BaY yAnLıŞ NuMaRa [TEXTİNG]

'uzak durmak benim alışkanlığım değil'

Seleme brokolilerrr

Bu arada başlık bir ALINTIDIR.

Hihihiiii sizi meraka soktuktan sonra deniz üstü köpürür gibi gidiyom skeonwksdndkdnd

"Gözün niye kızarmış, lan yüzün niye kızarmış? Gel sen iki dakika" nazlının kızarcasına söylediğiyle sırıtarak onunla köşeye geçtim. Bana bakıp kaşlarını çatarak "ağladığını biliyorum, nurda niye" diyince "birileri sinir mi olmuşmuş" dediğimde dalgaya aldığım için burnundan soludu. Bende oflayıp onu öperek "sana sonra anlatırım" diyince tedirgince kafasını sallayıp "sonra antalıyorsun ve, ve eğer eğlendiğimiz saatler boyu gülmezsen seni evde klozete sokarım" diyince gülerek "o değilde sen niye abine kızıyordun öyle" dediğimde bozulduğumu belli etmemeye çalışıyordum. Kaşlarını yalandan çatıp "benimle yengemin arasına girmeyeceksin dedim" pek inandırıcı gelmesede koluna girip diğerlerine yetiştik.

Pusatla aynı adımlara yetişince sessizce "sen niye ağladın" seni için.

Ona yaklaşıp "ben karar verdim. Bergen izliyoruz" konuyu sapmaya çalışıyordum. Hızla yanından uzaklaştım çünkü ona neden ağladığımı söyleyecek bir yalan bulamadım. Biletleri uzatıp sineme kapısından girdik. Karanlıktı. İçeriyi aldınlatan tek şey beyaz koca ekrandı. Kafam acaba yanımamı oturacak diye düşünüp patlarken nazlı bana dönüp "koltuk numaran kaç?" diyince kağıda baktım. 28 yazıyordu onunkine bakınca 25 olduğunu gördüm. Kafamızı kaldırıp oturacağımız yerlere baktığımızda ben önde nazlıda bir arkamda sol tarafımda oturuyordu. Serhat ve şükran yanımıza gelince şükran kağıdında 27 yazdığını söyledi hemen benim yan tarafım. Bu iyi olmuştu. Serhatta bizden bağlantısız 9 numaralı koltukta oturuyordu. Vay namussuz ya! En önde oturcak bide! Pusata soramadım, serhat onunkini sorunca 26 olduğunu söyledi. Oda hemen üstümde sadece arkamda olacaktı. Koltuklarımıza yerleşip filmin açılmasını bekledik. Sahne başlayınca herkes sessizliğe gömüldü.

2 saat 25 dakika sonra

"Benim psikoloji zaten yoktu şu an yerle bir oldu tamamıyla" dediğimde şükran bana bakıp "artı bir yani keşke piç adam kezzap havuzuna düşseydi" diyince gülerek "aminnğğ aminğğ" dedim. Arkamı dönüp "evet nazlı hanım, ölmediğinize şükür edip soruyorum, nasıldı?" elimi mikrofon gibi yapıp ona uzattıp oda yaklaşıp boğazını temizleyerek "ehem ehem evet, iki kelimeyle SIFIR PSİKOLOJİ diyip susuyorum" diyince kahkaha attım. Galiba evet katılıyordum. Pusata dönüp "peki siz bay komutanım" dediğimde gülmemek için zor duruyordum. Yine kendisi gibi odun olan yüzüyle elimi tutup kendine yakınlaştırdı. Galiba ibo tatlısese bağladık... Ellerim titremesin diye elimden geleni yapıyordum. Koca parmakları elimi okşayıp,ama gizlice okşayıp "güzeldi" ettiği tek kelimeyle ona göz devirip nazlıya döndüm ve pusata yan yan bakıp "abin huy olarak full Odun" dediğimde nazlı eliyle ağzını kapatarak gülüp "Allah sana sabır versin" diyince yüzümü bozup "niye bana? Vermesin bana" dedim.

Nazlı abisinin görmeyeceği bir şekilde göz kırparak "ilerideki yengeme artık ne diyelim" bende ona göz kırptım. Heskes salı verilince sinema salonundan çıkmaya başladık. Nazlı şükran ve serhat çıkınca bende önümdeki iki kişiyi bekliyordum. Pusat tam arkamdayken birden kolumdan tutup beni karanlık sadece kırmızı ışıkların olduğu duvara yasladı. Kimse yoktu, sadece ikimizdik... Dibime kadar girip "sen bana soğuksun soğuk" kaşlarımı çatıp kekeme bir şekilde "yo, kim demiş?" asla belli etmiyorum asla! Gözlerimin içine girecek gibi bakıp "ben senin sümüğünü 6 yıl boyunca sildim nurda,sence bunu anlamaz mıyım?" yanaklarım kırmızı olmaya başladı. Ya ne diye ortaya döküyon ifşalarımı!! Üste çıkmaya çalışıp "sende gidiyorum diye ağlatmasaydın" gıcık hep taşınıyoruz babamla seyehate gidicem bilmem ne bilmem ne diyordu. Şimdide sümüğünü siliyordum diyor! Hah ne yapayım pusat bey arkandan el mi sallıyım yada halay mı çekeyim???