Ne kadar zorlandığını gözlerinde gördüğü için anlayışla gülümsedi Seungmin, daha fazla soru sorup onu zor duruma düşürmeyecekti. "Görüşürüz. Arada yanıma gelmeye devam et."

Hyunjin'in gitmesinden sonra Chan'ın gelmesi uzun sürmedi. "Jeongin'in verdiği kağıdın üzerindeki kan gerçekten sana aitmiş."

Dokuz günü kalmasına rağmen bir şeyleri yeni yeni anlamaya başlayan Seungmin Jeongin'in suçsuz olduğuna emin olsa da düşünceli ifadesini sürdürerek sordu. "Peki Jeongin'in suçsuzluğu nasıl kanıtlanacak? Katil oysa kanımı bir kağıt parçasına sürüp böyle bir yalan uydurmuş da olabilir."

"Kaldığı apartmana bakan iki güvenlik kamerası geçen gün bozulmuş, bir tanesi de oraya uzak kaldığı için görüntülerdeki kişiler tam tespit edilemiyor. Eğer Changbin bahsedilen saatlerde eve yabancı birinin girdiğini belirleyebilirse Jeongin de aklanmış olur."

Anladığını belirtircesine başını salladı. Ellerinde başka şüpheli kalmamıştı ve amirler arasında dosyanın kapatılması konuşuluyordu. Açıkçası Seungmin'in de katili bulabileceğine dair inancı eskisi kadar kalmamıştı, geçmiş hayatında neler olduğu daha çok ilgisini çekmeye başlamıştı. Komiser de günlerdir bu olaya kafa yorduğu için bitkin göründüğünü fark etti. İçinden gelen bir minnettarlık duygusuyla "Teşekkür ederim." dedi bir anda. "Sen olmasan bu kadar çok şey öğrenemezdim."

Chan "Bu benim görevim." diye cevap verdi ve güldü. "Hâlâ arada sırada aklımı kaçırdığımı düşünüyorum biliyor musun? Karşımda katilinden intikam almak isteyen bir hayalet duruyor... Benim hayal ürünüm olmadığına inanmak zor."

Kaçıncı kez aldığını saymadığı bu itirafa gülümserken oturduğu yerden kalkıp onun yanına geçti Seungmin. Elini komiserin omzuna koydu, başını yana yatırdı ve düşünüyormuş gibi gözlerini kısıp dudağını ısırdı. "Hmm, seni gerçek olduğuma kesin olarak inandırmak için ne yapmalıyım acaba?"

Gömleğinin üstünden hissettiği soğuk dokunuş yüzünden vücudundan engel olamadığı bir titreme geçen Chan ona bakan yüzün güzelliğine aldanmamaya çalışsa da gözlerini bir türlü üstünden çekemiyordu. "Karşımda ölü bir ruh değil de cennetten gelmiş bir melek varmış gibi hissediyorum." Bunu söylediğine kendisi de inanamadı, konuşan o değil de başka biriydi sanki.

Komiserin sorusundan son derece alakasız cevabı Seungmin'in yüzündeki gülümsemenin büyümesini sağladı, ona biraz daha yaklaştı. Hem vücutları, hem yüzleri dip dibeydi şimdi. "Çok güzel olduğumu düşündüğünü mü anlamalıyım bu sözlerden?"

"Daha önce de söylemiştim öyle olduğunu." Kesinlikle kendisine ne olduğunu bilmiyordu komiser. En son ne zaman birine karşı bir şeyler hissettiğini hatırlamıyordu ancak karşısındaki genç... Kesinlikle normal değildi bu duygular.

Tamamen alaylı bir şekilde "Benden hoşlanmaya başladığını düşüneceğim şimdi." dedi ölü ruh.

Bang Chan tüm gerçekleri unuttu bir anlığına. Eğlendiğini belli eden bir tavırla konuşan gencin büyüsüne kapılmaktan alıkoyamadı kendini. Görünmez bir güç tarafından ona itiliyormuş gibi hissediyor, kalbi daha önce hiç deneyimlemediği şekilde sıkışıyordu. Onu gördüğü ilk anda içinde oluşan, nefes bile alamıyormuş gibi hissettiren garip duygular yine belirmişti. Pek düşünmedi, daha doğrusu düşünemedi ve içinden gelen bir dürtünün iteklemesiyle dudaklarını karşısındaki gencin buz gibi dudaklarına bastırdı.

Aniden gelen atak Seungmin'in gözlerinin şokla açılmasına neden oldu. Dudaklarında hissettiği hafif baskı öylece duruyor, hareket etmeden bekliyordu ancak ölü ruhun o an hissettiği duygu karmaşasını açıklaması mümkün değildi. Tanıdıklık... Dudaklarının verdiği bu hissiyat sadece birkaç haftadır tanıdığı bir adama ait olamazdı, sanki tüm hayatı boyunca beraber olduğu biri gibiydi ama bir yandan da nedenini bilmediği bir öfke tüm vücudunu kasıp kavuruyordu. Başka bir köşede özlem yüreğini sarsıyormuş gibi hissediyor, pişmanlık usul usul kendini gösteriyordu.

O ne hissettiğini çözmeye çalışırken komiser ne yaptığının farkına vararak kendini geri çekse de omzundan boynuna çıkan el buna izin vermedi. Seungmin gözünden süzülen bir damla yaşın eşliğinde dudaklarını tekrar birleştirdi ve bu sefer hareketsizce kalmak yerine duygularını belli etmeye çalışır gibi öpmeye başladı onu.

Sonrasında ne olacağını umursamadan ona ayak uydurmaktan başka bir şansı olmadığını düşünen Chan ellerini Seungmin'in beline attı ve daha rahat öpebilmek için kucağına çekti onu. Soğukluk ilk defa ölüm gibi hissettirmemişti.

'Seni seviyorum Kim Seungmin. Gelecek yaşamımda da yine seni seveceğim." Kafasının içinde net bir şekilde yankılanan sesin kime ait olduğunun farkındalığıyla bir yaş daha aktı Seungmin'in gözlerinden.

'Gelecek yaşamımızda da birbirimizi bulabilecek miyiz ki?'

'Ne olursa olsun bulacağız.'

Ardından daha önce gördüğü bir görüntü tekrar belirdi zihninde.

"Bu hiç adil değil... İstemiyorum. Ayrılmak istemiyorum." diyen kişi şu an öptüğü adamdan başka biri değildi. Bir anda gelen farkındalığın ağırlığıyla eziliyormuş gibi hissederek dudaklarını ayırdı ve onu ittirerek ayağa kalktı Seungmin.

Nefes nefese ona baktı Chan. Konuşamıyordu, gerçi konuşsa da ne diyeceğini bilmiyordu orası ayrı.

"Bu çok fazla... Olamaz, değildir."

Komiser karşısındaki gencin kendi kendine neyi sayıkladığını bilmiyordu ama ters giden bir şeylerin olduğunu anlaması zor değildi. Kendisine bakması için uzanıp elini tuttu. "İyi misin?"

Hyunjin'i gerçekten anlamaya başlıyordu Seungmin. Bir şeyleri bilen tek taraf olmak sanılandan da zordu. Karşısında bir cevap duymanın beklentisiyle ona bakan adam geçmiş hayatında deliler gibi aşık olduğu adamdı, tekrar birbirlerini bulacaklarına söz vermişlerdi ama kader onları bu şekilde bir araya getirmişti. Şimdi onu hatırlarken nasıl güçlü kalmaya devam edeceğini bilmiyordu. "İ-iyiyim." Sesinin titremesini bile önleyememişti.

________

Yeni teorileri alalım bakalım

Acaba geçmiş hayatlarında neden ayrıldılar???

Gelecek bölümde Seungmin daha çok şey hatırlayacak ve dolayısıyla daha çok şey açığa çıkacak.

Bazı farkındalıklar oluşacakk (bu kısım beni çok heyecanlandırıyor)

Ve fici fazla uzatmayacağım bu da en fazla 20 bölüm falan olur herhalde

Gelecek bölümde görüşürüüzz





Born To Die || ChanMinDonde viven las historias. Descúbrelo ahora