"Umut, annecim... Sen şimdi odana git. Sonra konuşacağız."

"Ama anne..."

"Lütfen git oğlum. Lütfen. Beni seviyorsan git. Sonra konuşacağız."

Umut gittiğinde Asuman Hilmiye döndü.

"Senle bir anlaşma yapmıştık Asuman. O heriften uzak duracaktın. Oğlumu da uzak tutacaktın."

"Hilmi bi dinle. Ramazan ordan geçerken uğramış sadece. Sonra ben okuldan almaya geldim karşılaştık. Bu kadar ya başka bir şey yok! Bu kadar!"

"Eminim öyledir Asuman. Eminim öyledir!"

"Ya aynı kasabadayız! Nasıl hiç denk gelmememizi bekliyorsun?!"

"Gelmeyeceksin Asuman! Görünce başını eğip gideceksin! Hem o kim oluyor da Umut'a yaklaşmaya cesareti ediyor? Ona bu cürreti sen vermişsin! Kim bilir daha önce kaç kere buluştunuz!"

"Sana laf anlatılmaz. Madem inanmıyorsun, ne yapacaksan yap o zaman! Ne yapacaksın? Dövecek misin beni?"

"Sana bir şey yapamam... Bunu sen de çok iyi biliyorsun. Ama o herife yaparım."

Dönüp içeriye doğru yöneldiğinde, Asumanın kaşları çatıldı.

"O ne demek?"

Hilmi cevap vermeden yürümeye devam etti.

"Hilmi sana diyorum! O ne demek? Ramazana yaparım ne demek?!"

Hilmi peşinden gelen Asumanın yüzüne kapısını kapattı ve kilitledi.

"Hilmi bak sakın! Sakın ona bir şey yapma!"

Ertesi gün Kaya ailesi hep birlikte kahvaltı ediyordu.

"Hazır toplanmışken Asya'yla size bir şey açıklamak istiyoruz." dedi Ramazan.

"Hayırdır kötü bir şey yok değil mi?" diye sordu Cemile.

"Yok yenge yok."

"Asya yengem hamile mi yoksa?" dedi Erkan.

"Erkan!" diye uyardı Döndü.

"Biz bu sabah ilçeye gidip anlaşmalı boşanma için dilekçelerimizi verdik."

Herkesin lafı ağzına tıkılmıştı. Masada kısa bir sessizlik hakim oldu.

"Boşanma mı?" dedi Taner.

"Oğlum iyice düşünseydiniz. Bu kararlar öyle hemen alınmaz. Yuva yıkmak çok günah." dedi Halime.

"Siz ne derseniz diyin biz kararlıyız. Sizin de saygı duyacağınızı umuyoruz."

"Hayırlısı olsun." dedi Veysel. "Biz zaten hep arkandayız dimi Taner?"

"Evet, evet. Sen ne karar verirsen ver yanındayız."

Biraz sonra üç amcaoğlu yalnız kalmışlardı.

"Ramazan niye bizden uzaklaşmaya çalışıyorsun?" dedi Taner. "Asumanla olanları da, Asyayla boşanmanızı da bütün aileyle birlikte öğrendik. Bu kadar mıydı değerimiz?"

"Söylesem ne olacaktı sanki amcaoğlu? Destek mi çıkacaktınız?"

"Ne demek ne olacaktı lan?" dedi Veysel.

"Ya ben karşınıza çıkıp 5 yıl sonra hala Asumanı seviyorum, Asyadan boşanacağım desem arka mı çıkacaktınız bana? Veysel hele sen. Güldürmeyin beni Allah aşkına."

kader//asramWhere stories live. Discover now