşofmanımın cepleri aşağı doğru bakıcak şekilde durduğu için metroda otururken anahtarımı ve bozuk paralarımı oturduğum koltuğa düşürmüştüm. Fark etmeden inip merdivenlere yürürken arkamdan biri omuzuma dokundu, hemen omuzu silktim, geriye döndüm ve kız bozuklarımı ve anahtarımı bana vermek için inmişti, teşekkür edip anahtarımı aldım bozuklar için de

- " Keep the change" dedim

kız ne dediğimi anlamış gözle bana baktı.

- "Az mı geldi" ile devam edip cüzdanıma yeltendim

- Yok para istemiyorum dedi sadece iyilik yapmak istemiştim çok kabasın.  

- Ben Erzincanlıyım kızım üzerim seni.

-Beni kimse üzemez de, sen acilen bu tavrını değiştirmelisin!

-"Omzumu silktim." 

- "Sana bunları vermek için metroyu kaçırdım" dedi kendi kendine hayıflanarak.

- Bunu duyunca " Sana diğer metro gelene kadar eşlik edebilir miyim ?" dedim.

- "Zahmet olmasın !" 

- Yok ya devletimiz çalışıyor metrolar hızlı geliyor maksimum 7 dakika beklerim sen onu dert etme, ne yapıyorsun, ne okuyorsun ?

-Mezun senem çalışıyorum öyle hedefim daha kesin değil sanırım çiğ köfte dükkanım olsun istiyorum 

-Duyduğum en vizyonsuz şey ya bu sene etüte para verip ulaşıma para verip ayrıca kendin yiyeceğine sene başında toplu kredi çekip açardın mezun olmandaki amaç ne ki en güçlü çiğ köfte ustası sen mi olacaksın.

-Sıradan bir Ömer Usta Çiğ Köfte dükkanı gibi değil ki, şu sushi çiğ köfte yapıp normal çiğ köfteyi neredeyse 3-4 katı fiyatına satmanlardan olucam , ayrıca kimya mühendisliği okuyup aynı anda gastronomi bitirip bu işin arkasındaki kısmı da çözücem

- Kızım ne uğraşıyorsun koli koli çiğ köfte bulursun ki piyasada yapan fabrikalar var fabrika açsan daha mantıklı

-Ya saçmalama onun vergisi, elektiriği ,sorunu, ekstra storage kısmı ile mi uğraşıcam ya taze yapıp yenilmesini istiyorum

-Tüketim çağındayız mantıklı gelmedi değil

-Tabii ne sandın, ben bu çağın getirdiği gereklilikleri karşılamayı kendime pay biçtim, çünkü epimiz büyük çarklıda bir dişiz.

-Sisteme bu kadar bağlı olman otoriter yönetimin tam istediği şey, bunun farkında olman güzel ama mutlak otoriteye bu derece boyun eğmen gerekli mi sence ?

-İstesen de bu sistemin dışına çıkmazsın eskiden dolan dönem değiştiren çağ açıp çağ kapatan adamların zamanı değil, çünkü bu dönem ne kadar etkili olsan da seni yutar, tüketim çağındayız tüketim hiçbir şeyin sürekliliği yok, bir olay maksimum 2 ay tutunur gündem de sonra gündem başka bir şey olur unutulup gider, büyük çaplı etki bırakamazsın o güç sende olsa bile buna izin vermezler, bütün medyayı elinde tutan bir sisteme bütün iletişim araçlarına bağlı bir sisteme  hiçbir şey yapamazsın.

-Bunu ben de biliyorum ama en azından sisteme fayda sağlamak istemiyorum bu da benim kişisel bir baş kaldırım. Sadece sisteme değil kimseye bir faydam olsun istemiyorum. Yalnız başıma bir adada yaşayabilsem hiçbir sorumluluğum olmasa bu benim için en iyi şey. Diğer türlü sadece senin zamanını kontrol eden ve senin iç güçün ile daha da zengin olan kapitalist efendilerini daha da zengin ediceksin."Diogenes (Diyojen)"i biliyorsan olmak istediğim kişi aslında o.

-İkimiz farklı dünyanın insanlarıyız, görüşürüz bir daha seni gördüğümde Diyojen gibi fıçıda yaşarsan bu bozuklukları sana veririm

- Gölge etme. Başka ihsan istemem.

-"Tebessüm etti"

 Kız gittikten sonra ben de kulaklılarımı takıp yoluma devam ettim. Eve varmıştım anahtarla kapıyı açıp içeri girdim, çantamı omuzumdan kapı önüne atıp salona geçtim, ilk başta oturdum sonra ayağıya kalktım sonra tekrar oturdum sonra tekrar ayağıya kalktım omuz silktim ne yapıyordum ben böyle sonra üstüne düşünüp neden böyle yaptığımı hatırladım 2 haftadır kendi kendime wattpad ana karakteri olmaya çalışıyordum sürekli omuz silkiyordum ve sanırım bunu oturtmuştum çünkü alışkanlık haline getirip neden yaptığımı düşünmeden yapıyordum ve bu hoşuma gitmişti kalan son seti de bitirip aynanın karşına geçip benim set bitti hocam kullanabilirisiniz aleti dedim. tebessüm ettim. 

Etütten geç çıktığımızdan akşam olmuştu bile kanepeye uzandım, uyumayı bekledim.

Ertesi sabah uyanıp kapı önüne bıraktığım çantamı alıp etüttüme gittim, Monoton hayatıma bir anlam arıyordum hiçbir şey bir anlam bir değer ifade etmiyordu, ne için yaşıyordum, ne için yaşıyorduk ? 

Bu gibi büyük sorulara kendi başıma cevap bulabileceğimi düşünmüyordum tabii ki ama yine de düşünmeden edemiyordum, kaybolmuş gibiydim. Bunları biraz kenara bırakıp öğle yemeği yemeyip o parayla akşam dışardan söylerim diye ileri saatli sipariş veriyordum ve oturduğum  mahallede yaklaşık 10 tane çiğ köfteci olduğu dikkatimi çekti ve aklıma çok büyük bir fikir geldi adeta bir adım geri atıp büyük resmi bütün çıplaklığıyla görmüş gibiydim nutkum tutuluştu ne yapacağıma karar veremedim bu fikri birine söylemeliydim ama sıradan birine değil bunun gerçekten anlayacak birine söylemem lazımdı ama beni anlayacak biri yoktu etrafımda.