"Oy kurban olurum seni verene. Nasıl güzel olmuşsun sen..." Umut abimin sesi ile herkesin ilgi odağına girmiştim.

Kollarını bedenime saran Umut abime sarıldığında kalbim huzurla çarptı. Abim saçlarımı okşayarak beni sıkmamak adına nazikçe sarılıyordu bedenime.

"Ateş yanacak bu gece kızım!" Arda'nın mükemmel tespiti ve yorumu sayesinde abilerim birkaç dakika bakıştılar. Neyse ki herhangi bir atışma olmadan Allah'a havale ettiler.

"Bebek gibi olmuş, fıstık gibi olmuş." Diyen Uraz abime öpücük gönderdiğimde bana göz kırptı. Heyecandan yerime oturamıyordum.

"Vermesek mi bunu Ateş'e lan!" Pars sırıtarak Utku'ya baktığında onun da güldüğünü gördüm.

"Piçlik yapmayın oğlum!" Arda ikisine aynı anda fırlattığı minderleri Saye'nin kötü bakışları eşliğinde yerden kaldırırken söylenmekle meşguldü.

"Kimse şerefsizlik yapmasın, keserim." Saye keskin bir dille Pars ve Utku'yu uyarınca ben de kafamı salladım. Bu gün bir aksilik çıksın istemiyordum.

"Kız haklı." Uraz abim, Saye'ye hak verince gözlerim refleksle kızarıp bozaran Saye'ye kaydı. Uraz abimin onu haklı bulmasına heyecanlandığını çok net görebiliyordum.

"Haklıyım ben." Birden sesini yükseltmesiyle tüm bakışlar Saye'ye kaydı. Bu çıkışı kendinden o da beklemiyor olacak ki yerine daha çok sindi. Uraz abim ona kısa bir bakış atarak tebessüm ettiğinde içimde bir heyecan kabardı. Bu ikisi çok tatlıydı.

Birkaç dakika daha öylece bekledikten sonra çalan kapıyla birlikte saniyesinde ayaklandım. Heyecanım göğüs kafesimden ayak diplerime düşerek bana bağ oluyor gibi hissediyordum. Ve kalbim, gerçekten inanılmaz hızlı atıyordu.

Koridoru elim kalbimde yürüdüm. Duvarların altında kalsam da o kapıyı açacaktım. Heyecanım tüm bedenimi esir aldığında nihayet elim kapının kolunu aşağıya indirmişti.

Karşımda duran bedene ömrümün sonuna kadar gözlerimi kırpmadan bakabilirdim. Ateş Kartal, çok yakışıklıydı. Her gün öyleydi ama bu gün ayrıydı. Bu gün her zamankinden daha aşık bakıyordu. Ve ben bu gün ona her zamankinden daha çok aşıktım.

Hayatım boyunca hiçbir defa bu anı hayal etmemiştim. Bir gün aşık olabileceğimi bile düşünmüyordum. Fakat şimdi karşımda hiç vazgeçemeyeceğim, kalbimde tamamen yer kaplayan bir adam duruyordu.

Ben Laden Yağmur Erayvaz, hayatında ilk defa doğru bir şey yaparak Ateş Kartal'a aşık olmuştum. Ben onun ilk doğrusu muydum bilmiyordum. Fakat o benim tek doğrumdu, bunu biliyordum.

"Çok güzelsin, hep güzelsin ama başka bir güzel olmuşsun. Ben kafayı yiyorum, içeri geçelim mi?" Ateş'in sözleri beni ve diğerlerini güldürmüştü.

Elindeki çiçeği ve çikolatayı alarak arkamda bekleyen Saye'ye verdim. O mutfağa doğru ilerlerken gelen herkese selam vermeye başladım.

Sadece bizimkiler gelmişti.  Benim ailemin aksine Ateş'in ailesinin bu söz olayından haberi vardı. Ama annem ve babam aramızda olmayacakları için onlar da gelmek istememişlerdi. Aslan Bey 'den izin aldığı için Ateş'in de içi rahattı. Ben zaten babamın gazabından kaçıyordum. Her şey karışıktı, hallolup olmayacağını bilmiyordum fakat şu an tek isteğim bu gecenin güzel geçmesiydi.

Herkes içeriye geçtiğinde ben de kapıyı kapatarak peşlerinden salona vardım. İlk birkaç saniye hoş geldin beş gittin faslıyla geçmişti. Ben heyecandan kimsenin lafına doğru dürüst odaklanamadığımdan yalnızca insanların yüzerine bakıp duruyordum. Zaten konu konuyu açtığı için herkes bir şeylerde bahsedip duruyordu. 

Yanlış Oldu | TextingWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu