''DeğişenYüzdeler''⚖️

2.9K 525 322
                                    

*kurguların aktif yazılmasını ve bölümlerin hızlı gelmesini istiyorsak lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayalım.

🖋️Ne çok yalan söyleniyordu yeryüzünde; sözle, yazıyla, resimle ya da susarak... Yusuf Atılgan

Hay hay!
Hadi ayıralım yolları
Bay bay!
Nasıl unuturuz o günleri
Say say!
Şimdi tamam ama sonrasında
hep vay!
Ki ne vay!..🎙️

Hayal kırıklıkları dolu adımlar atıyordu adliye koridorlarında genç kadın. İnce topuklularının yere her değişinde çıkarttığı ses şakaklarına kurşun gibi saplanmaktaydı sanki. Hayat onu son günlerde niçin hep en yumuşak yanlarından yaralıyordu? Zaten kafi derecede yara almamış mıydı ? Daha izleri geçmeden açılacak yeni yaralara mecali var mıydı? Kaçtıkları, unutmaya çabaladıkları, güvenmeye çalıştıkları... Elini elbisesinin yuvarlak yakasına götürmüş, zarif parmaklarını boğulur gibi bir hissiyatla boğazında gezdirmişti. Derken ağır ağır durmuştu adımları. Başını kaldırıp kapının kenarında yazan isme ve ünvana kırgınlık dolu su yeşilleriyle bakmıştı. Sonrada küçük bir tıklatma ile aralayıp içeri uzanmıştı.

-Müsait misiniz? Gelebilir miyim sayın savcım?'demişti her zamankinden daha ciddi, daha soğuk bir ifadeyle konuşarak. Gözleri masasında oturmuş, boynundaki bayrak rengi kravatı göz alırken önündeki dosyadan başını kaldıran adama delip geçmek ister gibi değmişti. Bâki ise gördüğü kişiyle tebessüm etmiş, yüzü bir anda aydınlanırken dosyayı kapatarak sandalyesini geriye itmişti. Olumlu manada sallamıştı başını.

-Müsaitim avukat hanım. Tabii ki gelebilirsiniz.'demişti ne kadar mutlu olduğu ses tonuna yansırken. Kaç gündür bu görüşmenin heyecanıyla yanıp tutuşmuştu. Kısa olsa da o buluşmanın tadı damağında kalmıştı. Bir kez daha Nergis'in onun için ne kadar kıymetli olduğunu, kalbinin en nadide köşesine sımsıkı yerleştiğini fark etmişti. Genç kadın kesik bir solukla içeri girerken hevesle kalkmıştı yerinden. Ceketini ve kravatını düzeltmiş, parıldayan gözlerle iki adım atıp sarılmak üzere hamle yapmıştı. 'Nasılsın? İzmir nasıl geçti?'

Savcının bir anda samimi mooda geçerek sorduğu sorular eşliğinde yaptığı sarılma atağı Nergis'in elini hafifçe havaya kaldırması ve bir adım gerilemesi ile boşa çıkmıştı. Bir an duraksamıştı Bâki. Gözlerinden ışık hızıyla geçen şaşkınlıkla yutkunsa da genç kadının adliyede oldukları için ondan uzak durduğunu düşünmüştü. Öyle ya, adliyede savcı ve avukat, dışarıda Bâki ve Nergis olalım diyen bittabii kendisiydi. Nergis ise bakışlarını asla karşısındaki adamın gözlerine çevirmemişti. Çene kemikleri istemsizce kasılırken boğazından sert bir yutkunuş geçmişti.

-Teşekkürler iyiyim.'demişti ortamı buz kestirecek ikinci hamleyi yaparak. Öyle bir sükut-u hayal taşıyordu boğazında zehir gibi bir tat vardı. Uzun kirpikleri savcının birkaç saniyelik donukluğunu fırsat bilir gibi bir anda havalanmış, irsisleri ilk kez gördüğü yabancının tekiymişcesine yüzüne değmişti. 'İzninizle ben önce kendimi takdim edeyim. Didem Basralı cinayeti üzerinden ağabeyi Eşref Haşim Basralı'nın avukatıyım.'

Basralı cinayeti... Eşref Haşim Basralı'nın avukatı... Boğazından sesli bir yutkunma geçerken mütebessim çehresi bir anda allak bullak olmuştu genç savcının. Kaşları önce şaşkınlıkla , sonra gerginlikle havalanarak alnını kırıştırmıştı. İşte bundan korkmuştu. Bundan ölesiye korkmuştu. En başından beri Nergis'in bu davadan uzak kalmış olmasını hayatının şansı bilmişti kendine. Ama şimdi en korktuğu eşikteydi. Ve karşısındaki kadının gözbebeklerindeki manayı tastamam okuyabiliyordu. Bozuntuya vermemeye çalışarak başını hafifçe sallamıştı.

NERGʼİS KOKUSU 👠 (Töre&Adalet Serisi)Where stories live. Discover now