Bölüm 6 - acımış gibi

33 4 3
                                    

İlk bir kaç saniye sessiz bir şaşkınlıkla ona baktım. "efendim?"

"dedim ki..." Law, utancını gizlemek için şapkasını yüzüne eğdi. "benimle beraber bu evde kalabilirsin... Yani demek istediğim.. fark etmişsindir... bu ev bazen bana çok yalnız hissettiriyor ve biriyle beraber kalmak çok..."

o lafını tamamlayamadan sevinç çığlığı atarak onun boynuna sarıldım. "Çok isterim!" Hızla onun yanağına bir öpücük kondurup geri çekildim. ani bir şekilde yapmıştım ama bu önemli değildi.

"sen harikasın Law!"

Law ise utanca boğulurken bana şaşkınca baktı. yavaşça ondan ayrıldım, hala gülümsüyordum, yüzümde hafif bir utanç vardı ama umursamadım. "bir iş bulana kadar burada kalmama izin verecek misin? cidden emin misin?"

hala utangaç bir şekilde gözlerini kaçırırken şapkasını gözlerinin önüne çekiyor ve tamam anlamında kafasını sallıyordu. "eminim.." dedi kısa bir sessizliğin ardından gözlerime bakarken.

gözlerime bakarken her zamanki soğuk ve kararlı ifadesi vardı. konuşmaya devam etti. "iş bulduktan sonra bile kalabilirsin." sanki başka bir şeyler daha diyecek gibiydi ama iç çekti. muhtemelen reddedeceğimi düşünerek dememişti.

tekrar gözlerimin içine bakarken ifadesi düzdü ama gözlerindeki parıltıyı görebilmiştim. onun gözlerindeki anlamı görmek çok kolaydı.

Hafif bir şaşkınlıkla gülümsedim. Bana mı ilgi duymuştu o? Birçok duyguyu anlayabilirim ama aşk... Ne yaşamış nede yaşatmıştım. Aşktan anlamazdım ben. Ona ümit vermek istemedim çünkü ben ne sevilecek biriyim ne de sevebilecek.

"Teşekkürler Law... Kardeş gibisin benim için."

Kardeş kelimesini duyunca bir kaç saniye yıkılmış gibi baktı bana. "Cidden mi?" Dedi şaşkın ve gizli bir hüzünle. Evet anlamında masumca kafamı salladım.

Sanki onun duygularını parçalayıp mahvetmemişim gibi...

Tekrar normal soğuk ifadesine döndü. Bu sefer gözlerindeki o ışıltı yoktu. O ışıltıyı görmek istiyordum ama aynı zamanda da onu üzmek istemiyordum.

Çünkü ben sevmek nedir öğrenmemiştim.

Kibar ve masum bir şekilde gülümsedim. "İş bulup kendime bir ev tutabilecek duruma gelince sana yük olmam."

Law kafasını hayır anlamında salladı. "Hayır. Burada kal." Sanki emir veriyormuş gibi dedi.

Evet ya da hayır dememe izin vermedi. Israrcı olacak gibiydi. Ben daha ona bir şey diyemeden Law, tekrar konuşmaya başladı. "İtiraz istemiyorum. Buradasın."

Benden ümidi kesecekti eninde sonunda ve ben gidecektim.

Onun duygularını incittiğimin farkındaydım ama hiçbir şey hissetmedim.

İç çektim. Sevmenin ne demek olduğunu asla öğrenememiştim.

İmkanım olsaydı da buna vakit ayıramayacak kadar yorgundum.

"Pekala!" Dedim ve enerjik denebilecek derecede heyecanla ayağa kalktım. "Öncelikle yurda gidip eşyalarımı alalım. Sonra buraya gelir yerleşirim."

Law'a bakarken her zamanki gibi hafifçe gülümsedim. "Eğer bir işin yoksa gidelim mi?"

Law bana bakarken hızla dilini şaklatarak şapkasını yüzüne eğdi ama benim gözümden kaçmamıştı. O utanmıştı.

Law da ayağa kalkarken sessizce tamam anlamında kafasını salladı. "Herhangi bir işim yok. gidelim."

Ona bakarken kararlılık ve inatçılık gördüm.

EN BAHTSIZ - Trafalgar Law x okuyucuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin