"Sonra ailesine açıkladık, önce nergisin onu terk ettiğini,sonra bizi... Ailesi sevindi,anneni kötülemek için demiyorum kızım ama zamanında anneni hiç sevememişler.Adını koyalım diye nişan taktık.Babasıyla barıştığı için daha rahatta kavuşmuştu fatih, dondurduğu okuluna tekrar başladı, okuldan sonra işe gidiyordu,bende evde hem çocuklarla ilgileniyor hemde kendi mesleğimi yapıyordum.Bir-iki sene öyle nişanlı kaldık."dedi.Hikayeyi baştan dinlemek, gerçekten güzeldi

"Emir annesini yarım yamalak hatırlasada zamanla unutmuştu zaten iki yaşındaydı,ikiside beni öz anneleri biliyordu başta... Biz evlendik, düğün yapmadık sadece bir nikah.Emir ve çağanı bilerek getirmedik çünkü onlar bizide evli sanıyorlardı... Zaten biz evlenirken çağan beş,emir yedi yaşındaydı.Her şey güzeldi.Seneler geçti...."dedi,burdan sonrası onun içinde acı verici olmalıydı, ses tonu ve yüz ifadesi değişmişti.

"Çağan yedi,emir dokuz yaşındaydı.Biz mutfakta oturuyorduk fatihle.Çağan kapıdaymış görmedik.Fatih sizden bahsetti, iki kızı olmuş dedi.Sosyal medya hesabından mı ne görmüş... Çağan duymuş bunları,birde fatih 'zamanında çağanı aldırmak için kırk takla attı doğurmak istemedi... Ama hemen ardından yine çocuk yapmış garezi benim çocuklarımaydı sanırım...' deyince... İşte o zaman koptu zaten bütün bağlar, çağan elindeki bardağı düşürünce fark ettik... Sustu.Bir şey demedi.En kötüsü de buydu.Ağlaması lazımdı,ama tepki bile vermedi..."dedi pınar abla, gözleri doluydu.Bir kaç saniye başını kaldırdı ve göz yaşlarını akmaması için zorladı.

"Aylarca konuşmadı... Tek kelime etmedi,o bu haldeyken biz emir'e de gerçeği söyledik, o tanımadığı bir kadına üzülmemeyi tercih edip bana bağlandı ama çağan istemeyerek doğmuş olmasını yediremedi... Doktor doktor gezdirdik ama aylarca boyunca hiç konuşmadı..."deidiginde benim bile gözlerim dolmuştu.O yaştaki bir çocuk için büyük bir tramva etkisiydi.

"Sonra ben hamile olduğumu öğrendim,k-kızıma..."dedi pınar abla, kaybettiği kızına...,"kardeşi olacağını söyledik, aylar sonra ilk defa o gün konuştu,'ben abimi olacağım?'dedi büyük bir heycanla... Elif gelişiyle bütün aileye umut olmuştu.Çağan konuşmaya başlasada bana anne demiyordu.Anlıyordum ve zorlamıyordum... Aylar sonra Elif doğdu..."dedi,sol gözünden akan bir damla yaşı sildi.

"Elimde büyüttüğüm iki çocuğun harika birer abi oluşuna şahit oldum... O kadar güzellerdi ki... Bedenleri küçük olsada yürekleri kocamandı... Öyle seneler geçirdik mutlu mesut.Şuan oturduğumuz sitede oturuyorduk yine aynı kadroydu ve bütün çocuklarımız birlikte büyüyordu..."dedi tebessüm etti ama buruk bir tebessümdü.

"Sonra Elif yedi yaşındayken iki sene öncesi yani, emir'de 17 yaşındaydı.Birlitke parka gittiler... Bir kaç saat sonra bir telefon geldi... Emir hastanedeydi.Başına aldığı bir darbeden dolayı kafası yarılmış olduğu yerede bayıldığı içi hastaneye kaldırmışlar.Hastaneye gittik,emir oradaydı ama elif yoktu..."dedi pınar abla, yutkunmaya çalıştı ama yutkunamadı.

"Fatih'in memleketten kalan bir hasmı vardı,nevzat diye bir adam.Kızını fatihle evlendirmek istiyormuş,ama fatih istemiyor sonra gidiyor annenle evleniyor, kız bunu duyunca ortalığı ayağa kaldırıyor.Zaten ruhen iyi değilmiş.Bir kaç ay ruh gibi dolaşıp intahar ediyor.Ama bunun sebebinin başka bir şey olduğunu düşünüyor herkes, babası nevzat hariç.O gün benim kızımı kaçıyor.Fatih güya onun kızını öldürdü diye... Benim kızımı alıyor..."dedi,durdu.Derin nefes aldı bir kaç kez.

"Bir hafta... Aradık her yeri... Didik didik, bulamadık... Bir haftanın sonunda kapımızın önüne ufak bir tabut geldi..."dediğinde göz yaşlarımı daha fazla tutamadım.

"Küçücük kızıma kıymıştı... Meleğim gerçekten de melek olmuştu... O günden sonra hayatımız tamamen değişti, aylarca odadan çıkmadım.Fatih ruh gibiydi.Emir ve çağanda öyle hele emir onunlayken kaybolduğu için çok kötüydü.Hala da öyle belli etmiyor ama antidepresanlarla ayakta duruyor hala tedavi görüyor..."dediğinde şaşırmıştım.Emir abi böyle şeyleri hiç belli etmiyordu.

𝓞𝓶𝔃𝓾𝓶𝓭𝓪𝓴𝓲 𝓨𝓾𝓴Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin