1.4: Eve dönüş

En başından başla
                                    

"4 mermi kaldı." Dedi Negan.

"Bende hiç yok." Dedi Gale.
Bende de yoktu. Hepsi bitmişti.

"Hepimiz öleceğiz." Dedi Sansa. Ve arkasına "Orada kalmak ölmekten iyiydi."

"Gerçekten mi? Ben istemediğim bir adamın bana her cani istediğinde dokunmasindansa ölmeyi yeğlerim!" Diyip sinirle ayağa kalktım.
Ve onlardan uzak bir köşeye giderken arkamdan Sansa bağırdı.

"BIR ÇOCUĞUN OLURSA ANLARSIN! ONA BIR ŞEY OLMASIN DİYE KENDİNİ PARALARSIN! ŞİMDİ KARŞIMA GEÇİP HER ŞEYİ SEN BİLİYORMUŞSUN GİBİ KONUŞMA!"

"Haklısın çocuğum yok seni anlayamam. Ama bu doğruyu yanlışı değiştirmiyor. Gerçi hiç bir zaman çocuğum olmayacak."
Diyip yukarıya doğru çıktım. Ve bir koltuğa oturdum.

Dizlerimi kendime doğru çekip kafamı dizlerime dayadım. Bu kadar olayın içinde bir de kavga ediyorduk.
Ama belki de hakliydi. Başaramayacaktik bu çok zordu. Ama denemeden nasıl bilebilirdik? Biz şimdi pes edersek Carl ve Parla boşuna ölmüş olmayacak mıydı?
Bizim pes etmeye hakkımız yoktu. Hele de tüm bu olanlardan sonra bunu yapamazdık.

Her tarafim tutulana kadar orada oturdum. Bir süre sonra Lori geldi yanıma. Biraz toparlanmaşti.
Elinde yiyecek vardi.

"Nasılsın?"

"Kötü. Sen?"

"Bende." Diyip yiyeceği uzattı.

"Yemeyecegim."

"Yemen lazım. Zaten kimse yemedi. Bari sen ye."

"Midem bulanıyor."

"Gale hariç herkes yedi. Bende yiyemiyorum. Boğazıma bir şey oturuyor sanki."

"O nasıl öldü?"

"Sansa bebeği emzirirken Bende başındaydim. Parla ses duymuş olmalı. Bağırdı Geliyorlar diye. Fazlaca...
Kaçmaya başladık. Ama Parla ısırılmışti. Ona kaldım onu ısırıldigi anlayınca.
Sonra geldi elimden silahi aldı.
İzin vermedim. Yalvardım ama dinlemedi. Kendi işimi kendim hallederim Diyip kafasına bir tane sıktı."
Duyduklarimin üstüne ne diyeceğimi bilemedim. Öylece oturduk. Zaten başka ne yaparız ki biz?
Olayların gelmesini bekler, sonrada olayları izleyiz. Tek yaptığımız bu.

Her şeyden nefret ediyordum. Kendimden bile...
Artık ben diye bir şey kalmamışti. Hayatta yapmam dediğim bir çok şeyi yaptım. Benliğimi kaybettim. Ruhumu kaybettim.
Şimdi de bununla yaşamam lazimdi. Boynumdaki iple yaşamam lazimdi. Ve bunu istemiyordum. Hep masumların kaybettiği bu dünyada artık yaşamak istemiyordum. Her yeni bir gün de bizi ne bekliyor? Bugün ne olacak? Bugün yine kim ölecek diye bekleyip duramazdim. Ölmemek için çırpınmaya devam edemezdim. Ölüm hep peşimizdeydi ve hep o kazanırdı. Ölüme biz hep ne kadar bugün değil desekte o yine bildiğini yapıyordu.

Lori yanımdan kalktınca yine tek kaldim. Biraz içim çekmiş. Darylin yanıma oturmasıyla korkuyla sıçramasım. Başka biri geldi sanmıştım.
Yanıma oturdu ama bir şey demedi.

"Bir şey demiyecek misin? Nutuk atmayacak misin?"

"Senin gibi bir kadına nutuk işlemez."

"Ne işler?"

"Senin gibi tek bir kadın tanıdım." Dedi. Kimdi bu kadın? Sesi özlemle geliyordum. Ve ayrica kirginlik, öfkeyle. Derin bir iç çekip bakışlarını başka bir yöne çevirdi.

"Kim o kadın?" Cevap gelmedi. Cevap vermemesi bozulmama neden olmuştu.

"O kadının sonu ne oldu?" Diyip bana verdiği sigaranın diğer yarısını yaktım.

Dünyanın Düşüşü(zombi☠️)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin