BÖLÜM 8: HALLEDECEĞİM

Start from the beginning
                                    

"Keyfin bilir."dedim tükenmez kalemle not almaya devam ederken. "Beni emzirmeni çok seviyorum. Bugün kucağımda zıplarken göğüslerini sırayla ağzıma vermiştin."güldüm. "Böyle rahat konuşmaya alışkınsın, anlıyorum. Ancak, utanıyorum."

"Sen?"dedi inanmazcasına. "İki jigolo tutan doyumsuz kız mı utanıyor kirli konuşmaya?"

"Evet."dedim tersçe. "Senin rahatlamaya ihtiyacın var. Bugün seni tam rahatlatamadık galiba."ayağa kalkıp yanıma geldiğinde tam sağımdaki bedenine baktım. Yazdığım notlarıma bakıyordu. 

"Yatağa geçer misin? Seni rahatlatmak istiyorum."

"Gerek yok."dedim yazmaya devam ederken. Eğildi. Boynuma nefesini verdiğinde tüylerim dikleşti. "Var."dedi erotik bir sesle. Kulağıma sesli bir öpücük kondurup saçlarımı ensemden çekti. "Ya da siktir et yatağı,"dedi ve tekerleklere sahip olan rahat masa sandalyemi bir anda çekti. Masadan uzaklaştığımda elimde kalemle kala kalmıştım. "Ne yapıyorsun ya?"

"Rahatlatacağım seni."dedikten sonra masamın önüne gidip eğildi ve dizlerinin üstüne çöktü. "Şakaa!"dedim hayretle. Yerdeydi Barış. Sandalyemin bacağından tutup beni kendine doğru çekti. Başı bacaklarımın hizasındaydı. "Şunları çıkarmama yardım et,"dedi ve şortumu bacaklarımdan sıyırdı. Ona yardım edip sıyırdım şortumu. Kilodumla kalmıştım. Şortu odamın bir yerine fırlattı. "Tişörtünü ve sutyenini de çıkar."dediğini yapıp tişörtümü çıkardım ve sütyen askılarımı indirdim. "Göğüslerin çok güzel."dedi ve elini uzatıp sıktı. Hafifçe inledim. Sütyeni tamamen çıkardıktan sonra yere bıraktım. "Biraz aşağı kay."dedi. Kalçamı kaldırdım ve bacaklarımdan tutup beni aşağı kaydırdı. "Bana kalemliğinden iki tane kurşun kalem ver bakalım."dediğini yapıp iki kurşun kalem uzattım.

"Ne yapacaksın kalemlerle?"

"Göreceksin."dedikten sonra eğildi ve bacaklarımı v şeklinde açıp omzuna koydu. Ağzı tamamen kadınlığıma yapışmıştı. Aradaki engel beyaz, dantelli kilotumdu. Kilotumu çıkarmadan yana sıyırdı. Başını iyice eğip klitorisime dil darbesi attığında zevkle kıpırdandım. Birkaç saniye sonra emmeye ve yalamaya başladığında sağ eli sol göğsümü buldu ve sertçe sıktı. Uçlarıyla oynarken bir yandan beni ağzıyla bitiriyordu. İnlemelerim odamda yankılanıyordu. Gözlerimi kapattım zevkten. Ağzını birden çektiğinde gözlerimi açıp ona baktım. Dudakları sıvımla parlıyordu. Hızlıca ıslanmıştım. Yani cidden, karşımda Barış varken nasıl ıslanmadan durabilirdim? Yunan tanrısıydı lan herif. Normalde bunu sokakta görsem yüzüne bakmadan çeker giderim. Yakışıklı görünce moralim bozuluyor, bakmadan geçiyorum. Çünkü bana bakmazlar diye.

Elindeki kurşun kalemi birden ıslak kadınlığıma soktuğunda yüksek sesle inledim. "Ah! Ne yapıyorsun?"

"Deliğine kalem sokuyorum."

"Sikmeyecek misin?"

"Sikeyim mi?"dedi ve göz kırptı. "Önce kalemlerin hakkı. Sen de gözleri kalmış."

"Kesin öyledir."

İkinci kalemi de içime sokmuş, tek tek derine iterken inliyordum. "Hiç de rahatlamıyorum şu an, böyle."

"Nasıl rahatlarsınız majesteleri?"

"Kucağında zıplarsam belki-"

"Bence, seni sertçe sikersem rahatlarsın. Ne dersin?"

"Bugün yaptın onu yeterince,"

"Ama sen rahatlamamışsın belli ki."ayağa kalkıp beni kucağına aldığında şaşırıp kaldım. Balık etli ve ağırdım ben yahu! E adam spor yapıyor, bi' zahmet taşısın. Hem polis de.

Barışa Ulaşmak (+21) BxGxBWhere stories live. Discover now