Cevap vermeyeceğine emin olduğum sırada konuşmuş sorumu cevaplamıştı.

-"On bir tane olması gerekiyor. Dokuzu Türkiye'de, biri Fransa'da, diğeri de Kıbrıs'ta."

-"Yuh."

Ani tepkime gülmüş ama hemen eski yüz ifadesine geri dönmüştü.

Yolun geri kalanını sessiz bir şekilde geçirdik.

Ara sokağa girmesiyle geldiğimizi anlamıştım. Bordo bir tabelaya büyük harflerle Karanlık yazılmıştı. Çok dikkat çekici gözüküyordu.

Arabayı durdurmasıyla indik.

Yanıma gelip elini belime koydu.

-"Seni getirdiğime pişman etme beni
Elif. Yanımdan ayrılma. İçkiyi de fazla kaçırma."

Oflayarak konuştum.

-"Ay tamam sıkma daha içeri girmeden."

Bir şey dememiş barın girişine doğru bedenimi yönlendirmişti.

Korumaların Karan'ı başıyla selamlamalarının ardından içeri girdik.

Dizayn da bordo renkler hakimdi.

En köşe de olan koltuklu oturma grubuna doğru bedenimi yönlendirmesiyle oraya oturduk.

Yanımıza gelen adam ile Karan konuşmaya başladı.

-"Her zamankinden koçum. Bir de bira."

Bana ne içeceğimi sormadan kendi kafasına göre siparişi verip adamı göndermesi üzerine kaşlarımı çattım.

-"Ben belki sarhoş olmak istiyorum. Sana ne?"

Tek kaşını kaldırdı.

-"Bu gün değil."

Kendimi tutamayıp güldüm.

-"Buna da karışacaksın yani. Tamam."

Susup etrafı izlemeye başladım.

Sarhoş olmak istiyordum. Yaşadığım o kadar şeyden sonra düşünmeden eğlenmek istiyordum. Kısa bir anlığına da olsa dertsiz tasasız mutlu olmak istiyordum.

Adamın içkileri getirmesi üzerine birayı alıp bir kaç yudum içtim. Karan'ın bardağına baktığımda ise ne içtiğini anlamamıştım.

-"Sen ne içiyorsun?"

Sorum üzerine bakışlarını yüzüme dikti.

-"Karışık bir şeyler. Sana göre değil. Ağır."

Onaylarcasına başımı salladım. Aklıma gelen şey ile sırıttım.

-"Sen. İşlerin olduğunu söylemiştin. Bar da ne olup bittiği ile ilgili."

-"Evet. Söyledim." Beni onaylamasıyla konuşmaya devam ettim.

-"Gitmeyecek misin?"

-"Yine ne planlar yapıyorsun Elif? Artık kaçamayacağını bilmen gerekiyor."

Ofladım.

-"Kaçmayacağım Allah'ın cezası. Zaten her yerde adamın yok mu? Git işte nereye gidiyorsan."

Ses tonuma dikkat etmemiş bağırmıştım. Barda ki herkesin bakışlarının üzerimizde olmasıyla gözlerimi devirdim.

Karan'ın bir şey demesine fırsat vermeden ayaklandım.

Daha bir kaç yudum aldığı bardağını elinden alıp kafama dikip içtim.

Acı bir tadı vardı. Ama güzeldi.

Önce yüzümü buruşturdum. Ardından ağzımda bıraktığı tatdan ötürü gülümsedim.

Karan'a arkamı dönerek dans edenlerin yanına yürümeye başladım.

Beyefendi o sırada bize bakan insanlara bağırmak ile meşguldü.

-"Dönün lan önünüze!"

Kendimi müziğin ritmine bırakıp dans etmeye başladım.

İstediğim gibi. Sarhoş oluyordum.

Koluma değen sıcacık parmaklar ile konuştum.

-"Karan bırak da eğleneyim ama ya."

Tanımadığım bir adam ile göz göze gelince kolumu parmakları arasından kurtardım.

-"Çok güzelsin. Karan'ın sürtüklerinden olduğun belli."

Yüzümü buruşturdum.

-"Ne diyorsun be? Sürtük senin anandır." Diyerek yanımda duran kişinin elinde ki kadehi aldım.

Adamın kafasında kırdım.

Benden böyle bir hamle beklemiyor olacaktı ki kaçamamış, kadeh kafasında parçalanmıştı.

Gür bir kahkaha atarak dans etmeye devam ettim.

Kafam hiç iyi değildi.

O sırada yanımda ki kalabalığın dağılmasıyla dans etmeyi bıraktım. 

Karan, sinirli bir şekilde üzerime doğru geliyordu.

Bana yavşayan adamı görmemişti muhtemelen. Yoksa benim yerime onun peşine takılırdı.

-"Merhaba." Karan'a el sallayarak konuştum.

Ardından arkamı dönerek çıkışa doğru koşmaya başladım.

Eğer beni yakalarsa...olacakları düşünmek istemiyordum.

Tam kapıdan çıkacağım sırada önümde duran iki bodyguard ile küfür ettim.

-"Siktir."

Ardından belimde hissettiğim soğuk parmaklar ile yutkundum.


~BÖLÜM SONU~

☆☆☆

Bölüm nasıldıı

Sizce bir sonra ki bölümde neler olacak

Oy vermeyi unutmayınn

Kendinize iyi bakın🌧

GEÇMİŞ Mİ GELECEK Mİ?Where stories live. Discover now