prens ve hizmetçinin kızı

başlangıç

(Kavuşmak hep bu kadar zor mu yoksa bizimkimi imkansızdı.)

Kendimi bildim bileli bu sarayın içindeydim.
Böyle diyince beni prenses falan zannetmeniz normal ama değilim. ben 2 yaşimdayken annem ve babam saray hizmetçisi olarak işe başlamış ,bu yüzden ömrüm bu sarayda geçti. ve halada geçiyor güvenlik dolayısıyla fazla dışarı çikmamiz yasak bu yüzden bu duvarların arasında sıkışıp kalmış durumdayım. bu kadar sıkı güvenlik kurallarının olmasinin nedeni ne diye sorabilirsiniz haklısınız bende tam olarak bilmiyorum ama tek bildiğim şey iki devlet arasında hala devam eden bir düşmanlığın olması kralın bu yüzden çok dikkatli olmasi gerekiyor kendi çocuklarida dahil olmak üzere hiç kimse gerekmedikçe dışarı çikmiyor ihtiyaçlar özel olarak getiriliyor kral ve askerler devleti korumak zorunda olduğu icin sadece onlar sıkça  dışarı çikiyorlar.
Adım Mabel (güzel anlamına geliyor) herkes ismimi yansıtığimi her zaman söylemiştir. Hiçbir zaman kibirli olmamışımdır gözlerimin rengi yeşil ve kumral dalgalı saçlarim var tenim çok beyaz olmamakla birlikte açik  tenliyim. Gözlerimin rengini babamdan almışım  kalan tüm her şeyim ise anneme benziyor annem çok güzel bir kadın her şeyi ile mükemmel birisi adı Nora babam da mükemmel bir insan adı Nico annem sarayın temizliği ile sorumlu babam ise atların bakımi ve bahçenin güvenliği ile sorumlu ben ise   sadece  sarayda  anneme yardım ediyorum kral ve kraliçenin kız çocuğu olmadıği için kral beni çok seviyor  benimle çok güzel ilgileniyordu sanki kendi ailesinden biri gibi çünkü küçüklükten beri burada yaşıyoruz ve beni çok iyi tanıyor  benle yaşit bir oğulu var adı ise Leroy  prens Leroy ile kendimi bildim bileli arkadaşız  prens ve ben eğitimimizi evde özel ders alarak tamamladik. Benim gibi birinin öyle değerli ve pahalı hocalardan ders alması imkansız birşeydi ama prens ders almak istemediğini söyleyip ortalığı yiktiği için benim ise okumayi çok isteyen biri olduğum bilen kral onu belki teşvik ederim diye benimle birlikte özel dersler aldirtmis ve tüm masraflarını da o karşilamisti  yani asla ona olan borcumu odeyemezdim bu sayede istersem heryerde istediğim işi yapabilirdim ama ailemden vazgecemezdim bu yüzden onlarla kalmayı tercih ediyorum kral çok nazik ve iyi bir insandı hep ama kraliçe bu duruma hep karşi çıkmıştı statü farkı yüzunden.
Sahi neydi bu statü ayrimcaligi bozuntusu insanları sıniflara ayırma üstten bakma kötu davranma hepimiz insan değilmiyiz sonuçta ama bazıları bunu anlamakta çok güçlük çekiyorlar en sevmediğim şeydi bu ama malesef  elimde olan birşey yoktu

Bu kitabın kısa bir özetidir...