<whatsapp grubu>

54 5 0
                                    

Aynadan son kez kendime baktım ve saçlarımı arkaya doğru tarayarak çalışma masama ilerleyip çantamı sırtıma takıp odadan çıktım. Okula geldiğimde nefes nefesteydim, koşmamıştım ama alışkanlığım olduğu için hızlı yürümüştüm. Bir kaç saniye soluklanıp en üst kattaki sınıfıma çıkmaya başladım.  Hızlıca sırama geçip suyumu kafaya dikip şişeyi yarılamış ardındanda soluklanmaya başlamıştım. Öğrencileri hiç düşünmüyorlardı resmen. Hala daha bir kaynaşma olmadığı için sınıftan çıt çıkmazken öğretmenler zilinin çalmasıyla matematik hocasının sınıfa girmesi bir olmuştu.

"Şu asansör bir an önce tamir edilmeli yoksa bu gidişle hepimiz kalpten gidicez."  Gülerek kendi masasına geçmiş ve elindeki kitap yığınını masanın üstüne bırakmıştı.  "Günaydın gençler"  "Günaydın!" Hep bir ağızdan verdiğimiz karşılıkla gülümsemesi genişlerken hızlı gözlerle sınıfı saymış yoklamayı da hızlıca alarak masasının önüne gelip kalçasını masaya dayamış ve konuşmaya başlamıştı.  "Şimdi ilk olarak sınıf öğretmeniniz olduğum için bir grup kurmalı ve oradan rahatça iletişime geçmeliyiz. Grubu başkan yönetecek, başkanı da daha seçmediğimiz için ilk onu seçelim. Gençler yanlız şunu da belirtiyim başkanlık öyle kolay olmayacak. Benim elim ayağım olmalı başkan, ben gözüm kapalı güvenmeliyim ona. Başkanı şeçtikten sonra yapıcaklarını anlatıcım. Var mı gönüllü?"

Gönüllü olsammı olmasammı kararsız kalırken sınıfa göz atmış kimsenin el kaldırmadığını görmüştüm. İşte bu beni gaza getirirdi madem kimse yapamıyordu ben kimsenin yapamadığını yapmalıydım. Elimi kaldırdığımda bay Kim gülümsemiş ve tekrar konuşmuştu. "Başka kimse yok mu?"   "Bay Kim bende katılmak isterim ama meşgul olabileceğimi sanmıyorum." Kızlardan biri konuştuğunda kafasını salladı yavaşça. "Anladım. O zaman başka gönüllü yoksa arkadaşınızı direkt olarak sınıf başkanı ilan ediyorum ve bu konuyu burda kapatıyorum. Adın neydi bu arada?"  "Jungkook"  "Şimdi numaramı sana vericem bir grup kurar ve beni de eklersin. Seninle sık sık iletişimde olucaz çoğu şeyde bana yardım ediceksin ayrıca sınıfımı da sana emanet ediyorum her şey senden sorumlu. Önemli şeyleri günlük bildireceksin bana. Kavga veya bir etkinlik gibi her şeyden haberdar olucam. Bu konuda arkadaşınızı sıkıştırdığınızı duyarsam bozuşuruz ve sinirli yanımı görmenizi istemem. Ayrıca bu örnekleri vermem sınıf düzenini bozucağınızın anlamına gelmiyor. Omega arkadaşlarınıza kibar davranın. Siz Abaza olursanız ben sizden daha çok Abaza olurum. Anlaşıldımı?" "Evet!"  "Güzel"  

Disiplinli biriydi. Kimseyi sıkmıyor ama disiplini de bırakmıyordu. Yaslandığı yerden ayrılıp kitap yığınını göstermiş ve tekrar söze girmişti.  "Gençler dersi bu kitaptan işleyeceğim. Defter ya da kitap getirmenize gerek yok bu kitabın içinde not tutmanız için ve derste işlemek ayrıyetten evde de çalışmanız için çok güzel bölümler var, kalın durduğuna bakmayın çok hızlı biticek. Bu sadece ilk fasikül bunun dışında 3 fasikül daha var bunlar bittiği zaman onları da getiricem. Size tavsiyen bunları atmamanız çünkü ünüversitede bile işinize yarayacağına eminim. Jungkook dağıtmama yardım edermisin?"  

Yerimden kalkıp yanına gittiğimde paketi açıp 6-7 tane kitabı bana vererek kendisinde bir o kadar alıp diğer taraftan dağıtmaya başlamıştı. Bende kendi sıramın olduğu yerden başlamış en sonunda iki sıra ben iki sıra o olmak üzere her kese dağıtmıştık.  "Siz kitapları inceleyin Jungkook sende numaramı al."  Çantamdan telefonumu çıkartıp bay Kim in önüne koydum kilidini açarak. Arama kısmına girip numarasını yazmış ve telefonumu önüme bırakmıştı. Hemen numarayı kaydedip mesaj kısmına girerek bay Kim de beni kaydedebilsin diye mesaj atmıştım.  "Jeon Jungkook" yazdığım mesajı sesli okuyup kaydettiğine dair bir şeyler mırıldanıp telefonunu kapatarak bana döndü.  "Şimdi numaraları topla akşam eve gidinceye sakin kafayla hepsini kaydedip gruba ekle ve dediklerimde ciddiyim Jungkook sen benim bu sınıftaki gözüm, kulağım, elim, ayağım olucaksın. "   "Elbette bay Kim şüpheniz olmasın."  "Ailen Busan'daymış ve onlar buraya gelene kadar yurtta kalacakmışsın dün akşam arayıp beni bilgilendirdiler. Eğer bir sıkıntı olursa çekinmeden bana ilet olurmu?" Annen ler gerçektende çok hızlılar ben bile adamın numarasını yeni aldım onlar ne ara buldu da aradılar merak ediyorum.  "Eğer olursa haber veririm. Ama olacağını sanmıyorum."  Gülümseyerek cevaplamış ve saygıyla önünde eğilmiştim o da gülümseyip yerime oturmam için eliyle izin verdiği sırada kapı tıklanmış ve açılmıştı. İçeriye girene baktığımda dün gece bizim odaya yerleşen çocuk olduğunu gördüm. Kocaman gülümsemesiyle yanımıza gelmişti. Yerime oturacağı  sırada kolumu tutmuş ve sanki yıllardır görüşmeyen iki arkadaşmışız gibi bakmıştı bana.  

once in a thousand years/TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin