Melissa Vargas One Shots +18

dirty diana

Bana dokunamazdınız.

Bakardınız, bir nevi göz banyosuna neden olurdum fakat bana dokunmak yasaktı. Olay da buydu zaten. Yakında, çok yakındaydım, insanlar beni buracıkta becermek için can atardı fakat bunu imkansızlaştıran şeyler yüzünden elini bile süremezdiler. Bu da her şeyi daha tahrik edici yapardı.

Bu iş için hazırlanmış bu küçük odada her yerimi sergilerken adeta bir yılan gibi kıvrılarak doğrulup bir yandan ucunu sadece siyah bir bantla kapattığım göğüslerimi avuçlarken karşımdaki adamın gözlerinin içine baka baka hafif bir inleme koyverdim. Kameralar bizi izliyordu, olası bir durum için. Bir yandan da kamerlardan bizi izleyenleri de unutmuyor, kameraya doğru şuh bakışlar atıyordum. Bu mor ve kırmızı ışıklar içindeki oda dışarıdaki mekanın müziğini içeriye hapsediyor, The weeknd'in muhteşem sesini duymamı sağlıyordu. 'Often' çalıyordu.

Karşımdaki kırklı yaşlarındaki adam kollarını arkaya doğru koltuklara atmış, bacaklarını iki yana ayırmış keskin bakışlarla, gözünü bile kırpmadan beni izliyor, bu sırada kafasında hayal gücünü fazlasıyla kullandığını anlayabiliyordum. Kim bilir neler neler dönüyordu. Bacaklarının arasındaki kabarıklık da cabasıydı.

Ben ise koltuğun üstüne tünemiş, bacaklarımı karşımdaki adam gibi iki yana açmış, tangamın üzerinden vajinama hafifçe, tüy gibi dokunuşlarla, işaret ve orta parmaklarımla dokunuyordum. Bu sırada onun gözlerinin içine içine bakmayı ihmal etmiyordum. Adam da benimle göz kontağını kesmiyordu, ta ki ben bir elimle tangamı ayırıp diğer elimin iki parmağını içime sokup çıkararak nemimi dudaklarıma öldürücü bir yavaşlıkla sürünceye kadar. Gözlerinin arkaya doğru kayışına şahit olurken ağzı aralık kaldı. Aralık bacaklarını birbirine kenetledi, boşalmaya yakındı.

Kasıklarımı bir aşağı bir yukarı hareket ettirip çevik bir hareketle ona arkamı dönüp belimi iyice çıkararak kalçalarımı öne doğru çıkardım ve kendime en acımasız şekilde bir şaplak attım. Ağzımdaki sahte inlemeyi de koyverdim. Sahte diyordum çünkü her gün bunu yapıyordum. Tamamen şovmendim ama aktif olmak ve insanların karşımda şekilden şekile girmesini izlemek de hoşuma gidiyordu.

Ve en sonunda biraz daha sert olmaya karar verdim. Bu adamın aklını başından alacaktım. Zaten almışım gibi duruyordu ama ona unutulmaz birkaç sahne bahşedecektim.

Ona doğru salladığım kalçalarımı durdurdum ve yine çevik bir hareketle ayağa kalktım. 6 inçlik platform topuklu ayakkabılarımın üzerinde ustaca durup kolayca hareket edebiliyordum.

Adeta bir kedi gibi yürüyüp adamın tam karşısında durdum ve elimle kalkmasını istediğimi belirttim. Gözlerinden neredeyse ateş çıkacak olan adam ayağa kalktı. Neredeyse aynı boyda olduğumuz için burun buruna kaldık. Nefesi alkol kokuyordu.

Gözlerinin içine bakmaya devam ederken söyledim, "Hayal et."

"Sana yardım edeceğim." dedim ardından.

Adamın bir şey söylemesine izin vermeden hızlı bir hareketle dizlerimin üstüne çöktüm. Meraklı bakışlarıyla bana üsten bakıyordu artık.

Onunla göz temasına devam ederken ilk hamlem kedi gibi yalanmak oldu.

"Miav"

Adamın yüzündeki ifadeyi görünce küçük, şuh bir kahkaha attım. Kafamı iki yana salladım, saçlarım yüzümün önüne düşmesini sağladım. Gözlerimi kısmen kapatan saçlarımın arasında ona bakmayı sürdürüyordum. Ağzı aralık, 'seni burada sikmem gereken konular var' dermişscesine bakıyordu.

Sonra yavaşca iki parmağımı ağzıma götürdüm, yüzümü kasıklarına daha fazla yaklaşıtırırken sırıtıyordum. Parmaklarımı ağzıma sokmadan önce piercingli dilimi tamamen çıkarıp küçük bir şov yaptım, yavaşca parmaklarıma bir dil darbesi koyverdim. Adam boncuk boncuk terlemişti, kabarıklığı ile başbaşaydım. Saçlarımın arasından ona bakmaya devam ederken parmaklarımı ağzıma sokup çıkarmaya başladım. Ona hiçbir şekilde dokunmuyordum. Sadece çok fazla yakındım, bu da onu iyice çileden çıkarmaya yeterdi. Bana herhangi küçük bir dokunuşta dahi bulunursa büyük bir mebla para kaybederdi. Ama eli kolu titriyordu. Mutlu sona yaklaşıyor gibiydi. Ve kasıklarını yüzüme bastırmak istiyordu, biliyordum.