1.5(Final🤍)

2.3K 149 23
                                    

Öğle vakti anca uyanmıştım.
Yemek yemeden evden çıkıp araziye gitmek için üstümü değiştirdim,bu gün kutlama vardı.
Üstüme uzun kollu boğazlı kazak, altıma da ispanyol paça siyah tayt giydim.
Arazinin yakınında ki bakkaldan üç tane kola bi mentollü şeker ve iki paket bardak almıştım.
Turan nerde kaldığımı soran mesajlar atıyordu.

Turan: nerdesin?
(13.56)

Turan: Zeynep uyuyor musun hala?
(14.20)

Turan: herkes gelmeye başladı gelmek gibi bir niyetin var mı?
(14.37)

Turan: sen uyumayı ölmek sandın her halde uyanmak için çabalıyor musun?
(14.59)

Elfin: tamam geliyorum 2dk sonra ordayım
(15.03)

Turan: hele şükür yüzünü gören cennetlik olucak
(15.03)

Telefonu yeniden cebime atıp motora atladım.
Dakikalar içinde arazinin sağında duran yıkık duvarlara motoru bırakmış,Turanların yanına yürüyordum.

"Hoş geldin." Turan belimden tutup yanına çekti.

"Yılışma hemen."
Ters tepkime gülüp daha da dibime girdi.
Salak şey of.

Nefesle Mia kocaman masa getirmiş, üstüne yemekleri diziyorlardı.
Motorda unuttuğum kolaları hatırlayıp Deniz'e seslendim.

"Deniz! Kap gel motorun arkasından kolaları!"
Motorun anahtarını attığım an havada yakaladı.

"Aferin lan."
Arkasından bağırdığımı duyduğunu sanmıyordum.
Fatih tasmasını tuttuğu dev gibi bir köpekle yanımıza geldi.

"Selamlar."
Turan Fatih'e hitaben "Oğlum onu beslemen yasa dışı değil mi?"
diye sorunca duyan herkes gülmeye başladı.

"Yasal Turan başkan,yasal. Faruğun kimliğini üstüne yaptım ha Faruk ha Bambi ne fark eder."

Faruk Fatih'e dik dik bakmaya başlamıştı o sırada Karan ortama motoruyla giriş yaptı.

"Pastayı getirdim."

Nefes Karan'a döndü "Neyli pasta? Kaç kişilik? Ne kadar ödedin? Alman usulü yapsaydık keşke."
Nefes al Nefes çüş!

Karan şaşkınlıkla motorundan indi.
"Nefes valla bir fikrim yok dediklerin hakkında." Fatih alışkınmış gibi her sorusuna cevap verdi.

"Meyveli pasta,12 kişilik 350 TL ödediler meraklı melehatim."

Nefes gülerek masayı düzenlemeye döndü.
Deniz de elinde aldığım kolalarla yanımıza gelmişti.

"Elfin mentollü şeker neden aldın?"

"Havai fişek yapıcaz."
Önce kolaya sonra şekere baktı.
Anladığını belirten eğlenceli bir ses çıkarıp kolaları masaya bıraktı.

Turan'ın belimde olan eli daha sıkı tutmaya başladığında ne olduğunu anlamadan Turan'a döndüm.
O yola odaklanmış şekilde durmaya devam ediyordu.
Yönümü baktığı tarafa çevirdiğimde bize doğru gelen iki kişiyi gördüm Baran Güneş ve Kaan Turhan.
"Onların ne işi var burda?"

Turan bana döndü"Öğreniriz şimdi."diyip yanımda ayrıldı.

"Baran ve Kaan niye burda?"
Mia yanıma gelmiş bilmediğim konuyu bana soruyordu.

"Turan öğrenmeye gitti."
Saniyeler içinde üçü birlikte gelmeye başladı.

Turan tekrardan elini belime atıp koruyucu bı tavır sergilemeye başlamıştı.

Karan ve Fatih 'Ne oluyor' bakışları atıyordu.

"Selamlar ben Baran Güneş tanıyorsunuzdur yarışmadan."
Çoğumuz başımızı sallayıp onayladık.

"Barış ve çetesinden sanıyor olan olabilir beni, kendi ekibim olduğunu bilen bilir tebrik etmeye gelmiştik sadece saldırmak istiyor gibi bakmayın."
Turan ve Kaan dışında kimse Baran'a gülmedi.

Baran cebinden bilete benzeyen 9 kağıt çıkardı.

"Hediyemiz bedavadan askeri gezi için biletler umarım hoşunuza gider."
Askeri gezi de ne?

"Teşekkürler Baran lakin kimsenin askeri geziye gitmek istediğini sanmıyorum."
Turan hediyeyi geri çevirmişti çoktan.

"Yazık oldu bizimkilere veririm artık neyse hadi size iyi eğlenceler."

Kaanla birlikte geldikleri gibi döndüler.
"Askeri gezi de ne?"

Turan kafasını bana çevirdi
"Kesinlikle sevmezsin."

"Salak sana sevip sevmem mi diye sormadım."

Nefesin "Masa hazır hadi gelin." Sesi soruma cevap almamı önledi.

Masaya geçip oturduk,çesit çeşit yemek vardı.
Gözüm akşam Nefes'in söylediği mantıyı aradı fakat ortadam mantı yoktu?

"Nefes mantı yapıcam demiştin sen?"

Fatihle Faruk anlamadığım bir sebepten güldüler.

"Elfin şu an sağ önünde duran mantıyla bakışıyoruz." Sağ önümde poğaça benzeri kıymalı bir şey vardı.

"Hani mantı mı bu poğaça ya akıllım."

"Makedon mantısı o yoğurt dökülür üstüne de biz getirmedik."
Mia açıklama yapmıştı sonunda.

"Ha tamam işte her şeye yeni ad bulmayın sizde."

"Ya sabır." Kardeşler sabır dileniyordu artık.
Turan bu halimize gülmeye başladı.

"Gülme gülme nerden bileyim Makedon yemeği?"

"İzmir'in yarısı Makedon güzelim."

"Bu bilmemi gerektirmiyor neyse."

"Öyle diyorsan öyle olsun."

Yemekleri yemeye döndük.
Karan ve Deniz saatler sonra gitmişti.
Telefonu çıkarıp saati kontrol ettim.
18.54
Çok hızlı geçiyordu zaman yemeği yiyip, masayı topladığımız an akıp gitmişti.

Turan bı ara kaybolmuş geri geldiğinde çok neşeliydi.
"Nefes açılmamış kolayı getirir misin bir de mentollü şekeri." Ricam üzerine ikisini de getirip geri çekildi.

Kolanın kapağını açtım çok hızlı yapmam gerektiğini bildiğimden mentollü şekerin paketini ikiye kırıp eski halinde dik şekilde şişenin içine attım, kapağı kapatıp bizden uzak bı yere fırlattım.
Şişe çok güzel patlamış iki metre havaya uçmuştu.

Turanın şaşkın sesiyle karışık kalanların kahkahası kulaklarımı dolduruyordu.
Neden mi?
Turan ve benim üstümüze dökülmüştü.

"Zeynep ne yaptın güzelim."
Ellerimi iki yana açıp
"Bak sırıl sıklam aşık olduk."dediğimde kıyamazmış gibi baktı.

"Olduk. Çok güzel oldu."
Mia telefonundan Dünyanın sonuna doğmuşum/MaNga açtığında yanımıza geldiler.
Zıplayarak şarkıya eşlik etmeye başladık.
"DÜNYANIN SONUNA DOĞMUŞUM YA DA ÖLMÜŞÜM DE HABERİM YOK!"

Turan da bu halimize dayanamayıp bize katıldı.
"İYİ BİLİRDİK DERLER ELBET ARDIMDAN BUNDAN BÜYÜK Bİ' YALAN YOK! YOK BUNDAN BÜYÜK YALAN YOK!"

Mutlulukla dans etmeye devam ettik gecenin bi yarısı sabahın ayazı demeden.
Biz buyduk biraz deli biraz da dengesiz en çok da eğlenceli ekip.





Selammm @birdeliyazariz
Ve
@sona_adim_adim_
Hesaplarından son gelişmeleri takip edebilirsiniz en fazla üç hafta içinde özel bölüm gelicek ayrıca Sona adım adım kitabı için tanıtım videolarıni saa hesabında yayınladım

Tutarsız Zamanlama (Texting 3)Where stories live. Discover now