Yol çok uzun değildi radyoyu açtım ve rast gele dinlemeye başladım birden rojdanın disa dilan şarkısına denk geldim. Kırmızı ışıktaydım ve yeşilin yanmasını bekliyordum ki arkadan biri arabama çarpmıştı emniyet kemeri mi çıkarıp indim arabadan evet biri arabamın arkasına vurmuştu çok bir hasar yoktu en azından buna da şükür kim uğraşcaktı yoksa tam arabaya binecek iken arabama çarpan adam da çıktı bir de kadınların araba kullanmasına laf ederlerdi arabanın arkasına bakmış sonrada bana küçümseyici bir bakış atmıştı

“çok bir hasar yokmuş siz ibanınızı verin hal edelim ” neyin tavrıydı nefret ederdim böyle insanlardan kendini üstün gören salak tiplerdi hepsi “ oradan bakınca para ister gibi bir halim mi var beyefendi alın üç beş kuruş paranızı da istemiyorum”  demiş ve araba binerken arkamdan bağıran adama döndüm“senin üç beş kuruş dediğin parayı sen hiç görmemişsindir” adama doğru yürüdüm “emin ol senin o üç beş kuruş parandan daha fazlası var bende para konuşulacak ise sana sıra gelmez ama para konuşmayı sevmiyorum şimdi defol git o arabana bin daha da deli etme beni” adamın bir şey demesine fırsat vermeden arabama binmiştim yeşil ışıkta yanmıştı. 15-20 dakika da   Merve ablalara geçmiştim.

Kapıyı çaldım elinde Arasla kapıyı açan bir adet selin vardı ama bayıldı bayılacak gibi duruyordu “ selin iyi misin? ” “ çok iyiyim asenam çok iyiyim gel  geç içeri her şey hazır zaten ” biraz utanmıştım tüm işleri onlara kitlemiştim bir de gelicem demiştim. “O bakıyorum da Asena hanımımız da gelmiş neredesin kız sen ” “ya erken gelecektim de kaza yaptım salağın tekiyle uğraştım kusura bakmayın böyle de tüm işi size kitledim” “ ne kazası kız iyi  misin bir şeyin yok dimi ağrın sızın ” “iyiyim abla merak etme arabanın arkası ufak hasar aldı Yusuf'a veririm hal eder o ” “ iyi iyi aman dikkat edin kendinize ”  “ şey merve abla ben bir duş alsam askeriye de vaktim olmadı gelen giden çoktu da ayıp olmazsa bir duş alabilir miyim? ” merve abla birden sinirle “ o nasıl soru kız bu ev sizinde eviniz demedim mi ben size valla terlikle dövücem az kaldı ” bu dediğine üçümüz gülmüştük aras selinin kucağında hala uyumaya devam ediyordu hele bir uyansın onun o yanaklarını yemezsem Asena değilim bende. “ tamam o zaman ben bir duş alayım hemen sonra sofrayı kurarız” “biz Selinle hal ederiz kuzum sen duşunu rahatça al” demişti merve abla kafamla tamam demiştim banyoya doğru gittiğim de selinin itirazları duyulmaya başlamıştı.

Yarım saat sonra duştan çıkmıştım yemekten sonra havalimanına gidecektim. İçeriye girdiğim de sofra hazırdı ama çok güzel duruyordu “ ooo döktürmüşüz mis gibi duruyor hepsi” “eh canımız çıktı ama başardık dimi savcım” “ evet selin komutanım” biz sohbete dalmışken kapı çaldı geri kalanlar da gelmişlerdi hep birlikte sofraya geçtik. “ bugün Ali Yüzbaşı ile tanıştık iyiydi ama aşırı disiplinliydi ya o antremanlar neydi ya ” diyerek yakınmayı samet açmıştı diğer tim de devam ettirmişti ““yav bir insan esnedi diye 200 şınav çektirilir mi ya ” “haklısın Mert'cim adam da el insaf yok ki anasını” diyen ise Erendi “hiçte öyle demeyin iyi adam bir kere ” diyerek ortama yusuf girmişti hemen selim abinin yanına geçmişti.“lan siktir git osuruk tabi senin götün kuru sevdirdin kendini ” demişti selim abi tüm masa  kahkahaya atmıştı eline salatalık alıp “sizde sevdirseydiniz kendinizi adama öyle bakıp laf söylüyordunuz ki bir sikmediğiniz kalmıştı tabi adam acımaz size ” selim abi Yusuf'un ensesine bir tane yapıştırmıştı “yengen var lan burada ne diye küfür ediyorsun pezevenk” “ e abi sende ediyorsun kusura bakma yenge küfürler için ” “benle sen bir miyiz lan” yusuf  tam bir şey diyecekken “ay susun aras bile sizden daha akıllı uslu duruyor çocuk musunuz siz ” diyerek hem selim abiyi hemde yusuf'u azarlamıştı merve abla herkes masa da sus pus olmuştu.

GÖREV ADI : İMKANSIZ AŞKजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें