Merhaba!
Uzun bir bölümle geldik.
Umarım hepiniz iyisinizdir.
Bu bölümde geçen çoğu şey gerçek hayatta yaşanan, bizzat şahit olduğum olaylardı. Medyadaki şarkı bu bölüm tam uyuyor. Dinlemeden okumayın derim.🌻🙂
Oy verip yorumlar yapmanızı çok isterim.
Keyifli Okumalar!
[Conan Gray - Maniac]
[New West - Those Eyes]🌻
UZAK MESAFE İLE İŞ BİRLİĞİ
Gelen otobüse iç çekerek bakıp açılan yolcu kapısından içeri girdim. Otobüste yoğun bir koku vardı. Ter ya da sigara değildi. Okuldan çıkmış eve giden liseli gençlerin üzerlerine sıktığı ağır parfüm kokusuydu. Yağan yağmurla koku ağırlaşmıştı. Islanan saçlarından akan sularla iki kız birbirlerine sokulmuş konuşuyorlardı, orta kısımda kaldıkları için dikkat çekiyorlardı. Öğrenci kartımı okuttuktan sonra oturmak için yer aradım ama çıkış saati olduğu için hiç yer yoktu.
Cam kısmına geçip yağmurluğumun kapüşonunu indirdiğimde kulağımdaki kulaklıklar çıkmıştı. Sarılan genç kızların sesini duyuyordum. Üşüdüklerini ve mont giymeleri gerektiğini söyleyip hayıflanıyorlardı. Çantamdaki peçetelerden çıkarıp kızlara uzattım, en azından saçlarını kurutabilirlerdi. Uzattığım peçeteleri alan sarışın kız, sevimli bir sesle, "Teşekkür ederim," dedi ve gözleri önce sarı botlarıma sonra elimde tuttuğum beyaz barete kaydı. İnşaattan yeni çıkmıştım ve çıktığımdan beri botlarımı ayağımdaydı, beyaz ayakkabılarımın kirlenmesini göze alamazdım.
"Siz mühendis misiniz?" diye merakını gidermek için sorduğu soruya, "Daha öğrenciyim." dedim. Ne kadar zor da olsa öğrenci olmayı seviyordum. Elimdeki baret beyazdı. Yönetmelik gereği mühendisler ve öğrenciler beyaz baret takıyorlardı. Sarı takanlar inşaat işçileriydi. Bunu bilmelerine şaşırdım ama belli etmedim.
Sarışın kıza sokulmuş, güzel gözlerindeki kaygıyla bana baktı diğer kız. "Zor bir meslek mi? Biz de bu yıl sınava gireceğiz aklımızda birkaç bölüm hariç hiç bir şey yok," dedi, kaygı sesine de bulaşmıştı arkadaşına göre koyu bir sarıydı saçları.
YOU ARE READING
Güneşten Sonra Yağmurlar
Teen FictionHer şey küçük bir asker ziyaretiyle başladı. Sonra duygular arşı delip üzerimize mermi gibi yağdı. • "Bilerek yapıyorsun," dedim kollarımı göğsümde birleştirdikten sonra. Bilerek beni yok sayıyordu, bunun farkında olan sadece iki kişiydik. Kaşlarını...