"Sena! Bir dur be kızım!"
Arkamı döndüm.
"Ne var Furkan!? Yani Furkan abi! "
"Şu abi lafını bana deme! Abine söylede insin aşağı hem."
"Yok,inemez o."
Bana bakıp 'niye?' der gibi baktı.
"Furkan abi, uğraştırma beni. Sorarsın ona telefondan."
Gitmemi engelledi.
"Kızım söylesene."
"Babam yasakladı artık ona. Mahalle abiliği kalktı kısaca."
"Hayda!"
Arkama bakmadan eve yürüdüm. Zile basıp kapının açılmasını bekledim. Çok geçmeden kapı açıldı, içeri geçtim ve aldıklarımı mutfağa koyup salona geçtim.
"Furkan ne dedi?"
"Aaa! Oğlum sanane!?"
"Ya anne bir dur. O çoçukla konuşma. Garip bir cins."
"Arkadaşlarınla doğru konuş, oğlum!"
"Anne ben onun huyunu suyunu biliyorum! Bırak, kızla konuşuyorum! Aaa, ramazan ramazan sizde çekilmiyorsunuz ha!"
Abim odasına yürüdü, kapıyı sertçe kapadı.
"Lan it! O kapıyı adam gibi kapat bir daha!"
Babam böyle deyince gülmemi durduramadım.
"Kızım ne gülüyorsun? Git sofrayı kur. Acıktım zaten, ne yemek var?"
"Baba daha 2 saat var ne sofra kurması? Kahveye falan in sen."
"Doğru. Ben kahveye gideyim."
Tam uzandığı yerden kalktı bana baktı.
"Abini dinle, konuşma sen bunun cins arkadaşlarınla bal kızım. Hanım! Bal demişken, sahurda hangi balı koydun amsaya ya! Ağzımda kaldı tadı vallahi ha!"
"Normal bal işte! Sende iyice gittin be adam!"
"Altı üstü bir bal sorduk onuda..! Her neyse, iniyorum kahveye ben!"
"Tamam!"
****
Telefonuma gelen mesaja baktım.
Furkan abim:Sena piştt
:Efendim Furkan abi
Furkan abim:Şu abi lafını kaldır kızım ya aramızda 2 yaş var bizim
:Olsun böyle iyi sen niye yazdın?
Furkan abim: Aşağı inde sana geçte olsa doğum günü hediyeni vereyim.
:Gerek yok
Furkan abim:Aldım işte kırma beni ya
:İyi geliyorum
*****
Çoook uzun bir aradan sonra yeni bir hikaye ile tekrar merhaba.
Ne sıklıkla bölüm atarım bilmiyorum ama olsun. İçimde kalmasın diye attım bu bölümü.
