baby, you're my angel

Start from the beginning
                                    

"bu ne garip gün?" diye sordum kaldığım yerden kurabiyeleri yerken

"çok mu seviyorsun bu kurabiyeleri?" diye sordu taehyun fısıldayarak

Elleri tişörtümün altından biraz şişmiş göbeğimi okşarken yutkundum, şuan soru sorulacak zaman mı?

"evet" demeye yetti nefesim sadece

"o elleri çek" dedi soobin haşlanmış yumurtayı komple ağzına atmadan önce

"sanırım gözümü korkutmaya çalışıyor" dedi taehyun kıkırdayarak

çok güzel gülüyon zalımın oğlu

"taehyun, öpüşelim mi?" diye sorduğumda taehyun öksürmeye başladı

"soobin beni vurur bebeğim" dedi kafasını sırtıma dayayarak

"lütfennn" dedim

Taehyun önce enseme küçük bir öpücük kondurdu, ardından eliyle yüzümü ona doğru çevirdi ve dudağıma bir öpücük kondurdu, ona bakmasam da soobin'in sinirden kudurduğunu hissediyorum. Muhtemelen yeonjun ortam yumşasın diye soobin'e bir şeyler yediriyor. Taehyun geri çekilecekken uzandım ve ben de onun dudaklarını öptüm, taehyun kurabiye olan elimi dudaklarına götürdü ve öptü.

"seni seviyorum" diye fısıldadı kulağıma

"ben de seni seviyorum beomgyu" dedi yeonjun durmamızı anlatacak bir ses tonuyla

"evleniyoruz biz" dedim soobin'e

Bari oğlum ve ben son günlerimizi taehyun'u severek geçirelim soobin.

"hala evlenmediniz ama" dedi soobin çatalı tehlikeli bir şekilde tutarken

"İLERDE ÇOK GÜZEL BİR GÖL KEŞFETTİK" dedi kai bağırarak

"GİDELİMMM" dedim sırıtarak

"gidemeyiz çünkü gelirken keşfettiğimiz yeri unuttuk" dedi haruto sırıtarak

"sizin kadar salak insan evlatları görmedim" dedi soobin

"sen sussana biraz ya" diye çıkışan yeonjun soobin'in ağzına poğaça soktu

"oh, inşallah ilerde başka şeyler verirsin ağzına" diyen kai anında dediğinden pişman olarak ormana döndü

"ben gidip şu gölü bir daha bulayım" dedi sırıtarak

"ben de geleyim mi?" diye sordu haruto cilvelenerek

"gel tabi" dedi kai ve haruto'nun altına girmesi için kolunu kaldırdı

"bahse varım öpüştüler" dedi taehyun

"çok bilgilisin" dedim göz devirerek

"aşkım çıkarım yaptım sadece" dedi dudak büzerek

"tamam ağlama" dedim bir parça kurabiye uzatarak

Elimdeki parçayı dudaklarının arasına aldı ve parmağımı da yaladı, huylandığım için gülerken gözlerim soobin'i tutan yeonjun'a kaydı. Alacakaranlık kurtların dönüşüm sahnesi gibi

"ne gülüyon?" diye sordu soobin kaşlarını çatarak

"çok komik duruyorsun"

"katılıyorum ya da vazgeçtim canımı seviyorum" dedi taehyun arkama saklanarak

"alfamı korkutma soobin" dedim kaşlarımı çatarak

"daha mühürlenmediniz" dedi yeonjun muhtelemen soobin biraz daha kızmasın diye

"ben istemiyorum" dedim suçu taehyun'a atmamak için

"öyle mi?" diye sordu soobin tek kaşını kaldırarak

"mühürlenmek ne öyle? bundan boşanmak istesem acı çekicem hiç adil değil" dedim

"boşancan mı benden?" diye sordu taehyun kafasını uzatarak

"sen arkama geri dön hayatım, götünü kurtarıyorum şuan" dedim kafasını intirerek

"hav hav hav"

"bunun sinirlerini mi aldırdın beom naptın?" diye sordu yeonjun

Taehyun'un bu sakin hallerine kimse alışamadı, ben de dahil. Hiç onluk olmayan şeyler yapıyor ama annesinin dediğine göre asıl karakteri buymuş, sadece öfke problemleri yüzünden asıl şirin karakterini göstermekte zorlanıyormuş falan filan. Soobin kafasını sinirle salladı ve ayağa kalktı, gerindi hatta göbeğini okşadı yetmiş yaşında dedeler gibi

"ne bu? aile babası cosplay mi?" diye sordu yeonjun gülerek

"ha ha ha, baba olmak için çocuğum olması lazım. Gel şu çalıların ardında yapalım" dedi yeonjun'a elini uzatarak

"sana günahımı vermem, götümü mü vericem?" diye sordu yeonjun onun elini tutmadan ayaklanarak

"yürüme lan kardeşime, düdük" dedi taehyun arkamdan

"sen önce adam ol kocanın arkasından konuşma" dedi soobin

"senin arkasından konuşacak kocan bile yok" dedi taehyun çocukça bir cevap vererek

"bak şimdi" dedi soobin ve yeonjun'u sırtlanarak çalılıklara yürümeye başladı

"TAEHYUN YARDIM ETSENE HAYVAN" diye bağıran yeonjun'a dil çıkardı

"sonuna üçümüz kaldık" dedi boynumu öperek

"üçümüz" dedim anlık beynimi kaybederek

"sen, ben ve çocuğumuz. Kızım nolur kız ol" dedi ellerini göbeğimde gezdirerek

"göbeğim kocaman oldu"

"ne? benim göbeğim daha büyüktür" dedi beni rahatlatmak için

"çocuğumuz doğunca nasıl bir hayatımız olacak?" diye sordum

Kafamı arkaya yasladım ve boynumu daha rahat öpebilmesi için yer açtım, taeyun boynuma öpücükler kondurdu ardından da omzumun üst kısmını ısırdı.

"ben şu terapiyi bitirir bitirmez kendi evimize çıkarız, lisede son yılımız zaten. Üniversiteyi yurtdışında yazarız, çocuğumuzu da büyütürüz kariyer de yaparız" dedi

"hiç hayalini kurdun mu?"

"ben nasıl anladım biliyor musun seni istediğimi?"

"konuyla alaka"

"dinle, o sarhoş olduğum sabahın akşamı kavgaya karıştım. Bıçaklanınca dedim kesin ölüyorum, gözümün önüne sen geldin sonra bir çocuk koştu sana doğru baba dedi. Ama görsen nasıl güzel bir çocuk o an dedim ki beom'u ve kucağındaki çocuğumu görmeliyim, çocuk kızdı bu arada"

Bu küçük itirafı kalbimin hızlanmasına sebep olurken kızdım kendi kendime, beni aldatan birinin en küçük davranışı beni nasıl bu kadar etkileyebilir? Sen busun işte beom, sevgiye aç beom. En küçük ilgi verildiğinde böyle çocuk gibi oluyorsun

"çok mu seviyorsun kız çocuklarını?"

"çoook, şu dünyadaki en şirin varlıklar" dedi yanaklarımı mıncırmaya başlarken

"ağzına vururum, çek o elleri"

"bal bunlar bal"

"naber taehyunnn?" diye el sallayarak bize doğru gelen kıza baktım

O fotoğraflardaki kız buydu...

the other women | taegyuWhere stories live. Discover now