Bildirim

197 20 20
                                    

Manjiro duyduğu isim ile anlam veremediği duygular hissetti. Daha fazla orada kalmak istemediğinden aniden oturduğu yerden kalktı ve odasına doğru ilerledi. Tam kapıdan çıkacakken arkasına döndü ve sinirli bir ses tonuyla konuştu

Manjiro: Kimse benim odama yaklaşmasın bile! Bu konu hakkında sonra konuşucaz.

Manjiro neden sinirli olduğunu bile anlamadan odayı terk etti.

Kakucho: Niye sinirlendi bu şimdi?

Wakasa: Boşversene neredeyse her zaman böyle zaten.

Diğer üyelerde artık bu duruma alıştıkları için hem de Manjiro'ya karşı gelmek istemedikleri için fazla sorgulamak istemediler.

Manjiro odasına gelir gelmez kendisini yatağa attı. Gözlerini kapattı ve bu anlamsız duyguların ne anlama geldiğini düşünüp durdu. Manjiro en son bu duyguları Hanagaki'nin tomana katıldıktan bir süre sonra ona karşı hissetmişti ama o zaman da uzun bir süre bu duygularına bir anlam vermemişti. İlk başlarda bu duygunun sadece Hanagaki'nin abisi Shinichirou'ya benzediği için olduğunu düşünmüştü fakat zamanla anladıki Hanagaki'ye hissettiği duyguların hiç birini bile abisine karşı hissetmediği.

İşte o zaman Manjiro artık duygularına bir ad vermişti. O duygular Hanagaki'ye karşı olan aşkıydı ama Manjiro duygularını itiraf etmekten korktu. Çünkü Hanagaki o zamanlar Hinata ile sevgiliydi aynı zaman da eğer duygularını itiraf ederse Hanagaki'nin ondan iğrenmesi ve tomandan ayrılması düşüncesi Manjiro'nun gözünü korkutmuştu.

Evet, o gün bir karar aldı Hanagaki'ye olan duygularını kolayca bitiremeyeceğini biliyordu bu yüzden ona platonik olmaya karar vererek yavaş yavaş duygularının yokolmasını bekledi. Fakat pek umduğu gibi olmadı Manjiro'nun duyguları git gide büyüyor kendine hakim olamamaya başlıyordu. Hanagaki'ye zarar vermek en son istiyeceği şey bile değildi. Baji'nin ölümünün üstüne bir de aşk acısı Manjiro için çok zordu ve Emma'nın ölümü bardağı taşıran son damlaydı. Artık karanlık dürtüye hapsolmuştu.

Manjiro bu düşüncelerine bir son vermek adına biraz olsun uyumaya çalıştı.






Hanagaki ve diğerleri bir süre daha avm de takıldıktan sonra eve varmıştılar. O kadar yorgundular ki hemen kendilerini koltuğa attılar.

Chifuyu: Güzel bir gündü ama çok yorgunumm

Hanagaki: Evet

Hanemiya: Ben de çok yorgunum zaten geç oldu uyumaya gidiyorum.

Diğerleri Hanemiya'yı onayladılar ve kendilerinin de uykusu olduğu için onlarda uyuma kararı aldı.

~Sabah~

Hanagaki açık penceresinden yüzüne yansıyan ışık ile memnun olmamışcasına kafasını yastığa gömdü fakat bir işe yaramayınca kalkma kararı aldı. Gözlerini aralayarak üşengeç bir şekilde banyoya giderek elini yüzünü yıkadı.

Kendine gelen Hanagaki acıkan karnı ile yemek olduğunu umduğu mutfağa doğru gitti.

Aşağı indiğinde koltukta oturan Chifuyu ve Seishu ile karşılaştı.

Hanagaki: Günaydınn.

Seishu: Günaydın da sen genelde bu kadar erken uyanmazdın ne oldu?

Chifuyu: Evet.

Hanagaki: Ara sıra bende erken uyanabilirim. Neyse ben açım yemek varmı?

Chifuyu: Biz de yeni uyandık sayılır birşeyler hazırlamadık.

Seishu: Madem bu kadar açsın birşeyler hazırlayalım o zaman.

Hanagaki: Benim için uyar.

Chifuyu: Ne hazırlıcaz?

Hanagaki: Omlete ne dersiniz yanına bir kaç ufak şeyde hazırlarız.

Seishu: Güzel fikir.

Chifuyu: Hadi o zaman mutfağa geçelim

Üç sarışında mutfakta yerlerini aldılar ve Chifuyu malzemeleri çıkarırken Seishu şimdiden omletin harcını yapmaya başlamıştı, Hanagaki ise masayı kuruyordu.

Omletin harcını hazırlayan Seishu pişirmesi için Chifuyu'ya verdi.

Tavaya yağ döken Chifuyu kızgın yağın koluna sıçramasıyla ufak bir çığlık kopardı.

Chifuyu: ANANI SATAYIM!

Hanagaki: Noldu ne bağrıyon salak?

Chifuyu: Koluma kızgın yağ sıçradı amk

Hanagaki: Bizde bişi oldu sandık aq.

Chifuyu: Daha ne olsun?! Alın siz pişirin be.

Chifuyu trip atarcasına kafasını sağ çevirip masaya oturdu. Bunun üzerine Hanagaki omleti pişirmeye başladı.

Bir süre sonra pişen omletlerle masa tamamlanmıştı. Tam Hanemiya ve Kokonoi'yi uyandıracaklardı ki çoktan onlar uyanmış yanlarına geliyorlardı.

Hanemiya: Bu kahvaltıyı neye borçluyuz?

Chifuyu: İçimizden geldi. Aynı zamanda acıktık.

Kokonoi: Mükemmel görünüyor

Seishu: Teşekkürler.

Hanagaki diğerleri ayakta sohbet ederken çoktan yemeye başlamıştı bile.

Chifuyu: Lan Takemichi bizi beklesene piç

Hanagaki: Geçin oturun sizde yiyin amk

Herkes masaya yerleşerek yemeye başladılar.

Kokonoi telefonuna gelen bildirim ile bildirime tıkladı ve gelen mesajı
okudu. Okudu okumasına ama okuduğu an yediği omlet boğazında kalarak öksürmeye başladı. Seishu hemen Kokonoi'ye bir bardak su uzattı.

Hanagaki: Noldu Koko? İyi misin?

Kokonoi: İyim iyim de birşey oldu.

Hanemiya: Ne oldu?

Herkes meraklı gözlerle Kokonoi'ye bakıyordu.

Kokonoi: Kanto manji bizimle görüşmek istiyor.

Kokonoi dışında herkesin ağzından sadece bir "ne?" Kelimesi çıktı.

Hanagaki: Kimden geldi mesaj?

Kokonoi: Bilmiyorum gizli bir numaradan geldi.

Hanagaki: Reddet görüşemiyeceğimizi söyle.

Kokonoi: Tamam sen nasıl istersen.

Chifuyu: Neyse moralimizi bozmayalım.

Kazutora: Film izlemeye ne dersiniz? Sonra işlerimize döneriz zaten.

Seishu: Katılıyorum.





Bilgisayarın başında attığı mesaja geri dönüş bekleyen Sanzu gelen bildirim ile hemen mesaja tıkladı. Okuduğu mesaj ile Sanzu'nun sinirleri bozulmuştu reddedilmeyi bekliyordu fakat en azından hemen değil ayrıca engellenmiş olması onu daha da sinirlendirmişti.

Sanzu: Kralım, malesef görüşmeyi reddettiler isterseniz onları görüşmek için ikna edebilirim

Manjiro sinirle ve soğuk bir ses ile konuşmaya başladı.

Manjiro: Hayır, kesinlikle bu işe karışmıyorsun zamanı gelince ben halledeceğim.
|
|
|
|
|
Bölüm sonu.......

İlham gelmiyorlar ağlicam :'(

Sen Benimsin ~Mitake~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin