15

135 8 1
                                    

"Bu ne ya? Kime sormuş benim görüntümü alıp koyarken?!" diye çıkıştı Ramazan sinirle.

"Ramazan bu gerçek mi fotomontaj mı yengem?" diye sordu Cemile meraklı bakışlarla.

"Ya gerçek de sanki napıyoruz yenge ya?! Alt tarafı yan yana durmuşuz."

"Selaminin yaptığı çok ayıp." dedi Ciritçi Abdullah.

"Ya ben ordan geçerken Umut'u gördüm. Çocuğa halini hatrını sorayım dedim sonra da Asuman geldi işte. O kadar yani!"

"Tamam Ramazan biz sana bir şey demiyoruz ki." dedi Zahide.

"Evet Ramazan biz seni bilmiyor muyuz? Böyle çirkin bir şeyi sana yakıştırır mıyız hiç?" dedi Sefer.

Cemile toparlamaya çalıştı. "Evet yengem yanlış anlama. Yani sadece sizin aşkınız eskiden çok büyüktü ya bütün Gedelli biliyordu diye magazin malzemesi gibi koymuş işte."

Söylediği gibi pişman oldu. Yine pot kırmıştı.

O sırada Asya kalkıp koşarak içeri gitti. Deminden beri o kadar sessizdi ki, herkes onun varlığını unutmuştu.

"Yenge ne yaptın ya!"

"Ya Ramazan ben ne bileyim toparlamaya çalıştım işte!"

"Asya! Asya dur!" Ramazan kalkıp peşinden odaya girdi.

Asya arkasını dönmüş, sessizce ağlıyordu.

"Asya... Ben böyle olsun istemedim."

Asya gözyaşlarını sildi ve yavaşça ona döndü.

"Sen haklıydın Ramazan. Daha fazla zorluk çıkarmayacağım. Beni boşayabilirsin."

Asumanların evinde ise durum bambaşkaydı. Asuman herşeyden habersiz, odasında kitap okuyordu. O sırada içerden bir ses duydu.

"ASUMAN!"

İrkilmişti. Hilmi'nin sesi çok öfkeli, çok yüksek perdeden çıkmıştı. Ne olduğunu anlayamadan odasına yaklaşan ayak seslerini duydu. Biraz sonra Hilmi hiddetle odasına dalmıştı. Gözlerinden öfke saçıyordu. Asumanın bileğine yapıştı.

"Hilmi napıyorsun delirdin mi sen?!"

"Yürü Asuman!"

"Hilmi bırak beni!"

"Bu rezilliğin hesabını vereceksin Asuman! Gel de kendin gör!"

"Hilmi kafayı mı yedin bırak kolumu!"

"Yürü dedim Asuman, yürü!"

Asuman direnememiş, Hilminin peşinden salona sürükleniyordu. Televizyonda kendini, Ramazanı ve Selaminin sözlerini izledi.

"Sonunda yaptın mı Asuman? Boynuzladın mı beni?"

"Hilmi saçmalama!"

O sırada gürültüyü duyan Umut oraya koşmuştu.

"Bırak annemi, bırak!"

"Sen de çekil ayağımın altından!"

"Hilmi Umuta bağırma! Bak sakın yapma bunu!"

"Anne oğul sınav mısınız siz? İmtihan mısınız bana?!"

Umut ağlamaya başlamıştı. Asuman Umutun yanına koştu. Aynı boya gelebilmek için diz çöktü.

kader//asramWhere stories live. Discover now