Gece endişlerinden uzak bir döngüde devam ediyordu. Hoseok onları her zaman güldürecek komik bir olay hatırlıyordu. Jungkook'un üniversitenin ilk senesindeki saf davranışları hakkında konuşmak favorisiydi. "Kız o kadar şaşkın baktı ki! İlk kez kızgınlığa girmiş bir Alfa görüyor gibiydi." dedi Hoseok, Jungkook'un kızgınlıkta okula gitmesinden bahsediyordu. "Önemli bir sınavım vardı ve erteleme yapmak istemiyordum. Bastırıcı etki eder sanmıştım ama yanılmışım." diye kendini açıkladı Jungkook, biraz utanmış görünüyordu. "Kız üzerine atlayacak diye korktuk. Jungkook'un bir kaçışı vardı, sanki onu öldürecekler!" Seokjin anlatmaya devam ettiğinde Taehyung uzandı ve Jungkook'un masanın üzerindeki elini tuttu.

"Kendime hâkim olamamaktan korktum. Ben tüm birlikteliklerimi eşimle yaşamak istiyordum ve bu yüzden kendimi ona odaklamıştım. Eşim değilse diye panikledim."

Taehyung bazen onun bir Alfa olarak nasıl bu kadar irade sahibi olduğunu merak ediyordu. Odada kaldığı zamanlarda endişelenmişti ama Jungkook hiçbir zaman ona karşı nazikliğini bırakmamıştı. Kokusunu kontrol edebiliyor olmasına rağmen bazen elinde olmamıştı ve o zamanlar da bile soğukkanlı kalabilmişti. Kızgınlığa girdiği zamanda her zaman önceliği o olmuştu. "Bir Alfa için çok derin bir düşünce. Kendini tutmaya çabalaman, direnmen ve kaçman. O an kimse seni yargılamayacak olsa bile sen kendini yargılamamak için uzak durmuşsun." dedi Jimin, onu takdir edişi Taehyung'u iyi hissettirmişti. "Tamam, Jungkook'u yeterince rezil ettik ve övdük. Sıradaki kurbanımıza geçebiliriz." dedi Hoseok, gözlerini Jungkook'un yanında oturan Yoongi'ye çevirdi.

Yemeklerin tadı Alfa'nın kendini övdüğü kadar iyiydi. Jungkook dikkatini ona vermiş, yemekleri vereceği tepkiyi izliyordu. Yüzündeki memnun ifade ve parıldayan gözlere baktıkça daha çok bir şeyler yemek istiyordu. "Yoongi hyungu büyüyü bozmak için birine götürmeyi bile düşündük. Seoul'de yaşayan bir şaman bile aradık." dedi Hoseok, Yoongi'nin Jimin'i gördüğü an donup kalmasından ve Omega'nın ona büyü yaptığına dair şüphelenmesinden bahsediyordu. "Hukuk okuyan aklı başında biri olmama rağmen ben bile bir ara gerçekten büyü mü diye düşünmedim değil." dedi Jungkook, Jimin tüm bunları keyifle dinliyordu.

"Hukuk okuduğun için aklı başında biri olduğunu sanman tamamen sorun, Jungkook. Seni en son bıraktığımda bir Alfa'ya aşık olduğunu sanıyordun."

Seokjin'in sözleri iç geçirmesine neden oldu. "Ben bir Alfa'ya aşıktım zaten. Taehyung'u o hâliyle kabul ediyor, seviyordum. Benim tek üzüntüm ruh eşim olmadığını, bir hayatımızın olmadığını bilmekti. Benim hislerim onun Omega olduğunu öğrendiğimde ortaya çıkmadı ki! O gece öpücüğün sonunda gerçekleri görmeseydim sarhoş olduğumu söyleyecek, belki odamı değiştirecektim." Jungkook içindekileri bir masada dökmeyi düşünmemiş olsa da söylemek istemişti. "Kurdunun hisleri çektiği gerçeği de var ama... Ruh eşin olduğu için ona aşık oldun, Jungkook. Taehyung gerçek bir Alfa olsaydı ona hislerin oluşmazdı." Hoseok'un açıklamasını Jungkook'un onaylamadığını görüyordu ama yine de sustu. Seokjin hemen konuyu değiştirdi ve Hoseok'un komik anılarına dalma işini devir aldı.

Aniden gelişen soğukluk dağıldı ve beraber güldükleri akşama devam ettiler. Taehyung mutfakta çerez hazırlarken Jimin ona yardım ediyordu. "Jimin..." dedi Taehyung, arkadaşından tavsiye almak istiyordu. "Efendim bal ayısı?" Jimin'in ona bu şekilde seslenmesi hoşuna gidiyordu. "Haftaya ara tatil sona eriyor ve okula dönüyoruz. Herkes gerçekleri biliyor. Benim için sorun değil ama Jungkook'un zor durumda kalmasından endişe ediyorum." Taehyung ona bakarak konuştuğunda arkadaşı iç geçirdi. "Ruh eşisiniz, Taehyung. Kimse bu konuda ağzını açıp tek kelime edemez. Yine de durumu daha iyiye götürecek bir planın varsa uyarım." dedi Jimin, arkadaşının her zaman yanında olması hoşuna gidiyordu.

"Saçımı hangi renge boyarsam Omega gibi görünürüm?"

Jimin'in sorudan hoşlanmadığını açık bir şekilde görebiliyordu. "Lisede yaşamış olduklarıma rağmen kendimi bir Omega gibi görünmeye zorlamadım. Benliğimi kabul ettim ve ona göre devam ettim. Söz konusu Jungkook olduğunda her şeyi bir kenara atabilirim. Omega gibi davranabilir, giyenebilirim. Kendimden ödün vermiyorum, yanlış anlama. Sadece ben onun Omega'sıyım ve öyle davranmak istiyorum. İlk kez Omega gibi davranacak olmak beni iyi hissettiriyor." Taehyung sözlerini bitirdiğinde Jimin ona sarıldı. "Pembe yada mavi yapabiliriz, hoş durur. Üzgünüm ama siyah seni feci seksi gösteriyor, biraz daha tatlı görünmeye ihtiyacın olabilir." dedi Jimin, gözlerinin dolduğunu görüyordu Taehyung. Bir kez daha arkadaşına sarıldı.

"Mavi hoş olabilir."

Atıştırmalık çerezlerin olduğu tabakları alarak salona döndüler. "Ağladın mı?" Yoongi'nin Jimin'e baktığı an sorduğu soru herkesi şaşkına çevirdi. "Gerçekten büyü yapmış olabilir." dedi Seokjin, Jimin sadece Omega konuşması yaptıkları için duygulandığını söyledi. "Sizin eşiniz olmadığı için bilmiyor olabilirsiniz fakat biz gözlerine baktığımız an anlarız." dedi Jungkook, eşinin elini tuttu ve yanına çekti. "Bir eşim olmadığı için hiç bu kadar zorbalanmamıştım." dedi Hoseok, Seokjin de ona katıldığını söyledi. "Çekinik Alfa ve Baskın Alfa bir ilişki yaşayabilir mi?" diye sordu Jimin, aniden aklına geldiğini ekledi fakat Taehyung onun bakışlarını yakaladı.

"Olağan bir durun değil. Tarihin içerisinde çok nadir görünmüş bir olay.İki tarafında bazı gerçekleri kabul etmesi ve sevgiyi öne koyması gerekiyor."

Yoongi'nin açıklaması Jimin'i tatmin etmişe benzemiyordu. Taehyung onun düşündüklerini az çok anlıyor olsa da ihtimal vermiyordu. "Boş verin, böyle bir zamanda aynı tür ilişki yaşayacak ya da yaşamak isteyen birileri olduğunu sanmıyorum." dedi Seokjin, o an konunun kapanması gerektiğini fark ettiler. Jungkook onun saçlarıyla oynamaya devam ederken kolları arasında biraz daha yayıldı ve gözlerini kapattı. Kendini hayatını düşünüyordu. Tüm her şey geride kalmıştı. Jungkook ile mutluydu ve sonsuza kadar sürmesini istediği bir aşk yaşıyordu.

-

merhaba
nasılsınız?
namseok or namjin?

i think i'm lost again' taekookWhere stories live. Discover now