2. BÖLÜM 'Gölge'

En başından başla
                                    

"Ohaa bizim komutana bak" dedi yine şaşırırak

"Niye noldu ki "

"Normalde Yarkın komutan çok sert biridir,hele sen birde onu eğitim verirken gör acıması yok çok sert biri" dedi ardından.
"Adamın zaten görünüşünden belli değilmi çok sinirli olduğu hep çatık kaş ile geziyor. "

Bir dakika ama bana bakarken hep gülümsedi bu adam!

"Timinde ki adamlar nasıl dayanıyor buna? "

"Dedikodu gibi olsun ama,askerler kendi aralarında konuşurken duydum. Kendi timinde ki askerlere böyle davranmıyormuş. Daha sakin biriymiş.
Diye duydum. "

Mirayın dediğine güldüm.
"Neyse hadi kalk bakalım başlayalım bu kadar dedikodu yeter." diyip ayakalandım.

"Ben zaten bir kaçını çıkarttım bizim için ama geç oldu, artık sonra yeriz"

Miray kafa sallyarak, yumurtaları çıkarttı. Askeriyede çok fazla asker olduğu için çok fazla yumurta haşlıyorduk.

Miray salatalık ve domatesli doğrarken, ben ise menemen için biberi doğruyordum. Doğradığım biberleri koca tavaya atıp kısık ateşte kavurdum. O zamana kadar domatesleri rendelemek için, domatesleri çıkardım.


-

Kahvaltılıkları hazırlayıp askerlerin gelmesini bekledik. Zil çaldığında askerler gelmeye başlamıştı.

Gelenlere afiyet olsun dedikten sonra karşımda koca cüsse belirdi. Siyah, kara gözleri ile etrafı yakıyordu. Bide çatık kaşlarıyla.

Tabağına menemeni koyarken, konuşmaya başladı.

"Teşekkürler"

Gülümseyerek ona baktım.

"Afiyet olsun"

Elindeki tabağı alıp Mirayın bölümüne gitti.

Yarkın dan sonra arkasından Timi geldi. Miray'a baktığımda karşısında Emrah vardı ve gülümsüyordu, çok belli ediyordu aşık olduğunu yanına gidip kolunu hafifçe cimcikledim.

Yüzü acıyla buruşurken konuştu.

"Napıyorsun! "

"Biraz daha gülümsersen anlıyacak aşık olduğunu" Emraha bakıp hafif sırıttım.
Miray'a baktıpımda hâlâ gülüyordu.
Ah ah deli kız.

-

Miray ile mutfakta bulaşıkları yıkıyorduk. Çok fazla vardı askeriyede bulaşık makinesi olmadığı için elimizden ile yıkıyorduk. Bu durumu ben kısa sürede babama söylemem lazımdı.

"Miray sen bunları nasıl tek başına yıkıyordun " diye sordu yorgunlukla.

"Aslında pek yorulmuyordum çünkü bulaşık makinesi vardı, ama bozuldu Murat Albay'a söylemiştim ama unutmuş "

"Ben bunu babama en kısa sürede söyliyim yani böyle olmaz hem sen yorulursun hemde ben yani"

Miray kafa sallayarak önüne döndü.

Mutfak temizliği bitince, Miray ile masada oturmuş sohbet ediyorduk.

"Bugün çocuğun içine düşüyorsun" dedim gülerken

AY PARÇASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin