13. "Seni Koruyacağım"

2.4K 367 171
                                    

Selam

Cihangir ve Lalin sahnesi yazmayı çok seviyorum. Bolca onları okuyacağız bu ve gelecekte bölümlerde.

Zombi~ Fas

Lütfen bolca yorum ve oy bırakmayı unutmayın.

Keyifle okuyun.

Nasıl olduğunu bilmiyordum ama zaman bir yerlerde donup kalmıştı

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.

Nasıl olduğunu bilmiyordum ama zaman bir yerlerde donup kalmıştı. Çünkü Cihangir’in kollarının arasında, onca gürültü patırtıya rağmen korkmamıştım. Onun su ve toprak kadar doğal olan kokusu ciğerlerime dolarken, kapalı gözlerimin ardında saniyelerin ve dakikaların olmadığı bir başka gezegene sürülmüş gibiydim.

Cihangir sözünü tutmuştu. Bana zarar gelmesine izin vermemişti.

Bunu, başımı ellerinin arasına alıp, “Gözlerini aç.” dediğinde anladım.

Gözlerimi açtığımda gördüğüm yalnızca gözleriydi. Gözleri, beni küçüklüğüme götürdü; yazın tatile gittiğim köy evine; cayır cayır yanan sobaya; sobanın yanında oturan anneanneme; anneannemin elindeki kehribar rengi tesbihe

Cihangir’in gözleri, o kehribar tesbihti.

“Şimdi nefes al.” dedi, yavaşça. “Yaşıyorsun, iyisin.”

Yaşıyordum ve iyiydim. “Sen…” Bu, ağzımdan çıkan ilk sözdü. “Sen yaralandın mı?”

“Hayır. İyiyim.” Bakışlarım omuzlarım kaydı, sonra elleri de… “Sen, titriyorsun.” Adem elması boğazından sertçe geçip gittikten sonra “Çok mu korktun?” diye sordu.

Dudaklarım aralıktı, kurumuştu. Başımı sallamak istedim ama nedense yapamadım. Omuzlarımdaki baskıyla birlikte, Cihangir ikimizi de masanın altından çıkardı. Oturduğumuz sandalyeler devrilmişti. Aslında hala ayakta olan hiçbir şey yoktu. Yerde kıvranan insanları gördüm ama bu ancak bir saniye sürdü. Cihangir başımı önüme eğdi, kolunu omzuma attı ve hızla oradan çıkardı. Pasaj boyu yürürken, bacaklarımın titrediğini ancak fark ettim. Adımlarına yetişmeye çalışırken, birbirine karışan adımlarım beni güç durumda bırakıyordu.

Arabaya ulaştığımızda önce beni bindirdi. Kapıyı üzerime kapatırken bakışları kesinleşerek çevreyi taradı. Kendisi de bindi, son sürat oradan uzaklaştık. Sahil şeridinde sürerek, insanların kalabalık olduğu kısımda durdurduğunda, aracın burnu denize bakıyordu. Kalbim hala çok hızlı atıyordu ve hala nefesimi düzene sokamamıştım.

GERİYE KALANLAR "Oyna Ya Da Öl" 🎭 Onde histórias criam vida. Descubra agora