MEFTUN (BİR KÜÇÜK KALP)

Merhabalar bu benim ilk hikâyem ,çok okudum ama hiç yazmadım ve okurken fark ettim ki.fazla felsefeye bağlamamak gerekiyor ,çünkü biraz konunun dışına giriyor ve anlaşılmıyor neyse asıl konuya dönelim öncelikle hikaye üç kız kardeşin hayatına odaklanıyor .Leyla , Mira ve Melisa ilk başta hayatlarını anlayacağız sonrada olaylar gelişecek umarım seversiniz iyi okumalar 💜💜💜💜💜

İster toprakta can bul

İster kömürle kül ol

İster denizde boğul

Yüreğinin kaldıramadığı hiçbir şey seni ayakta tutamaz....

Zamanında çok sevdiği adam uğruna ailesini karşısına almıştı sanem . Kumral orta boylu bir kadındı hayatan hiçbir beklentisi yoktu, kalmamıştı aslında.Kocası bir zamanlar aşık olduğu adam bir canavara dönüşmüştü,ne ona nede kızlarına bir faydası yoktu eskiden iş için gider günlerce,aylarca hata bir keresinde iki yıl kadar gelmemişti.Sanem onun öldüğünü bile düşünmüştü o dönem.

Adam o akşam yine gitmemişti eve,
karısı camdan onu beklerken büyük kızı Leyla
arkadan yaklaştı annesine.

_ Gelmedimi?

_ Hayır " dedi kadın.Ortanca kızı girdi içeri "gelmesse gelmesin "deyip geçti masaya.
Sanem'in üç kızı vardı Leyla evin büyük kızıydı daha 23 yaşındaydı kumral ve açık tenli bir kızdı 1.65 boyunda 51 kilo kadardı
okalı bir yüzü vardı kahverengi gözleri, hafif dalgalı saçları,küçük ve dolgun dudaklarıyla son derece güzeldi Leyla.Annesine benziyordu  huyu saf ve sakindi.

Mira onun tam tersiydi daha 21 yaşındaydı. Koyu teni simetrik yüz hatları büyük kara gözleri gamzeleriyle Çok güzeldi kaşları ne gözleriyle başlıyor nede bitiyordu ne annesine benziyordu ne da babasına 1.68 boyunda 52 kilo kadardı dik kafalı biriydi kimsenin sözünü dinlemez di babasından korkardı ama asla belli etmezdi

Melisa en küçükleriydi 19 yaşında su gibi bir kızdı masmavi gözleri beyaz teni uzun simsiyah saçları vardı. 1.66 boylarında yaklaşık 49 kilo falan'dı,babasının özeti gibiydi çok hırslı ve para gözlüydü tek istediği zengin olmaktı babasının tek sevdiğiydi o da babasına düşkündü.

Adam karısına nefretle bakardı ona bir erkek çocuk verememeyen kadına her gün tüm nefretini kusardı hem fiziksel hem piskolojik şiddet uygulardı kızlarını sevmiyor/önemsemiyordu.Çalışmadığı gibi kızların kazandığını da o alıyordu.

Leyla işten yeni çıkmıştı .Bi cafe de çalışıyordu akşam oldu olucak gökdelenler bir elin parmağı gibiydi güneş ışıkları aralarından sıyrılıp ara sokakları ısıtıyordu.

eve geldiğinde çantasından anahtarı çıkarıp kapıyı açtı" anne "diye seslendi tüm evde yankılandı sesi belli ki sesi kimse yoktu.

Oturup zamanın geçmesini bekledi biraz sonra annesi ve Melisa geldi kalkıp kapıya doğru yöneldi kadın kızını görünce gülümseyip yanaklarını parmaklarının arasında hafifçe sıktı içeri girip elindekileri indirdi. Kızına bakıp sordu

Baban geldi mi hiç? " hayır" dedi leyla kadın derin bir oh çekti çünkü kocasından izinsiz çıkmıştı dışarı. Biraz sonra odaya geçip oturdular ortalıktaki sessizliği kapının sesi bozdu.Gelen babalarıydı kapıyı çalışandan beliydi her zamanki gibi sarhoştu.leyla kapıyı açıp kenara çekildi.Adam sarhoş yarım yamalak bir biçimde yürüyordu.İki metrelik koridor ne uzun gelmişti

İçeri girip karısına baktı oturdu koltuğa kızına baktı.Melisa'yı çağırıyordu.Melisa annesine baktı. Zoraki bir şekilde gülümsüyordu kadın.Annesinin gülüşünden aldığı cesaretle sokuldu babasına, Burnundan yine aynı koku,babasının kokusunu sevmiyordu çünkü hep alkol kokuyordu adam karısına bakıp söylendi kızını işaret ediyordu.