8.BÖLÜM 'sarıl'

Start from the beginning
                                    

Telefondan haritaralara girip arama yerine sahil yazdım. Çıkan yer askeriyenin yakınlarındandı yakın çıkınca gülümsedim en azından yakındı. Diyerek daireden çıktım.

______

Askeriyenin önünden geçerken durdum. Helikopter sesi geliyordu bir yerden. Sesin geldiği yöne bakarken helikopterin merdiveninden Safiri fark ettim. Ama bir sıkıntı vardı. Zorlanarak iniyordu Onun olduğu çok belliydi. Vücudundan.

Merdiven bitince arkasını döndü.
Beni gördu. Şaşırmış bir ifadeyle bana bakıyordu.Askeriyenin tam önünde olduğum için ben onu,o beni görüyordu.

Hava aydınlanmaya başlıyordu. Arkadan vuran ışık Safiri çok yakışıklı
Gösteriyordu.

Safire gülümseyerek baktım. Bu gülümsemi hiç beklemiyormuş gibi daha çok şaşırdı.


Önüme dönüp yürümeye başladım.
Kulaklığımı açıp müzik dinlemeye başladım.

Gelen şarkıyla gülümsedim. Bu şarkıyı dinleyince aklıma eski anılarım geliyordu.

Sahile geldiğimde koşu bölümüne geçtim. Telefonumu açıp koşu takibini açtım. Yüksek tempoyla koşmaya başladım.

O sırada şarkının nakaratı geldiğinde
Söylemeye başladım.

Etrafta kimse olmadığı için rahatça söylüyordum.

Kendime gelemedim hâlâ  dün

geceden beridir.

Uçtum ardından,ama düşsem

yeridir

İçimde bir his varkı,tanıyamadım

Sanırım yenidir,ah ,ölsem yeridir

Gelemem ben sana gelemem ben

Öperim seni doyamam ben

Uzandım,kaçtın tuttum

Sandım şimdi gelmesende gelemem ben sana gelemem ben

Şarkı bitti. Ardından yine bir şarkı çaldı. O şarkı bitince yeniden başka bir şarkı çalmaya başladı.

Güneş yavaş yavaş doğmaya başlamıştı.

Koşmamı kesip nefesimi düzenlemeye çalıştım. Uzun zamandır yapmadığım için tıkanmıştım.

Denizin önündeki banklara oturup elime suyumu aldım.

Suyu içip yerine koydum. Ardından bur tane bar alıp yemeğe başladim.

Elime telefonumu alıp kronometreyi durdurdum. Bir saat koşmuştum ve üç kilometre koşmuştum. Bu benim için iyidi. Şuan Saat yedi buçuktu. Ayağa kalkıp geldiğim yerden yürüneye

Koşudan geldikten hemen sonra banyo'ya girmiştim. Şuan ise saat tam sekizdi.

Saçlarımı hafiften kurutup, giyinme dolabımı açtım. Üzerime, kalın koyu kahve bir kazak giydim. Altıma ise siyah kalın bir tayt giydim.

Portmanto'dan uzun olan montumu giydikten sonra telefonumu cüzdanımı aldım.

Kapıyı açıp evden dısarıya çıktım. Ugg'larımı giyip anahtarı deliğine sokup kapıyı kilitledim.

Gelen dürtüyle Safir'in kapısına baktım.
Postalları yoktu.Kapısın önüne geçip kapıyı tıklattım.

Uzun süre ses gelmeyince bir daha tıklattım. Yine ses gelmeyince önüme dönüp, merdiven tarafına yürüdüm.

AY PARÇASIWhere stories live. Discover now