"Hadi bakalım aslanım."

"Başlıyorum yavru ceylanım."

Dediği şeye gülüp elime glazürden bir tane alıp bazılarının üstüne kalp şekli çizdim. Oğuz yaptığı şeyleri bana göstermedi. Kurabiyelerin üstünü süslemeyi bitirince yaptıklarımıza baktım.

"Dur fotoğrafını çekip story atacağım!"

"Her şeyi paylaş zaten alev!"

"Ee tabi oğlum!"

Telefonumu alıp oğuz'un fotoğrafını çektim. Çok sevimli çıkmıştı. Hemen story atıp onu da etiketledim.

 Hemen story atıp onu da etiketledim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

canım hamarat kuzenim @ gürogluoguz

O da hikayesine ekleyince. Asla benim zorumla değil,kendi isteğiyle. İçeri geçip kurabiyeleri yemeye başlamıştık. Sonra bizimkilerin yanına yani,oğuzların evine yaptığımız kurabiyelerden götürmeye karar verdik. Tabağa koyup kapıya yöneldiğimiz zaman telefonuma bildirim gelince durdum.

@ acardemirhann sizi takip etmeye başladı

"OĞUZ?!"

"ne var yine ya?"

Kapıyı açtığı sırada bana döndü.

"ACAR TAKİP ETMİŞ BENİ."

"bağırmasana kızım. Benim story'den görmüştür. Git geri takip et."

Dediğini yapıp geri takip ettim ve hesabına göz gezdirdim. Teyzemlere giderken gözdeye yazmayı da unutmadım.

Alev: ANANSKİM

Alev: GÖZDW

Alev: ELİM AYAĞJMA DOLŞTI

Gözde'm: NE OLDU KIZIM?

Alev: ACARLA TAKİPLEŞMEYE BAŞLADIK.

Gözdeye haberi verip telefonu cebime attım. Zaten gelmiştik bile. Teyzem kapıyı açınca

"Biz geldik sultanıımmm!!!"

"Hoş geldiniz güzelim benim."

"Ben de burdayım anacım. Kurabiye yaptık. Canım kuzenimle size de getirdik."

"Geçin geçin hadi."

Annem,babam,eniştem ve teyzem içerde oturmuşlardı. Hemen kurabiyeleri onlara uzatıp yorum yapmalarını istedik.

"Zehirlenmeyiz değil mi çocuklar?"

" Ya babaaa!!"

" Valla enişte biz yedik bir şey olmadı. Siz de yiyebilirsiniz yani."

Oğuzun söylediği şeye güldüklerinde yemeye başlamışlardı. Abim de hâlâ gelmemişti eve. İzmir'e döndüğünden beri eve geç geliyordu. Onu boşverip bizimkilerin tepkisini izledim. Hepsi beğendiklerine dair ses çıkarınca oğuzla kendimizi koltuğa attık. Abim arayınca oğuza bakış atıp mutfağa geçtim.

"Efendim abi?"

"Alev. Kızım benim kafam güzel. Gel beni al babamlar görmeden eve sok. Acar getirdi beni. Oğuzla gelin."

Zar zor konuşmasına gülüp oğuzla aşağı indik. Ev 5 katlıydı. Giriş katında bir şey yoktu. İkinci kat bizim ev daha doğrusu dubleks olduğu için 2 ve 3 bizim 4 ve 5 teyzemlerin eviydi. Eniştem ve babam zamanında burayı hep birlikte burda olalım diye yaptırmış. Hemen aşağı abimin yanına gittik. Acar abimi ayakta tutmaya çalışıyordu.

"Ya kuzey! O kadar içme dedim sana amına koyim. Sikeceğim şimdi elini kolunu!"

Oğuzla güle güle yanlarına gittik. Abimin kolunun altına girip acar'a döndüm.

"Teşekkürler buraya kadar getirmişsin."

"Evet ya sağ ol kardeşim."

"Ne demek görevimiz."

Bana göz kırpıp kurduğu cümleden sonra

"Valla seni davet ederdik ama şimdi şu varlığı teyzemler gelmeden ayıltmamız lazım."

"Bir şey olmaz oğlum. Hadi girin içeri kuzey iyice bayılmadan."

İyi geceler diyip eve girdik. Hemen bizim kata çıkıp eve girdik. Annemler her an gelebilirdi çünkü saat geç olmuştu. Oğuz hemen abimi duşa soktu ben de kahve ayarlayıp odasına gittim. 10 dakika sonra  oğuzla birlikte duştan çıktıklarında oğuzun onu giydirdiğini gördüm. Kahveyi eline verip içmesini bekledik. Abim zaten her gün içmezdi. İçtiği zaman onu kendine getirmek bizim görevimizdi. Küçüklüğümüzden beri oğuzu da benden ayırt etmemişti. Abim ikimizi aynı tutardı. Oğuz zaten bizim farklı anne babadan olan erkek kardeşimizdi. Abim kahveden sonra hemen uyuyunca oğuz da eve gitmişti annemler gelince. Ben de odama çekilip diğer telefonumu aldım acar yazmış mı diye bakmak için.

minik bebeğim(yarı texting)Where stories live. Discover now