CESARET | Texting

27.BÖLÜM (Final)

Son kez merhaba :)
HİÇ OY VERMEYENLER bile bu son bölümde OY verebilir mi?
Medyadaki şarkı bizim çift için yazılmış gibi.
Son kez keyifli okumalar🫶

27.BÖLÜM

O sabah yanına doğru koşarken, istemediğim o evden kaçarken, şansın benimle olduğunu, onu sevmenin bu dünyadaki hak olduğunu anladım. Duymadığım söz, görmediğim muamele kalmamasına rağmen yanında ağlamayı unuttum, anda kalmayı onunla olmayı ben bu hayata tercih ettim.

Mutluydum.

Hemen karşımda damatlıkla o duruyordu. Sevdiğim, hayatımın yeni defteri gözlerime aşkla bakıyordu. Önünde diz çöküp beni bu kadar fazla sevdiği için ağlamak istedim. Ona ilk tutulan bendim fakat sanki onun sevgisi benim sevgimi eziyordu. Bana olan sevgisini sergiliyorken ben ona sevgimi gösteremiyordum.

18 Kasım.

Bu gün onunla evleniyordum. Aşkımız bir çığ olup taşarken onun yalvarmalarıyla boşanmamdan aylar sonra onunla dakikalar sonra evleniyordum. Kahve gözlerim, onun koyu gözlerindeyken bir adım yaklaştı, titriyordu. Tıraş olmuş, otuz iki yaşında değil de henüz yirmili yaşlarındaymış gibi gözüküyordu. Benden yedi yaş büyüktü fakat şu an bu haliyle benimle yaşıt gözüküyordu.

"Sevgilim." dedi hoş sesiyle. Bir adım daha attı, başımı geriye atarak bana eğilen, titreyen bedenin sahibine baktım. "Bir tanrıça gibisin."

Eli ince belimi buldu, kendine çekti zarifçe. Dudakları makyajlı yanağıma dokundu, tüy kadar hafifti dudakları. Geri çekildiğinde gözleri parıldıyordu. Titrediğini fark etmediğim elimi kaldırıp omzuna koydum. Dudaklarım kıvrılırken tekrar onun sesini duydum.

"Bir Taşkın olacaksın." Belimdeki elini bastırdı, ona yaslandım iyice. "Karım olacaksın."

Omzundaki elimi ensesine çıkardım, kısa saçları parmaklarım altında eziliyordu. "Müzisyen, bana bir söz vermiştin." Dedim verdiği sözü hatırlayarak.

"Yazdım." dedi gözlerini gözlerimden ayırıp boynuma ardından gerdanıma baktı. "İlk konuşmalarımızdan beridir tutturdun bana şarkı yaz diye." Güldü, gözlerini gözlerime denk getirdi tekrardan. "Bestelerim sana layık değil."

Sıra bendeymiş gibi güldüm. "Yanılıyorsun." Yüzüme yakın olan yüzüne yüzümü kaldırıp dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Geri çekildiğimde, "Tüm şarkılarını ezbere bilecek kadar beğeniyorum." diye yanıtladım onu.

"Doğru." Eskiyi hatırlar gibi birkaç saniye durdu ve devam etti. "Mastürbasyon yapacağım ses at demiştin."

Onu itmeye çalıştım sahte bir utanmayla. "Bunu nasıl hatırlarsın?" Sorumu sorduktan sonra sahte utanmama üzgün yüz ifademi de ekledim. "Seni tavlamak için girdiğim halleri görüyor musun? Sanırım sana körkütük aşık olmuşum."

Yüzüme dikkatlice baktı birkaç saniye. Derin, içli bir nefes aldı. "Sanırım," Fısıltı şeklinde konuşurken nefesi yüzüme çarptı. "bende öyleyim." Duraksadı, güzel dudakları kıvrılarak devam etti. "Matematiksel olarak hesapladığımda aşkın kalbime oldukça ağır geliyor."

"Seni seviyorum, Rodin Taşkın." diyerek dudaklarına yanaştım. Beni yanıtlarken gözlerimi mutlu olduğum bu zaman diliminde kapattım. "Seni seviyorum, Nevra Taşkın. Dün, şimdi ve nefes aldığım her yarın olacağı gibi. Beni hep sev çünkü, senin sevgisizliğin benim bu kalbimi çok hırpaladı."

Dudaklarımı dudaklarına yasladım gözlerim kapalı. "Seni hep seveceğim dün, şimdi ve yarınlarda olacağı gibi." Sözlerim sonlanırken yaslı olan dudaklarıma dudaklarını bastırdı.