Bir Anne Mevzusu Gxg G!P

22.bölüm(m)

Bir ay sonra

Bu bir ayda Berfu'nun velayeti benim olmuştu. Berfu birazda olsa Feride'ye alınmıştı. İlk güne nazaran daha az zorluk çekiyorduk. Bugün Berfu annemde kalacaktı. Uzun süredir zaman geçirmiyorlardı. İşten çıkmayı sanki zil çalacak çocuk gibi bekliyorum. " Ne bu heycan ya(Ceren)" Evet gençler Ceren beni bu halde görmüş ise net sakız olduk ağzına. "Sanane kardeşim Allah Allah (Asrın)" Hızlıca yanından uzaklaştım. Salın arkadaşlar beni ben karımın koyuna giricem. "Nere ?(Ceren)" Gözlerimi devirdim." Belki karımın koyuna arkadaşım sanane(Asrın)" Kahkaha sesinden sonra besmele çekerek şirketten çıktım. Eve biran önce girmek istiyorum.

Eve girdiğimde kapıda beni karşılayan bal kızım ile hızlıca belinden tuttup kendime çektim." Özledim(Asrın)" Alt dudağını ıstırıp bıraktı. Gözlerim anında oraya kaydı. Kollarını boynuma dolayıp ensemle oynamaya başladı. "Çok mu özledin?(Dilay)" Al işte oynuyor benimle. Peki oyuna karşılık oyun." Çok özledim ölüyorum hasretinle(Asrın)" Baştan beri gözlerim dudaklarındaydı. Hızlıca dolgun kiraz dudaklarına kapandım. Kollarını sıkılaştırıp kendine çekti. Susuz kalmış gibi hasret kaldığım dudaklarını öptüm. Nefessiz kaldığında elini göğsüme koyup uzaklaştırdı. Anlımı anlına yaslayıp nefeslerimizin birbirine karışmasını sağladım. Ellerimi kalçasına koyup kucağıma aldım. Gömleğimin düğmelerini açmaya başlamıştı bile yarım ağız sırıtarak Dilay'a baktım." Bir tek ben özlememişim.(Asrın)" Adem elmamı öptüğünde yatağa yatırdım. Yakalarımdan tuttup kendine çekti." Boş yapma içimi doldur Asrın Kaya (Dilay)" Kendimi Dilay'a sürtüp kollarını tek elimle kavrayıp basının üstüne sabitledim. Birkaç kere kendimi sürtüp uzaklaştım. Hızlıca altımdaki pantolonu söküp attım. Özledim hemde çok özledim. "Azdın mı sen(Dilay)" Başımı hızlıca evet anlamda salladım . Üstündeki t-shirtü ve eşofmanı alıp attım. Üstünde siyah dantelli iç çamaşırları ile göz kamaştıran sevgilime döndüm. Çok güzeldi insafsız.

Üstüne eğilip kokusunu içime çektim. Lavanta kokusu başımı döndürüyordu. Dudaklarımı çene kemiğinden başlayarak küçük küçük öpmeye başladım. Öptüğüm yeri emip bırakıyordum. Teninin kokusunu öpmeyi. Bir aydır sevişmiyoruz!.

Zaman kaybetmeden göğüslerine ilerledim. Sütyenin kapatmadığı yerleri ıstırdım. " Çok giyiniksin(Asrın)" Sütyenini yırtıp kenara attım ardından da boxerımı çıkarıp kenara attım. İç çamaşırı kenara çekip beklemeden içine girdim. Hazır olmadığı için büyük bir çığlık atıştırmıştı. Sıcaklığına ve darlığına kavuşan benimde ondan bir farkım yoktu.

Alışmasını bile beklemiştim. Dar deliğine sert darbeler vurmaya devam etmiştim. Elleri sıkı sıkı çarşafı tutmuştu. Çığlık atarak inliyordu." Bir ay ,bir ay sevişmedik... Daralmışsın.(Asrın)" Erken boşalabilecek durumdayım.

Dizlerinin üstünde durmasını sağlamıştım. Kalçasına tokat atarak kendimi kalçalarına sürtüm. İnleyerek kendini bana bastırmıştır. Elleri ile penisimi tuttup girişine konumlandırdı. Kendini iterek içine almıştı.

Yavaş haraketlerine dayanmış belini sıkıca tutmuştum. Hiç olmadığım kadar sert davranıyordum. Kalçasına bir şaplak daha atarak belini sıkı sıkı tutmaya başladım. Üstüne uzanarak ellerini ellerimin arasına aldım. Omurgasına küçük bir öpücük kondurdum. " Sert ol hadi(Dilay)" Gülüp Helix bölgesine küçük dil darbesi atıp ellerimizi ayırmadan doğrulmasını sağladım. Enseni ve omzunu öptüm. Kokusunu içime çektim. Bu kadının kendine has kokusu ah lavanta kokusu baş döndürücü.

Ellerimi sıkı sıkı tutuyordu. Her sert darbemde sallanan göğüsleri sert olmama sebep oluyordu. Çığlık firar etti dudaklarından"Asrın, Asrın geliyorum Ahh!" Elini bırakıp göğüsüne çıkardım. Sıkıp küçük bir tokat attım. "Hadi güzelim bırak kendini hisedeyim seni(Asrın)" Bir kaç gel gitsen sonra titretecek kendini bırakmıştı. Elini toplarıma koyup sıktığında yüksek sesle içine boşalmıştım.

Üç defa boşaldım galiba inanın hatırlamıyorum. Kollarımın arasında uyuyam bal kızıma baktım sadece. Onu izlemekten uyuyamıştım bile özlemiştim kollarımın arasında çırılçıplak uyumasını. Teninin sıcaklığı tenime karışıyordu. Teninde parmaklarımı gezdirmeyi seviyordum. Heleki o güzelim göğüslerini emmek tam bir zevk.

Eşofmanımı giyip mutfağa inmiştim. Nazife abladan bükme istemiştim. Hangisini yemek ister bilmediğim için de mercimekli,patatesli ve peynirli. Benim en sevdiğim belli mercimekli. Öğrendiğim kadarıyla bükmenin yanında en güzle giden şey vişne hoşafıymış onuda gettirmiştim. Biliyorlar Afyon'lular ağızlarının tadını.

Üstünde benim siyah t-shirtümü giymişti. Kalçalarını kapatıyordu. Boynunda bıraktığım izler bana göz kırpıyordu. "Günaydın bebeğim." Kollarını belime sarıp göğsüme yaslandı. Bu arada bükmenin yanında saçma ama patates kızartması yumurta haşlamıştım. "Çok fazla şey hatırlamışsın." Çenemi kafasına yasladım. " Otur sen bende çayı demleyeyim ." Caysız olmaz! (Yazar kahve manyağı çaktırmayın)

Güzle bir kahvaltıdan sonra anneme geçmiştik. Dilay tabiki boynunu kapatırken bana sövmüştü . Ne ya! İnsan karısının boynunu ememez mi? Dediğimde tokat yedim orası ayrı. Sen emmedin bildiğin çürüttün demişti. Memelerine birşey demişti alıştı çünkü. Durup dururken göğüsünu açıp emmiş de olablirim neyse.

Dilay'ın anında Berfu'yuyla oynamaya başlamıştı. Annem ile yan yana oturmuş müge anlı izliyorduk. " Bence katil kesinlikle eşi (Asrın)" Çekirdeği kenara bıratım. " Hayır bence eltileri öldürdü. (Ela)" ne alaka diyerek kafamı salladım.
" Bak şimdi bu adamla karısına kaldı tüm mal varlığı. Adamın erkek kardeşleri mal varlığı istiyor ama hayırsızlar. Zaten eşimde kayıp (Ela)" He şimdi anladım.

Berfu'nun üzerini değiştirmiş bir şekilde yanımıza gelmişti." Anne Berfu düştü mü?(Dilay)" İkimizde anlamsız bir şekilde Dilay'a döndük." Hayır da ne oldu?(Ela)" Berfu'yu kucağından indirdi. Berfu Kollarını açarak kucağıma geldi. "Anne özledim(Berfu)" Saçlarını öptüğümde Başını göğsüme koyup küçük ellerini yana sarkıttı." Ya kolunda ve bacağında morluk var(Dilay)" Kaşlarım çatıldı. Bildiğim kadarıyla bizimle düşmedi. "Hayır kızım düşmedi. Okulda falan düşmüş olmasın?(Ela)" Dilay bilmiyorum dercesine omzunu kaldırıp indirdi.

Biraz daha oturduktan sonra Berfu ile eve geçmiştik. Güzel aile zamanı geçirmiştik. Söylemeyi unuttum ben size. Bu hafta bütün işlerimi bitirmiştim. Yarın erkenden yola çıkacaktık.

Dilay duymasın aramızda ama Dilay'ın babası uzun süredir ortalarda yok. Bu durum onu rahatsız ediyor göstermediğini zannediyor ama bazı geceler sayıklıyordu aklındaki düşünceleri dışa vurmasada düşünmeden duramıyordu bu konuyu. Bir yandanda araştırıyordum. Nerde ne yapıyor ama hiç iz yoktu. İstanbul'a geldiği anda haberim olacaktı.

Berfu bir şeyler anlatıp bıcır bıcır konuşuyordu. Dalin ile bıcı bıcı yapmıştı. Saçlarını taramış iki yandan sıkıca at kuyruğu yapmıştım. Tatlı tatlı sırıtıyordu. Dilay onun bu halini çekmişti." Ya sen çok tatlısın ki(Dilay)" Berfu'yu kucağına alıp ardı ardına yanağını öpmeye başladı.

Dilay ve Berfu'nun bu denli güzle anlaşması hoşuma gidiyordu.

Beğeni ve yorumlarınız benim için önemlidir.