Kötü Gün

147 10 7
                                    

Sınıfımı çok sevmiştim. Beş kişiydik: ben, Sudenaz, Ebubekir, Mine ve Berra. Beşimiz bir ekip olmuştuk, Gen-Z ekibi..
Ebubekir çok yakışıklıydı, Sudenaz ile yakındı. Keşke ben de onun gibi yakışıklı olsaydım, belki Sudenaz benimle de yakınlaşırdı... Ebubekir Mine'den hoşlanıyordu, büyük ihtimalle Mine de ondan.
Mine çok tatlıydı, beni anlayan tek kişi oydu. Onu seviyordum.
Berra çok çalışkan, çok odaklı biriydi. Onun odaklı olması dikkatimi çekti.
Sudenaz ise çok güzeldi, esmer, ince belli, zengin, havalı ve çekiciydi.
Ben ise grubun, sınıfın en gereksiziyim, sürekli uyuyorum, uyuyunca bütün olanlar geçecek, bitecek diye uyuyorum...

Bugün güzel bir gündü, hepimiz yeni tanışmıştık, kaynaşmıştık. Onları çok sevmiştim.

Sudenaz: Abi- kapatın camlarıı üşüyorummm?

Berra: Noodle yemeden önce düşünecektin canım. Sınıf çok kötü kokuyor!

Üşümüştü. Ceketimi verse miydim?

Berkcan: Sudenaz.. İstersen.. Ceketimi alabilirsin!

Sudenaz yandan bir bakış attı. Orada keşke söylemeseydim diye geçiriyorum içimden.

Sudenaz: Aslında.. Olabilir üşüdüm zaten. Ver şunu!

Ceketimi aldı. Çok mutluydum.

Mine ve Berra arkadan gülüyordu. Hoşuma gitmişti ama Sudenaz sinirlenmeye başladı.

Ebubekir: Oooooo

Sudenaz kızarak ceketi yüzüme fırlattı.

Sudenaz: İstemiyorum ceket falan!

Orada ne diyeceğimi bilemedim. Çok üzülmüştüm. Önce cekete sonra Sudenaz'a baktım. Ceketin üzerine gözyaşım damladı ama farkında değildim. Mine bana yaklaştı ve ceketi elimden aldı.

Mine: Berkcan ağlıyor musun?

Ceketimi alarak bahçeye koştum. Mine de peşimden geldi.

Mine: Berkcan.. Sudenaz'dan hoşlandığını biliyorum!

Orada donakalmıştım. Arkamı döndüm. Çok şükür sadece Mine vardı. Beni anlayan tek kişi oydu. Ondan saklamadım.

Berkcan: Evet.. Ondan hoşlanıyorum.

Mine: Aslında benim de sana birşey söylemem gerek.. Ben de Ebubekir'den hoşlanıyorum.

Çok sevinmiştim. Ebubekir de ondan hoşlanıyordu. Bunu ona söylemedim. Sonuçta Ebubekir'inki de sırdı. Ama ben onları yakınlaştıracaktım.

Zil çaldı. Sınıfa girdik. Sudenaz benim sırama kafasını koymuş, uyuyordu. Çok tatlıydı, uyandırmak istemedim. Bende onun sırasına oturdum. Ders işledik. Zil çalınca uyandı. Sırama baktı. Sonra da kendi sırasına. Beni onun sırasında oturuken görünce sinirlendi.

Sudenaz: Kalk şurdan!

Üzgün bir ifadeyle kalktım, kendi sırasına geçip orada yattı.

Mine: Sudenaz çok kabasın! Sen onun sırasında uyuyorsun diye seni uyandırmak istemedi. Sadece bir derslik sırana geçti?

Berra: Amân bırak Mine, anlatsan da anlamaz o. Geçen sene de böyleydi.

Ebubekir: Siz ortaokulda da mı aynı sınıftaydınız?

Sudenaz masadan kafasını kaldırdı ve Berrayla aynı anda konuştular.

Sud/Berr: Maalesef!

Büyük bir şanstı. Berra'nın ağzını arayıp Sudenaz'ın nelerden hoşlandığını öğrenecektim.

✰BerkcanWhere stories live. Discover now