5. Kıyametin Başlangıcı

En başından başla
                                    

"Adım Belin, Belin Esendemir."
"Beni zaten biliyorsun."
"Biliyorum, Yağmur Ayhanlı"
Belin ismini sevdim. Kız gerçekten Belin isminin hakkını veriyordu. Simsiyah saçları vardı. Bembeyaz bir cildi vardı. Göz rengi kahve tonlarındaydı. Saçlarını her zaman sevdiğim tarzda olan Wolf cut kesimdi. Ve kıza çok yakışmıştı. Boyu yaklaşık 170 gibiydi. Ona baktığımı fark edince:
"Kusura bakma maalesef kızlardan hoşlanmıyorum."
"Neden maalesef?
"Çünkü erkekler bir halta yaramıyor."
Kahkaha attım. Uzun zaman sonra kahkaha atmıştım.
"Hak veriyorum ama bazı erkekler bir halta yarar. Her erkek aynı değildir bence."
"Öfffff aynı bokun mavi rengi işte diğerleride."
"Aynı bokun laciverti değilmiydi o ya?"
"Artık mavi."
Güldüm.
O sıra mahalleye gelmiştik bile. Taksi evin önünde durdu. Derin bir nefes aldım o sıra Belin arabadan indi ve bana kapıyı açtı. Yavaş bir şekilde arabadan indim.
"Çok centilmen bir hanımefendisiniz."
"Rica ederim, vazifemiz."
"Ne kadar vermem gerekiyor?"
"Ne için?"
"Taksi ücreti işte."
"He ben sayacı açmadım ki."
"Neden?"
"Gerek yok sen koy paranı cebine."
"Olmaz öyle al şu parayı."
"Bana fakir gururu yapma Yağmur! Ne güzel işte bedavadan geldin biraz tadını çıkar."
O sıra dışarıya biri kız diğeride erkek olan iki kişi çıktı. Kız olan:
"Belin niye erken geldin?"
O sıra erkek olan bana bakıyordu. Kıvır kıvır saçları vardı. Ufak bir burunu vardı. Yuvarlak gözlükleri ile çok tatlı duruyordu.

Kız olan beni fark edince gözleri büyüdü. Ağzını bir karış açtı ve hızlı birşekilde yanıma ulaştı.
"Sen, sen Yağmursun. Sonunda seni bulduk. Nereye kayboldun bir anda?" Belin:
"Aybike kızın halin görmüyormusun? Yine çene çalıcağına yardım et." Diyerek ismi Aybike olan kızı azarladı. "Ay sende iki dakika bırakmıyorsun ki konuşayım." Dedi Aybike.
"Aybike! Canımı sıkma tut şu kızın kolunu da eve götürelim." Dedi Belin.
"Al tuttum." İsmi Aybike olan kız o kadar sert tuttu ki kolumu bir anda kendimi tutamayıp kolumun acısından dolayı bağırdım.
"Yavaş olsana kızım! İyimisin Yağmur?" Diye sordu Belin.
"Ay yok böyle olmayacak. Bırakın şu kızı." Erkek olan beni ikisinin elinden kurtarıp yavaş adımlarla beni apartmana soktu. Allahtan evleri hemen giriş kattaydı. Yavaş yavaş merdivenleri çıktık.
"Şu an yaşadığın acıyı çok iyi anlıyorum ama sadece biraz daha dayan 6 basamak kaldı."
Ama canım çok yanmıyordu.
"Senide mi dövdüler?"
Güldü ve:
"Beni senden daha beter etmişlerdi. 3 hafta yataktan kalkamadım."
"Neden?"
Bana baktı ve:
"Boşver."

Kapının önüne geldik. Çocuk kapıyı açtı ve tekrar koluma girdi ve içeriye birlikte yavaş yavaş girdik. Girişte beni üçünün birlikte oldukları bir fotoğraf karşıladı. Hepsi fotoğrafta gülümsüyordu. Arkalarında ise günbatımı vardı. Sanırım tatile gitmişlerdi. Baktığım yöne bakınca konuşmaya başladı:
"Geçen sene yazdan bir parça. Nasıl ama çok mutlu görünüyoruz değil mi?
Ona döndüm:
"Evet." Dedim.
"Uzun zaman sonra ilk defa bu kadar mutluyduk."
Çocuk sanki o günlere gitmiş gibi tatlı tatlı gülümsemeye başladı. Adını merak ettiğim için adını sordum.
"Adın ne?"
"Aaa doğru kendimi tanıtmayı unuttum ben Can." Elini uzattı. Elini zorda olsa sıktım ve:
"Ve bende Ya-"
"Yağmur." Diyerek lafımı kesti.

O sıra Belin ve Aybike içeriye kavga ederek girdiler. Aybike Beline:
"Sana yüz defa demedim mi benim olan ruju kullanma diye!" Diyerek bağırıyordu.
Belin:
"Ne abarttın, al tarafı iki gram sürdük."
Aybike:
"Belin eğer dudağımda veya çevresinde uçuk çıkarsa seni mahvederim." Diyerek Belini tehdit etti.
"Bunlar sürekli kavga ederler. Zamanla alışırsın." Dedi Can.
"Sorun değil annem ve babamdan alışığım." O sıra Aybike anne kelimesini duyduğu an Belinin dediklerini dinlemedi ve hemen yanıma geldi.
"Ay tabii sen annenin neler yaptığını bilmiyorsun." Dedi.
Gerildim.
"Ne yaptı?"
"Aybike sussana kız daha yeni geldi. Belli ki iyi şeylerde yaşamamış aylarca."
Dedi Can.
Canı susturdum.
"Söylesene annem ne yaptı."
"Yıldırım ailesini illa ki biliyorsundur."
"Evet."
Babamın eski ortaklarıydı.
"O zaman Savaş Yıldırımı da biliyorsundur."
"Evet biliyorum da annem ile Savaş Yıldırım ne alaka? Diye sordum.
"Ay demi bencede hiç alakaları olmamalı. Neyse senin annen ile bu Savaş Yıldırım 2 Ay önce nişanlandılar."
Duyduklarımın sonrasından şok oldum. Ayakta zor durdum ve geriye doğru düşerken Belin ile Can beni tuttular.
Can:
"Aybike senin ben çenenin malına sıçayım kızım. Ne vardı iki dakika bekleseydin." Diyerek Aybikeye bağırdı. Aybike dediklerinden pişman olup hemen mutfağa koştu ve bir su bardağı ile geri döndü.
"Ayyyy ben nereden bileyim böyle olacağını."
Belin:
"Aybike sus!"
Bir kaç dakika sonra kendime geldim ve:
"Aybike, ne zaman evleniyorlar?"
Aybike:
"Daha 4 Ay var."
"Tarih ne zaman"
Aybike:
"Sanırım 25 Nisan 2018'di."
"Tamam." Dedim. Yanlız kalmak istiyordum.
"Rica etsem beni kalacağım odaya götürebilir misiniz?"
Can:
"Tabii. Sen benimle kalacaksın. Senin için sorun olur mu?"
"Yok, olmaz."

Sadece yanlız kalmak istiyordum. Annem olacak o kadına inanamıyorum. Ben 5 aydır neler neler yaşıyordum. Ortadan bir anda kaybolmuştum ve o kadın beni hiç mi merak etmemişti. Hiç mi arayıp sormamıştı. Ayrıca daha babamın ölümünden sadece 5 Ay geçmişti ve bu kadın daha babam öleli 2 Ay olmuşken kendinden yaşça küçük bir adam ile nişanlanmıştı. Onun yerine ben utanıyorum. Babamı geçtim ben? Ben aylardır neler yaşamıştım. Bu kadın nasıl ben o durumdayken gidip başka biri ile nişanlanmıştı.
Eğer benim adımda Yağmur Ayhanlıysa seni o düğün salonunda rezil etmezsem bana da Yağmur Ayhanlı demesinler anne. Senin en mutlu gününü kıyamete çevireceğim. Bu daha sizin için "Kıyametin Başlangıcı" Almina Hanım.





Hikayeyi oylamayı ve bol bol yorum yapmayı unutmayın! Ve beni instagram ve tiktok hesabımdan takip etmeyi unutmayın.

İnstagram Hesaplarım:
-watty_cm
-cemmm_2102
Tiktok Hesabım:
watty_cm
Sizleri seviyorum kendinize çok iyi bakın.

İntikam AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin