"Hayır..."dedim yalvarırcasına ve kafamı olumsuz anlamda salladım."Hayır."gözlerim dolmuştu bile. "Hayır, hayır!"

"Su?"aramızda az mesafe olan Barış'a baktım kafamı kaldırarak. Kaşlarını çatıp bana bakıyordu. Elinde büyük bir bardak vardı. "Barış?"dedim titreyen sesimle. "İyi misin sen?"yanıma geldiğinde gözlerime baktı. Uzun boyundan dolayı kafamı kaldırıp ona baktım. "Bir yere mi gideceksin? Günaydın."Barış bugün geç uyandığından Ulaş ile annemin yanına gideceğimizden bahsetmemiştim ona. "Salona geçelim. Bir şeyim yok."gözlerimi kırpıştırdım. Beraber salona ilerlerken bakışları yüzümdeydi, hep.

Salondaki ikili koltuğa geçtiğimde başka koltuğa geçeceğini düşünmüştüm ancak yanıma oturdu ve bacaklarımız birbirine değiyordu. Yüzümdeyken bakışları, gergince ona döndüm. "Saçımı toplayayım."dedim bakışları tek tek hayranca yüzümde gezerken. Dudaklarıma baktı ve sonra bir şey demeden gözlerimle temasına devam etti. Bileğimdeki tokamla saçımı sıkı bir topuz yaptım. Gerçekten bana topuz yakışıyor muydu ki? Ben saçım açık halimi daha çok seviyordum.

"Ulaş ile annemi ziyarete gideceğiz."dedim. "Ne?"dedi şaşkınca. Elinde tuttuğu büyük bardağa baktım. "Anneme bir sevgilim olduğunu söyledim, ve onunla tanışmak istedi. Numara yapıp Ulaş ile sevgili olduğumuzu söyleyeceğim ona. O yüzden tanıştırıyorum."

"Neden böyle bir yalan-"duraksadı. "Niye Ulaş?"

"Ne demek niye Ulaş?"

"Niye Ulaş'ı seçtin böyle bir yalan için? Niye ben değil?"

"Ani duygu değişimlerin olduğu için olabilir mi?"boynumdaki kolyeyle oynamaya başladım. Konuşurken Barış'ın nefesini dudaklarımda hissediyordum. Yüzlerimiz çok yakındı. Başımı uzağa çevirdim. "Gözlerime bak,"dedi etkileyici bir sesle. Başımı tekrar ona çevirdim. Dudaklarıma biraz daha yaklaştı. Dudaklarımız birbirine değiyordu şimdi. Kıpırdandım. "çok güzel olmuşsun."dudaklarımı öpmeye başladığında karşılık vermedim ve dudaklarımı geri çektim. "Barış, sevişmeyeceğimiz zaman dışında beni öpme, yaklaşma. Tamam mı?"ayağa hızla kalktım. Şaşkınca bana bakıyordu. "Ne diye öyle bakıyorsun? Sen jigolo değil misin? Her kıza böyle mi davrandın? Bana onlara davrandığın gibi davranma, tamam mı?"

"Ne alaka?"dedi ayağa kalkarak. "Her kıza böyle davranmadım."

"Tamam-"

"Su, ben hazırım."arkamı döndüm. Ulaş salonun girişinde bize bakıyordu. "Aa, tamam. Geldim Ulaş."ona doğru ilerledim. "Barış, akşama geliriz biz. Rahatça takıl sen."

"Takılırım Su."dedi ve sert sert Ulaş'a baktı. Ergen gibi davranıp beni kıskanıyordu ya sinir oluyordum. Göz devirmemeye çalıştım ve Ulaş'a baktım. Göz göze geldik. "Gidelim. Arabam otoparkta."asansöre bindiğimizde "Araban da mı var?"dedi. "Evet, senin yok mu?"

"Vardı. Sattım."

"Neden?"

"Borcum vardı."

"Hmm."otoparka indiğimizde arabama doğru ilerledim. O da beni takip ediyordu. Koltuklara yerleştiğimizde arabamı çalıştırdım. "Arabanı baban mı aldı?"

"Abim almıştı."dedim sessizce. "Kırk beş dakika kadar sürer yol. Annemin evi biraz uzak."

"Sorun değil."arabada sessiz kaldığımızda iç çektim. "Ee, lise hayatın nasıldı? Nasıl bir öğrenciydin Ulaş?"merak ediyordum. Ulaş nasıl biriydi?

"Ben inek tiplerdendim. Ders çalışırdım sürekli. Matematiğim çok iyiydi."

"Vay!"dedim gözümü yoldan çekip ona çevirirken. Işıl ışıl parlayan cam mavisi gözleriyle göz göze geldim. "Demek inek öğrenciydin?"

Barışa Ulaşmak (+21) BxGxBWhere stories live. Discover now